(2) Huzur (2)

212 21 57
                                    

29.08.2019

Ulrika müşterilerin isteklerini hızlı hızlı karşılarken ayağıyla çalan müziğe uyum sağlıyordu. Keyfi yerindeydi. Aptal bir sarhoşun bile keyfini bozamayacağı kadar keyifliydi. Çalan şarkılar onun tarzındaydı. Birkaç müşteriyle de kısa ve hoş sohbetlere girmişti. Kısacası her şey iyi gidiyordu. Tabi ilerde oturan grubu gördüğünde her şeyin iyi gitmeye devam etmeyeceğini anlamıştı. Bu grup ne zaman gelse olay çıkardı.

Ulrika bir müşteriyi daha gönderdikten sonra arkasına dönüp saate baktı. Gece 11'i geçiyordu. Belalı grubun sorun yaratmaya başlaması an meselesiydi. Çoktan sarhoş olmuş olmalıydılar.

"Ne güzel. Mutluluğumuzu da sürdüremiyoruz."

Her şeye rağmen önüne döndüğünde karşılaştığı manzara keyfine keyif katmıştı.

"Chan Yeol? Hoş geldin... iz."

Diğerlerine de baktı. Geçen gün buluştukları grupla beraber gelmişti.

"Senin bar dururken niye bu çöplüğe geldiniz?"

"Seni özledim."

Chan Yeol sinsi bakışıyla cevaplarken Ulrika koluna bir yumruk attı. Yixing, Jong Dae ile bir şeyler konuşuyordu. Baek Hyun ise Ulrika'ya bakıyordu. Daha doğrusu onu süzüyordu.

"Niye öyle bakıyorsun? Nasıl bir şey bekliyordun?"

"Beklemek değil de, ilk defa bir bar tezgahının arkasına bu kadar yakışan bir kadın görüyorum diyelim."

"Her şeyin bir ilki vardır ve teşekkür ederim."

Bir süre bakıştıktan sonra Chan Yeol, Ulrika'yı kendine çevirdi.

"Sana iş teklifim var."

"Ne?"

"Bizim barın sahibine senden bahsettim. E biraz da dil döktüm. İkna ettim."

"Nasıl yani? Orda işe mi gireceğim?"

"Hemen değil. Bir hafta denemek istiyor."

"Bir hafta mı? Chan Yeol nasıl bir hafta orda çalışayım? Kabul etmezse işsiz kalırım. Temizlikçi olduğum günlere geri dönmek istemiyorum."

"Tamam ya hallederiz."

"Akrabam hasta diyip izin alsana."(Baek Hyun)

"Buranın kapısının önünden geçen bile biliyor kimsesiz olduğumu."

"Abartma be."(CY)

"Abartırım. Kapının önünden geçen bilmiyorsa bile müdür biliyor. Nasıl halledeyim?"

"Buluruz bir yolunu. Sen sakin ol. Bana tekila versene."

"Bana da."(BH)

Ulrika bardakları hızlıca doldurup önlerine koydu. Baek Hyun'un bardağını tutmaya devam ederken kafasını kaldırıp mavilerine baktı.

"Ee psikolog bey, geçen günkü randevunuz nasıldı?"

Baek Hyun'un suratı aniden düşerken aralarına Jong Dae girdi:

"Bana bira verir misin?"

Ulrika, Baek Hyun'un bardağını bırakıp Jong Dae'ye bira doldururken Yixing de votka istediğini söyledi. Ulrika ikisinin de istediklerini verirken Baek Hyun bardağını dikleyip ikinciyi istedi. Ulrika da el çevikliğiyle fark etmeden doldurmuştu bile.

"Ee, hala cevap vermedin?"

Baek Hyun ikinci bardağı da kafasına dikerken Jong Dae, Ulrika'ya seslendi.

BARTENDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin