BARTENDER

(52) Yorgun (52)

25.07.2021 Pazar

Ulrika kapıyı açarak Chan Yeol, Seok Jin ve Eun Ah'ı içeri alıp hızlıca mutfağa döndü. Soon Duk için yemek hazırlıyordu ve biraz hızlı davranmak zorundaydı.

"Geldiğiniz için teşekkür ederim."

"Ne gerek var?"(CY)

"Soon Duk nerde?"

"Odasında sanırım şu an. Ama siz gitmeyin. Çekiniyor insanlardan. Ben çağırırım."

"Bırak şu yemekleri bana. Acele etmekten terliyorsun."

Ulrika derin bir nefes vererek elindekileri Eun Ah'a bıraktı. Mutfaktan uzaklaşırken koltuğa oturan ikiliye baktı.

"Soon Duk'un sizle kalmasına izin verdiğiniz için teşekkür ederim."

"Akşam eve kesin sarhoş dönerim, dediğin için kız için endişelendim."(CY)

"Abartmasan mı? Siz olmasanız içmeden dönerim herhâlde."

Ulrika ilk kez kafede çalışan arkadaşlarıyla dışarı çıkacaktı ve gergindi. Baek Hyun ikna etmişti; diğer arkadaşlarınla da zaman geçirirsen biraz rahatlarsın, diyerek. Ama Ulrika, Soon Duk'la ilgilendiği için rahatlamaktan çok gergindi.

"Fazla dışarda dolaşmayın. O şerefsiz Hyun Bin her yerde dolanır ve Soon Duk'u görürse bırakmaz. Her an evin yerini öğrenecek diye ödüm kopuyor."

"Siteye sokmazlar ki. Endişelenme bu kadar."(Seok Jin)

"Siteye girip çıkmam yeter. Dışarda bile bekler. Her neyse, dikkat edin işte. Ve tekrar teşekkür ederim."

"Ya gidip hazırlan hadi. Kız 12 yaşında. Bir günü tek başına geçirebilecek yaşta ve biz de yanındayız. Amma endişelendin."

"Salak. Kız yabancılardan çekiniyor diyorum. Babası yüzünden dışarı çıktığı yokmuş zaten."

"Biz hallederiz."

Ulrika başını sallayıp salondan çıktı ve misafir odasına gitti. Soon Duk hâlâ orda kalıyordu. Geldiği günün sabahı Ulrika onu kendi odasında yerde yatarken bulmuştu. Sorduğunda ise gece korkup geldiğini söylemişti. Neden yatağa yatmadığını ise rahatsız etmek istemediğini söyleyerek açıklamıştı. Ulrika bir daha korkarsa yatağa gelebileceğini söylemişti ama sonraki gecelerde de hiç gelmemişti.

"Soon Duk, ne yapıyorsun?"

Soon Duk kucağındaki bilgisayarı bırakıp ayağa kalktı. Ulrika gün içinde oyalanması için veriyordu.

"Oyun oynuyordum."

"Benim bu akşam bir yere gitmem gerekiyor. Bu gecelik arkadaşlarımla kalabilir misin? Eun Ah'ı hatırlayacaksın zaten ama akşam diğer arkadaşımda kalman gerekecek."

"Arkadaşların mı? Ben burda tek kalırdım ki."

"Biliyorum ama güvende olduğundan emin olmak istiyorum. Arkadaşlarımdan çekinmene gerek yok. Benim kardeşim gibiler, tamam mı?"

Soon Duk başını salladığında Ulrika onu salona götürüp Chan Yeol'le tanıştırdı. Chan Yeol anında ilgilenmeye başladığında odasına çıkıp hazırlandı. Aşağı indiğinde hep beraber yemek yiyorlardı. Ulrika hazırladığı çantayı Chan Yeol'e gösterdi ve koltuğa bıraktı.

"Soon Duk için kıyafet falan koydum."

Ulrika kendi çantasını da kontrol ettikten sonra çıkmadan önce Soon Duk'a yaklaştı.

"Yarın ilk iş seni alacağım."

"Ayılırsan tabii."

Ulrika, Chan Yeol'e göz devirip Soon Duk'un rahat olduğundan bir kez daha emin oldu. Neyse ki Chan Yeol sıcakkanlıydı ve kızı çoktan eğlendirmeye başlamıştı. Ulrika gereğinden fazla endişelendiğinin az çok farkındaydı ama kızı zorla emanet almıştı ve kötü zaman geçirmesi fikri onu geriyordu. Yengesi onu evine götürdüğünde ne hissettiğini az çok anlıyordu artık. Ve üzerine neden bu kadar titrediğini de.