(28) İlk Konuşma || Borç || İrade (28)

172 14 88
                                    

22.02.2020 Cumartesi - 18.13

Chan Yeol arabayı durdurup Seok Jin'e döndü ve dudağına bir öpücük kondurdu. Arabadan inip yolun karşısına geçti ve markete girdi. Seok Jin'le film izlemeyi planlıyorlardı. Biraz atıştırmalık ve eve alması gereken birkaç şeyi alışveriş arabasına yerleştirirken mutlu hissediyordu. Kasadaki kalabalık yüzünden Seok Jin'i fazla bekletiyor olması sinirini bozsa da marketten gülümseyerek çıktı. Elindeki poşetleri bagaja koyarken ilerde koşarak uzaklaşan gruba baktı. Ardından omuz silkip yerine yürüdü ama kapıyı açtığında Seok Jin'i içerde görememişti. Kapıyı kapatıp etrafa bakındı.

"Jin? Bebeğim nerdesin?"

"C-chan..."

Chan Yeol adının mırıldandığını duyduğunda anında sesin geldiği tarafa döndü. Arabanın diğer tarafına gittiğinde yüzü kanlar içinde yere yığılmış Seok Jin'i görmüştü.

"Tanrım! Jin!"

Yanına gidip dizlerinin üstüne çökerken yüzünü ellerinin arasına aldı.

"Ne oldu sana? İyi misin?"

Chan Yeol endişeyle sevgilisine bakarken aklına az önce koşarken gördüğü grup geldi. Kafası anında o tarafa dönmüştü ama yararı yoktu. Çoktan gitmişlerdi. Tekrar Seok Jin'e baktı. Bilincini kaybetmek üzere gibi görünüyordu. Kaşından ve dudağından kan akıyordu. Chan Yeol gözleri dolarken arabaya yaslanmış bedeni kendine doğru çekti.

"Hadi, kalk. Hastaneye gidiyoruz."

Arabanın kapısını açıp dikkatlice sevgilisini kaldırdı ve arabaya oturttu. Kemerini takarken gözünden akan yaşı sildi ve hızlıca yerine geçti.

Hastaneye gelir gelmez Seok Jin'i Yixing'e teslim etmiş ve bekleme koltuklarından birine bırakmıştı kendini. Yixing acil kapısından çıktığında hızla ayağa kalktı.

"İyi mi? Durumu ne?"

"Sakin ol. İç kanama, ağır yaralama gibi hayati sorunları yok."

Chan Yeol az da olsa rahatlarken Yixing'e tutundu.

"Kaşına dikiş atıldı. Küçük bir iz kalabilir ama kaşından dolayı fazla belli olmaz."

"Önemi yok şimdi onun. Başka bir şeyi var mı?"

"Sanırım karnına birkaç tekme yemiş. Ama dediğim gibi çekeceği ağrılar dışında sorun yok. Gözü de morarmış."

"Tanrım... Kim yapmış olabilir bunu?"

"Kimseyi görmedin mi?"

"Ben marketteydim. Geri döndüğümde koşarak giden üç kişi gördüm ama çoktan uzaklaşmışlardı."

"Uyanınca ona sorarsın. Hastaneden gidebilirsiniz ama dinlenmesi gerekiyor. Dikişleri için tekrar gelmesi gerekecek. Bilgi verirler size."

Chan Yeol başını sallayıp teşekkür etti ve Yixing acile dönerken arkasından girdi. Seok Jin'in yattığı yatağa yürüyüp yanına oturdu ve elini tuttu. Dudağı şişmişti ve sadece gözü değil, yanağı da morarmıştı. Chan Yeol hafifçe elini morarmış yanağında gezdirdi. Seok Jin yavaşça gözlerini açarken Chan Yeol gülümsemeye çalıştı.

"Chan..."

"İyisin bebeğim. Biraz dinlen, polislerle konuşalım."

"Mmh, hayır."

"Ne demek hayır? Sana bunu yapanların yanına mı bırakacağız?"

"Eğer... eğer şikayet edersem bir de babamla uğraşmak zorunda kalırım. Buna g-gücüm yok."

BARTENDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin