(41) Her kafadan ayrı bir ses... (41)

124 11 54
                                    

07.06.2020 Pazar - 10.24

"Baek Hyun, gidelim."

"Nereye gidelim?"

Ulrika heyecanla kalkıp yatak başlığına yaslanan sevgilisinin kucağına oturdu. Baek Hyun elindeki telefonu yatağa bırakıp ellerini Ulrika'nın bacaklarına yerleştirdi. Ulrika da omuzlarına tutunmuştu. Bir elini boynuna çıkarırken Baek Hyun merakla ona bakıyordu.

"Fark etmez. Tatile gidelim. İki hafta, üç hafta, belki bir ay. Yurt dışına. Sadece ikimiz. İstediğimizi yapalım."

Baek Hyun'un yüzüne yayılan gülümseme Ulrika'nın sadece fikri söylemenin bile yettiğini fark etmesini sağlamıştı. Baek Hyun'un gülümsemesini oturup yıllarca izleyebilirdi.

"Ulrika-"

"Sadece birkaç gün de olur. Seanslardan dolayı diyorum yani. Ama gidelim Baek Hyun. Son zamanlarda olanlar, aramıza giren saçma gerginlik ve insanlar... bunu hak ettik bence."

"Tanrım... Ulrika seninle uzun bir tatile çıkmayı ne kadar isterim bilemezsin."

"Aması mı var bunun?"

"Var ama düzeltilemeyecek şeyler değil gibi."

"Tamam işte! Say aklındakileri bana, iki dakikada çözeceğim."

"Senin işin mesela?"

"Ben onu düşündüm. Ne yapacağımı sorma, geri döndüğümüzde öğreneceksin. Gidersek yani..."

"Hmm, merak ettim ama tamam. Benim taşınacağım evle ilgilenmem gerekiyor. O ne olacak?"

Ulrika bıkkınlıkla nefes verdi. Baek Hyun hâlâ taşınamamıştı. Evin tamiratıyla ilgili sıkıntılar çıkmıştı ve Baek Hyun evi satın aldığı kişiyle kavga etmişti. Aktif olarak bir hafta önce çalışmaya geri dönülmüştü.

"Baek Hyun evle ilgilenmiyorsun bile. Anlaştın bir iç mimarla, her şeyi söyledin; o hallediyor."

"Haklısın. Aslında daha sık kontrole gitmeyi düşünüyordum ama unutuyorum. Neyse ki fotoğraf atıyor."

"Tamam işte. Ah ama... şu sıralar fazla masraf yapıyorum diyorsan gitmeyelim. Benim bir yurt dışı tatili için ortaya koyabileceğim param yok. Yani çok az var. O yüz-"

"Ulrika, para sorunum yok diye kaç kez söylemem gerekiyor? Lütfen bana para muhabbeti açıp durma. O bir sorun olursa ben söylerim zaten."

"Tamam. Bir daha açmayacağım."

Baek Hyun yaslandığı yerden doğruldu ve Ulrika'nın dudağına küçük bir öpücük kondurdu. Aynı pozisyona geri dönerken Ulrika da ona gülümsüyordu.

"Evet? Başka 'ama' kaldı mı? Yeni evini de çözdüğümüze göre..."

"Pekiii, benim seanslarım var."

"Halledemez misin? Birkaç ay önce Amerika'ya gittiğinde sorun olmamıştı. Taehyung hastanedeyken de hallettin."

"Yani... çok sık olmamış mı sence de?"

Ulrika dudaklarını büzüp omuzlarını düşürdüğünde Baek Hyun derin bir nefes verdi. Böyle bakarsa nasıl dayanacaktı? Zaten itiraz etmek istemiyordu. İmkanı olsa o dakika uçağa atlar, götürürdü Ulrika'yı.

"Hiç mi olmaz Baek Hyun? Bu yazı seninle değerlendirmek istiyorum. En azından bir haftacık."

Baek Hyun derin bir nefes alıp danışanlarını düşündü. Uzun bir süre meslektaşlarına göre programını çok daha fazla doldurmuştu. Bunu birçok sebepten böyle ayarlamıştı ama bir tanesi de adını duyurabilmek olmuştu. Kariyerini hızlı yükseltmesi gerekmişti ve olabildiğince kişiyle görüşme ayarlamıştı. İnsanların olumlu yorumları ise işine yaramıştı. Sonradan da alıştığı için öyle devam etmişti. Ama son zamanlarda hayatında olanlar bazılarını tanıdığı başka psikolaglara yönlendirmesine neden olmuştu ve eskisi kadar yoğun çalışmıyordu.

BARTENDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin