BARTENDER

(12) Kalp Sesi (12)

07.11.2019 Perşembe - 12.04

Ulrika gözlerini açıp tavana baktı. Kabusunu yine görmüştü. Derin bir nefes verip doğruldu ve yorganını duvara doğru tepikleyip kalktı. Su içtikten sonra perdelerini ve pencereyi açtı. Çatıda gördüğü şeyi kesinlikle beklemiyordu.

"GÜNAYDIIIIN!"

Ulrika, Chan Yeol'un çığlığından korunmak adına kulaklarını tıkarken çatıyı inceledi. Her yeri süslemişlerdi.

"Bu ne be?!"

"Doğum günün bugün."

"Üüüf Chan Yeol! Sen hiç pes etmez misin? Her sene kutluyorsun. Herkes gelmiş bir de."

"Sana da günaydın ya!"(JD)

"Üzerine bir şey giy de gel. Bütün gün bize mahkumsun."(CY)

Ulrika, Chan Yeol'un koca gülüşüne göz devirip "Sonra da soruyorsun ki doğum gününü neden sevmiyorsun!" dedi. Perdesini tekrar kapatıp dolabını açtı ve siyah pantolonuyla gri kazağını geçirdi üstüne. Saçlarını tarayıp öylece bıraktı ve kapıyı açıp ayakkabısını giydi. Chan Yeol, Baek Hyun, Jong Dae ve tanımadığı bir kız çatıdaki masanın üzerinde oturuyordu. Ortalarında kahvaltı vardı. Ulrika onlara doğru yürüdü.

"Gamze bey yok mu?"

"Nöbetten çıktı. Uyuyacak biraz. Sonra gelir."(JD)

Ulrika başını sallayarak masada boş kalan köşeye oturdu. Baek Hyun'la göz göze geldiğinde gülümsedi. Ardından yanındaki kıza döndü.

"Merhaba. Tanıştırılmadık hâla."

"Merhaba. Ben Solbin."

"Sevgilim."(JD)

"Ha şu engellenen aşk. Bence bayağı yakışmışsınız. Nasıl tanıştınız?"

"Derslerimizden birinin hocası üç ay yoktu. Jong Dae girmişti derslere."

"Bak seeeen! Öğretmen öğrenci ha!"

"Hayır. Ben okuldan ayrıldıktan sonra başladık."(JD)

"Pek de dikkatliler. O zaman sen de hukuk okuyorsun?"

"Evet."

"Güzelmiş."

Ulrika kahvaltıya başladığında Chan Yeol telefonunu kapattı.

"Sonunda bıraktın mesajlaşmayı."

"Tatlım iş gününü değiştiriyordum."

"Ne?"

"Bugün bizim yerimize başkaları çalışıyor. Biz de cumartesi çalışıyoruz."

"İyi bari."

Sohbet ede ede uzun bir kahvaltı ettiler. Ardından çöpleri topladılar. Ulrika, yalnız başına sigara içen Baek Hyun'u gördüğünde elindeki çöpü atıp onun yanına gitti.

"Sessizsin bugün."

"Öyle miyim?"

"Evet."

"Fark etmedim."

"Geçen hafta haber vermeden gittiğim için kızgın falan değilsin, değil mi?"

"Hayır değilim. Ama uyandırsaydın iyi olurdu. Bir seans kaçırdım o gün."

"Bir dahakine uyandırırım."

Baek Hyun ağzındaki sigarayı parmakları arasına alıp tek kaşını kaldırarak Ulrika'ya döndü. Ulrika da sırıttı ve ellerini arka cebine sokarken omuz silkti.