(56) Denemek istiyorum. (56)

149 14 17
                                    

01.09.2021 Çarşamba - 00.13

Baek Hyun, Ulrika'nın uyuduğundan emin olduktan sonra saçlarına hafif bir öpücük bıraktı ve yavaşça kalktı yataktan. Aşağı inip mutfaktan sigara aldı ve yaktıktan sonra verandaya çıktı. Kendini berjere bırakırken derin bir nefes verdi ve çıkan dumanı izledi. Ulrika'nın olanları anlattığı sabahtan beri yaklaşık üç gün geçmişti ve Baek Hyun bunu düşünmeden duramıyordu. En kötüsü de olayın ertesi günü kendini öldürmek istediğini söylemiş olmasıydı. O gece annesini uyuttuktan sonra aramaya karar vermişti Ulrika'yı ve normalde yapmayacağı bir şey yapıp ikinci kez de aramıştı. Aramasa ne olacağı çok açıktı ve Baek Hyun tekrar etmesinden korkuyordu. Ulrika endişelendirmek için değil, her şeyi bilmesini istediği için itiraf ettiğini söylemişti ama endişelenmemek elde değildi. Yardımı dokunacak bir şeyler yapmak istiyordu ama aklına gelen küçücük bir çözüm bile yoktu. O herifin yakalandığını ve yaptığının cezasını çektiğini görmek işe yarayabilirdi ama şimdiye kadar polisten bir haber yoktu. Olayın üzerinden bir aydan fazla geçmişti. Çok saçmaydı.

Ulrika gözlerini açıp yavaşça doğrulurken etrafına bakındı. Baek Hyun yoktu ve banyo da boştu. Yataktan kalkıp odadan çıktı ve dikkatli adımlarla aşağı indi. Ev zifiri karanlıktı. Mutfağa ve salona baktıktan sonra bahçeye çıkan kapıya doğru yürüdü. Baek Hyun verandada oturuyordu.

"Baek Hyun."

Seslendiğinde Baek Hyun ona dönerek yaslandığı yerden doğruldu.

"Gel."

Baek Hyun gülümseyerek elini uzattığında Ulrika da gülümsedi ve elini tutup yaklaştı. Kucağına yan bir şekilde oturup başını omzuna yasladığında Baek Hyun bunu beklemediği için şaşırmıştı. Fazla beklemeden kolunu beline sardı ve alnını öptü.

"Uyuyamadın mı?"

Ulrika yanağını okşarken sormuştu. Baek Hyun tekrar hafifçe gülümsedi.

"Sigara içmek için indim. Hemen dönecektim."

"Aklından... çıkmıyor, değil mi?"

"Ne yapabileceğimi düşünüyordum sadece."

"Söylemiştim, yanımda olman yeterli."

"Yanında olduğumu biliyorsun."

Ulrika başını salladı ve boynuna nazik bir öpücük kondurdu. Kısa bir sessizliğin ardından Ulrika doğrulup sevgilisine baktı.

"Bence bunun hakkında doğru düzgün konuşamadık hiç. Saçlarımı gerçekten beğendin mi?"

"Sorman bile hata güzelim. Harika görünüyorsun. Sana ne kadar yakıştığını, ne kadar senlik olduğunu kelimelerle anlatamam."

Ulrika yavaşça eğilip burnunun yan tarafındaki, karanlıktan görünmeyen ama yerini ezberlediği beni öptü. Tekrar omzuna yatarken Baek Hyun daha sıkı sarılmıştı. Ulrika derin bir nefesle havayı içine çekerken gözlerini kapattı.

"Hava çok güzel. Serin ama üşütmüyor. Tüm gece oturup konuşma isteği uyandırıyor."

"Yapabiliriz."

"Sabah işe gideceğiz Baek."

Baek Hyun başıyla onaylarken Ulrika'nın elini tuttu ve gözlerini kapattı. Banyo yapalı birkaç saat oluyordu ve kokusu direkt burnuna geliyordu. Harika bir şeydi.

Baek Hyun uykuya dalmak üzere olduğunu fark ettiğinde yavaşça gözlerini açtı. Orda öylece uyurlarsa hasta olurlardı. Ama Ulrika'nın çoktan uyuyakaldığını fark etmişti. Elini bırakıp kolunu bacaklarının altından geçirdi ve yavaşça kalktı. Yukarı çıkıp dikkatlice yatağa yatırdı ve üstlerini örterek yanına uzandı. Ulrika ona dönüp kolunu beline sararken fısıldayarak teşekkür etti. Baek Hyun gülümseyip yine alnını öptü ve gözlerini kapattı.

BARTENDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin