(50) Yalnız (50)

162 12 28
                                    

01.07.2021 Perşembe

"Ne yapıyorsun?"

"Eve giriyorum şimdi. Çok yoruldum bugün. Duş alıp kendimi yatağa atacağım sanırım. Sen ne yapıyorsun? Orda durumlar nasıl?"

"Pek iyi sayılmaz. Dedemin durumu kötüleşmeye devam ediyor. Annem çok kötü. Taehyung beklediğimden daha çok etkilendi, sebebi az çok belli tabii. Ayakta durmaya çalışıyorum yoksa kimse bizi toparlayamayacak."

Ulrika derin bir nefes verirken kapıyı ayağıyla itti ve salona doğru yürüdü.

"O senin de deden Baek Hyun. Güçlü kalacağım diye duygularını engellemeye çalışma."

"Bilmiyorum... haklısın sanırım."

"Hastanede misiniz?"

"Dedem hastanede kalmak istemedi. Doktor da artık hastanede kalmanın da bir faydası olmayacağını söyleyince... eve getirdik."

"Anladım. En azından daha iyi dinlenirsiniz."

Ulrika kendini koltuğa atıp arkasına yaslandı ve başını geri attı.

"Kimse uyuyamıyor ki... ordan bahset bana. Eun Ah nasıl?"

"Hâlâ bitik hâlde. Toparlayamıyorum. Evden çıkmıyor."

"Bir gelişme yok mu?"

"Hayır. Kötü de olsa bir haber gelsin istiyorum artık. Böyle olunca Eun Ah bir yandan umutlanıyor diğer yandan kendini yiyor."

"Tahmin edebiliyorum."

"Chan Yeol de kötü. Seok Jin'le kavgalılar. Arada evde yalnızım diye gelip benimle kalıyor ama daha çok kendisi için geldiğini görebiliyorum."

"Ahh... tüm kötü olaylar aynı anda gelmek için anlaşmış gibiler."

"Evet. Ama iyi bir haberim de var."

"Lütfen..."

"Jong Dae, Solbin'e evlenme teklifi etti. O da kabul etti tabii ki."

"Solbin'in kariyerini biraz daha ilerletmesi için bekleyeceğini söylemişti."

"Sanırım daha fazla dayanamadı. İkide bir yaşlandım diye söyleniyor, biliyorsun."

"Alt tarafı 29 oluyor. Deli."

"Deliliği onaylanmıştı zaten. Evlenme konusunda anlaştılar ama uzun süre bekleyecekler gibi görünüyor."

"Umarım beklerler. Evlendiklerinde orda olmak istiyorum, kafamı toparlamış bir şekilde."

"Geçecek Baek Hyun. Geçmeyecek gibi hissettirse de geçecek. Yanında olacağım."

"Biliyorum güzelim. Şimdi kapatsam olur mu? Dedemi kontrol etmem gerekiyor."

"Olur. İstediğin zaman arayabilirsin. Uyuyor olsam da..."

"Uyurken aramam Rika. Zate-"

"Uyku düzenim çoktan bozuldu Baek Hyun. Arayabilirsin."

"Yine mi bozuldu?"

"Sen gittikten bir iki gün sonra. Endişeliyim, o yüzden. Takma beni."

"Ulri-"

"Baek Hyun kapatman gerekiyordu. Bir de beni düşünmeni istemiyorum, lütfen. Seni seviyorum."

"Ben de seni."

Ulrika telefonu kulağından çekip kapattıktan sonra gözlerini kapattı. Yorgun hissediyordu, fiziksel olarak da ruhsal olarak da. Hem iş yeri yoğundu hem de günlerdir, gittiğinden beri Baek Hyun'un sesi kötü geliyordu. Onu nasıl teselli edeceğini bilmiyordu. Hiçbir zaman doğru düzgün bir ailesi olmamıştı. Kaybettiği tek kişi annesiydi. Dede gibi diğer aile üyelerinin ne anlama geldiğini asla tam olarak bilemezdi. İki tane şerefsiz vardı, onların da tek işlevi birkaç ayda bir arayıp rahatsız etmekti. 12 yaşındaki kuzenine de istediğinde araması için eski telefonunu vermişti ama kız hiç aramıyordu. Ulrika 'abisi veya babası telefona el koymuştur' diye düşünüyordu. Bir ara kontrol etmesi gerekiyordu.

BARTENDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin