(6) Konuşuruz. (6)

233 20 27
                                    

07.10.2019 - 04.37

Ulrika, Chan Yeol'un göğsüne kafasını yatırmış sakinleşmeye çalışırken gözyaşlarını hala durduramıyordu. Uzun zamandır sessizce oturuyorlardı.

"Ne yapacağım Chan Yeol?"

"Bilmiyorum."

"Offf..."

"Belki de..."

"Ne?"

"Baek Hyun'la konuşsan?"

"Hayır dedim. Daha önce de hayır dedim, şimdi de hayır diyorum."

"Rika en azından başka birini bulalım. Bu şekilde bir yere varamayız. Baek Hyun'u az çok tanıyoruz en azından diye dedim ama istemiyorsan ülkede psikolog çok."

Ulrika doğruldu ve oflayarak arkasına yaslandı. Emin olamıyordu. Biriyle bunu ayrıntılı konuşmak işe yarayacakmış gibi gelmiyordu.

"Ulrika, bak uyuyamıyorsun. Uyumaya korkuyorsun hatta. Uzun ve seni dinlendirecek uykularla uzaktan yakından alakası yok uykularının. Bu uyanık olduğun zamanı da etkiliyor. Buna bir çare bulman gerekiyor ve 17 yıldır bunu başaramadın. Yardıma ihtiyacın var. Bunu kabul et."

"Bunu kabul ediyorum. Ama gidip bir psikologla konuşmak işime yarayacakmış gibi gelmiyor."

"Bunu gitmeden bilemezsin."

"Chan Yeol gitmeye karar versem bile param yok. Ayrıca..."

"Ayrıca ne?"

"Daha önce gitmeyi denedim."

"Ne? Ne zaman?"

"18 yaşındaydım. Üç seansa gittim."

"Sonra?"

"Parasını zamanında ödeyemiyordum. Doğal olarak bırakmak zorunda kaldım. E garsonluk ve hırsızlık yapmak psikolağa yetecek parayı çıkarmıyordu."

"Sen garsonluk mu yapıyordun?"

"Birkaç yerde işe girmiştim ama daha fazla para gerektikçe hırsızlık yapıyordum. Yakalanınca da işten atılıyordum. Bahsetmeye değer olacak ciddi bir işim olmadı yani hiç."

"Anladım. Neyse bunu sonra da konuşuruz. O üç seansta hiçbir şey değişmedi mi?"

"Hayır. Bana bir şeyler soruyordu, anlatıyordum. Zor geliyordu tabi. Tam biraz alışmaya başlamıştım ki adam son seansımızın bitişinde para konusunu açtı. Aslında o fazla üstelememişti. Ama çıktığımda sekreteri de sıkıştırdı biraz. Sonra içimde tarttım. Param asla yetmeyecekti. Kendimi kabuslarımın geçeceğine inandırıp gelecek seansları iptal ettim. Yaptıklarımızın parasını da anca bir ay sonra ödeyebilmiştim zaten."

"Eğer kendini gerçekten inandırsaydın kabusların geçerdi gibi geliyor bana Ulrika."

"10 yıldır onlarla yaşıyordum Chan Yeol. İnandırmak o kadar kolay olmuyormuş demek ki. Bunu kabus görmeye devam ettiğimde fark ettim. Beceremiyorum işte. Engelleyemiyorum."

"Yengen kabuslarını biliyor muydu?"

"Bilmez olur mu? Çocuk olduğum ve olay yeni olduğu için çığlık atarak uyanıyordum her gece. Tabi amcamı benden daha da bıktıran şeylerden biri buydu."

"Boş ver o adamı şimdi. Yengen hiçbir şey yapmadı mı?"

"Ne yapsın ki? Önce bana bunların normal olduğunu ve bir gün geçeceğini anlattı. Bazı geceler benimle uyudu. Bir süre sonra çığlık atmadan uyanmaya başladım. Bana geçip geçmediğini sordu. Başta geçmediğini söylesem de büyüdükçe onu da uykusuz bıraktığımı fark ettim. Geçtiğini söyledim."

BARTENDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin