-4.Bölüm-

82.3K 3.3K 310
                                    

Multide Kuzey
----------------
Sabah alarmın sesiyle gözlerimi açtım.Kızların çoktan gitmiş olduğunu görünce gidip sıcak bir duşa girdim.Duşta aklımda olan tek şey okuldu.Belki de artık okuyamayacaktım.Çünkü artık çalışan biri olucaktım.Yani umarım.

Vanilyalı şampuanımım ile kendimi güzelce köpürttükten sonra sıcacık suyla kendimi duruladım.Duştan çıkar çıkmaz valizime koymadığım şeyleri giyindim.Pijamalarımı da valizi tıktıktan sonra valizi sıkıca kapattım.Siyah eteğimi ve siyah beyaz çizgili bluzumu giyindikten sonra tekrar banyoya döndüm.Elimin titremesini aldırmadan güzel bir şekilde eyelinerımı da çektim.Dudak parlatıcısı ve az miktarda allık sürdükten sonra bunları da valizime koydum.Hip hop cı tarzı beremi de taktıktan sonra deri ceketimi de giyindim.Çoraplarımın üstüne siyah az topuklu botlarımı da giyindikten sonra tam olarak hazırdım.Valizimi dikey konuma getirdim ve arkamdan sürükleyerek ilk müdürün odasına gittim.Kapıyı çalar çalmaz gelen "Gir" komutunu uyguladım ve valizi kapıda bırakıp içeri süzüldüm.Beni görünce ayağa kalkan müdürümün yanına yaklaştım.Ben ona yaklaşınca diğer adımlarla o bana yaklaşmıştı.

"Müsaitseniz sizinle bir şey konuşmak istiyorum."

"Müsaitim Gececim.Bir şey mi oldu"

"Şey ben vedalaşmaya gelmiştim"

"İstediğin gibi olsun ama unutma biz her zaman burdayız"

Baba sıcaklığı ile sarıldığında ben de sarıldım.Gözlerim dolmaya başlamıştı.Makyajım silmedikçe kalanlardan olduğundan kendimi serbest bıraktım.Göz yaşlarım yanağımdan süzülürken ağzımdan yanlışlıkla hıçkırık kaçtı.Müdürüm beni kendinden uzaklaştırdıktan sonra göz yaşlarımı sildi.Kemik rengi gözlüğünü eliyle düzelttikten sonra son kez yanaklarımdan öptü.Daha çok duygusallığı kaldıramayacağımdan odadan hızlıca çıktım.Bavulumu sürükleyerek dışarı çıktığımda soğuk hava etkisini göstermişti.Denize bakan kayalıkların yanından yürümeye başladığımda gördüğüm simitçiyle oraya yöneldim.Simitimi aldıktan sonra banka oturdum.Acaba şimdi beni nasıl bir hayat bekliyordu.
*************
Altınel yalısını bulduğumda ayaklarıma kara sular inmişti.Son gücümle kapıyı çaldığımda astımında verdiği zorlukla nefes nefese kalmıştım.Nefesimi düzene sokmaya çalışırken kapıyı tatlı 50'li yaşlarının ortalarında bir kadın açtı.

"Buyrun?"

"Ben bakıcılık için gelmiştim"

"İçeriye geçin"

Dediğinde salona girdim.İçeride benim dışımda 4 kız daha vardı.Kızlar genç olmaları dışında fazla Sürtük duruyorlardı.Hepsi sırasıyla çalışma odası diye düşündüğüm yere girip çıktıklarında somurtuyorlardı.Belli ki işi hiç biri kapamamıştı.Benim son şansımdı.Sıra bana geldiğinde bavulumu bırakıp çekingence odaya girdim.Renkli gözlü,siyah saçlı ve çökmüş bir yüzü olan kadın yüzümü dikkatlice inceledikten sonra içten ve anne samimiliğiyle sorularına başladı.

"Biraz kendinden bahseder misin?"

"Benim adım Gece.16 yaşında kimsesi olmayan bir kızım.Bugüne kadar yurtta kaldım"

"Peki neden bu işi istiyorsun"

"Kalıcak yere ve bir işe ihtiyacın var.Aynı zamanda çocukları çok severim"

"Tamam seninle bir anlaşma yapalım.Sen bakıcı olarak bu evde kal ama benim de kızım ol.Gece beni annen olarak kabul edebilir misin?Bu arada adım Yeşim."

"Yeşim Hanım..."

"Lütfen Gececim bana Yeşim abla ya da teyze de.

"Pekala Yeşim Abla ben bunu çok isterim"

"Tamam o zaman asıl konumuza dönelim.Bakacağın kızın adı Peri.5 yaşında ve fazla enerjiktir.Kibar olmasının yanında bazen kendini beğenmişlik yapar.Fıstığa alerjisi var.Devamını onu tanıdıkça anlarsın zaten.Bu arada 2 tane senin yaşında da çocuğumuz var.Mira ile Kuzey;Mira ne kadar içine kapanıksa Kuzey de o kadar tersidir.Bu arada senin için çocukların gittiği okulu ayarlayacağız.Haftaya okuluna başlarsın.Tabi sen kabul edersen?"

"Olur Yeşim Abla.Çok sağol"

Der demez kapı çalındı dikkatimiz kapıya kaymıştı.İçeriye bana kapıyı açan tatlı bayan girdiğinde Yeşim Abla direk söze girdi "Tanıştırayım bu kızımızın adı Gece.Artık benim yeni kızım.Gece'cim karşında gördüğün hanımefendi de evimizin her şeyi Zehra Sultan".Bu durumda Zehra Sultan ile de tanışmış olmuştuk.Bana yakın davranması ise gözümden kaçmamıştı.Bavulumu taşımaya yardım ederken çoktan üst kata çıkmıştık.Boş olan odanın kapısını açmam ile yerimde donup kalmam bir olmuştu.Mavi duvarları süsüleyen beyaz ve renkli eşyalar tam benim zevkimdi.Oda benim yurt odamdan büyük olması bile beni şaşırtmışken içeride banyoya açılan kapıyı görmemle resmen vefad etmiştim.

Kibarca bavulumu kenara ittim ve Zehra Sulta'nı bekletmeden evi gezdmeye başladım.Benim odamın yanında Peri'nin,karşımda Mira'nın,çaprazımda ise Yağmur adında bir kızın odası vardı.Ama benim dikkatimi çeken Mira'nın odasının yanında ki Küçük Bey diye seslenilen çocuğun odası çekmişti.Açık renk koridorda sadece onun odasının kapısı siyahtı.

Alt kata keşfettiğimde ağzım bir karış açılmıştı.Yatak odası,misafir odası(ve banyoları),salon,mutfak,çalışma odası ve iki lavabo dışında kocaman bir spor ve müzik odası da vardı.Yerin altında da bir kat vardı.Evin hizmetkarlarının katı olduğu için hiç aşağı inmemiştim.

Ev gezmem bittiğinde mutfağa girdim ve yardım etmeye başladım.Evin aşçısı Ayhan Amca'ya,Zehra Sultana,Defne ve Ece'ye yardım etmeye koyuldum.Pilavı hazırladıktan sonra Zehra Sultan dinlenmem için beni odama yolladı.Odaya gittiğimde eşyalarımı yerleştirmeye başladım.Kocaman gardırobun sadece bir rafı dolmuştu.Eşyalarımı yerleştirmem bitince Zehra Sultan yanıma geldi ve Yeşim Abla'nın beni kocasıyla tanıştırcağını söylemişti.Üstümü düzeltip koşarak merdivenlerden indim.Salonda Yeşim Abla'yı görünce oraya yöneldim.Esmer,kahverengi gözlü ve saçlı bir adam beni süzmeyi bırakınca kendini tanıtmak adına ayağa kalktı ve karşıma geçti.

"Merhaba ben Faruk,ama lütfen Faruk Abi de"

"Bu içtenliğiniz için teşekkür ederim.Ben de Gece tanıştığımıza çok memnun oldum."

Demem ile Faruk Abi'nin bana sarılması bir oldu.Bir baba gibi sarılıyordu.Çok mutluydum.

Küçük Bey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin