-9.Bölüm-

66.3K 2.4K 60
                                    

Multide Yağmur Altınel

---------Gece------------
Sabah alarmın iğrenç sesiyle kalktım.Lavaboya gittim.Çok ağlamıştım.Klasik yüzüm şişmiştir diye bir şey yok.Çünkü ağlamama rağmen normal görünüyordum.İhtiyaçlarımı karşıladım ve üstümü değiştirdim.Kot pantolon,klasik siyah convers,içime toz pembe gömlek ve onun üstüne yeşil bir kazak.Telefonumun saatime bakıcaktım... Ta ki telefonum olmadığını hatırlayana kadar.Ben de kol saatime baktım.Saat 6.00 dı.Hemen aşağı indim.Zehra Sultan'a kahvaltı hazırlamasına yardım etmeye başladım:
-Günaydın Zehra Sultan.
-Günaydın güzel kızım.Ne neşel... Demeden kapı çaldı.Zaten moralim bozuktu.Bir de sabah sabah kim bilir kim ile uğraşacaktım.Kapıyı açtım ve elinde gazetesi ile genç bir kız duruyordu.Yanında da kocaman bavul.Kız ilk gazetesine sonra da bana baktı:
-Sen galiba Kuzey'in yeni metresisin.
-Yok.Nerden çıkarttınız bunu?
-Valla gazeteler öyle yazıyor.
Dedi ve gazeteyi elime verdi.Gözlerim istemsizce dolmuştu."Bu arada ben Yağmur.Artık burda yaşayacağım.Nasıl olsa amcamın evi."Anladığım kadarıyla Yağmur ile Kuzey kuzendi.Yağmur'u içeri aldım ve "Ben de Gece.Peri'nin yeni bakıcısı"dedim."Memnun oldum.Mira ve Kuzey seni sevmeseydi bu evde olamazdın.Yani seni sevdim"dedi.Bu dobra halini sevmiştim.Yeni bir arkadaşım olmuştu YAŞASIN!O sırada gözüme yine gazete haberi takıldı ve bu sefer ayrıntılı okudum.Beni "SÜRTÜK"diye yazmışlardı.Yine gözlerim dolmuştu.Artık Kuzey'den uzak durucaktım.O sırada merdivenlerden sesler geldi.Ev halkı uyanmış,hazırlanmış,kahvaltıya iniyorlardı.Herkes Yağmur'a sarıldı ve özlem gidrdiler.O sırada en sondan gelen Kuzey'in yanından hızlıca koşarak merdivenlerden çıktım.Yüzüme su çarptım ama hala dolmuş gözlerim patlamaya hazırdı.Yemek için aşağı indim.Herkes masada beni bekliyorlardı.En büyük korkum bu kadar şey için de astım krizi geçirmekti.Uzun süredir hiç geçirmemiştim ama yine de bu kadar atraksiyona dayanamayabilirdim.Masaya baktığım da tek boş yerin Kuzey'in yanı olduğunu gördüm.İstemeyerek istemeyerek yanına oturdum.Tabağıma sadece bir parça ekmek ve peynir almıştım.Hepsini de yiyememiştim.Tek hissettiğim vücudumun fazla sıcak plmasıydı.Kesin ateşim vardı.Ne zaman canım bu kadar sıkılsa aşırı derecede hasta olurdum,bazen hastaneye bile gitmek zorunda kalırdık.Öksürmekten astımım tutar yine hastanelik olurdum.Herkes yemek yerken dayanamadım:
-İzninizle odama çıkabilirmiyim?Kendimi biraz kötü hissediyorumda.
-Belli betin benzin atmış.Tabi ki çıkabilrsin.İzin almana hiç gerek yok.
-Teşekkür ederim Yeşim Abla.
Dedim.Kuzey'in gözlerini üstümde hissedebiliyordum.Gözlerin dolu olduğunu fark etmemişlerdi.Çok iyi oyuncuyum.Yavaş yavaş merdivenlerden çıkarken arkamdan birinin daha geldiğini anlayabiliyordum.Odama girdim ve kapıyı kapatmamla açılması bir oldu.

---------Kuzey------
Sabahın saat 07.00.Okula gitçeğim için artık otomatik uyandım.Üstüme klasik bir tişört ve üstüne de polar.Pantolonumu ve ayakkabılarımı giydiğimde.Aşağı inmeye başladım.Aman Tanrım!Yağmur gelmiş.Tüm ev halkı onunla özlem gideriyordu.Ben ise merdivenlerden öyle izliyordum.O sırada Gece hızlıca yanımdan geçti.Ne olmuştu acaba.Aşağı indim ve Yağmur ile ben de özlem giderdim:
-Ne zaman geliceğini söyleseydin gelip alırdım.
-Yok ya zaten sen yapıcağını yapmışsın.
Dedi kulağıma fısıldayarak.Ne oldu bakışımı atarken benim zeki kuzenim anladı ve elime gazeteyi tutturdu.Gazeteye baktığımda dün geceden Gece ile benim fotoğraflarım vardı ve üstünde "Kuzey Altınel'in yeni metresi kim?"Sinirlerim tavan yapmıştı.Kesin Gece bunu görmüştü.Hepimiz masaya oturduk.O sırada yukarıdan Gece indi.Gözleri dolmuştu.İstemeye istemeye yanıma oturdu.Tabağına aldığı bir parça yemeği bile yememişti.Bu kız iyi değildi."İzninizle odama gidebilir miyim?Kendimi biraz kötü hissediyorumda."dedi."Belli betin benzin atmış.Tabi ki çıkabilirsin.İzin almana hiç gerek yok."dedi annem anlayışlı sesiyle."Teşekkür ederim Yeşim Abla"dedi ve odasına çıkmaya başladı.Onu merak etmiştim.Onun ardından"Anne ben de bir çantamı hazırlayayım"dedim ve koşarak arkasına takıldım.Odasına girdi ve kapıyı kapattı.Ben de hemen arkasından girdim.Gece yatağın üstün de oturup bana boş gözlerle bakıyordu.Yanına gidip oturdum.Oturduğum da yatağın diğer ucuna geçti.O sırada Mira bağıroyordu."Kuzey okula girmek için seni bekliyoruz.Biraz hızlı olursan seviniriz."dedi.Gece'yi öyle bırakmak istemiyordum ama hemen kendi odama gidip çantamı aldım ve aşağı indim.Şoförümüz Ahmet'e bugün benim arabam ile gideceğimizi söyledim.Ve kızları üstü açılan siyah arabama bindirdim.Okula yaklaşmıştık ve benim aklımda sadece Gece vardı.Okula gelince arabayı park ettim ve aşağı indim.Mira Peri'yi alıp gitmişti.Çağla hışımla yanıma geldi:
-Sen beni o paçozla nasıl aldatırsın yaa!?
-Ben seni aldatmadım.Bunlar magazincilerin uydurması.
-Bir daha o kızla görüşmeni istemiyorum aşkım.Biz örnek çiftiz ve öyle kalıcağız.
-Öyle bir şey olmayacak.Olamaz.
-Nedenmiş o?
-Çünkü onunla aynı evde yaşıyoruz.Yani sana bir şey söyleyeceğim ama kimseye söyleme.
-Tamam.
-Gece aslında Peri'nin bakıcısı.
Dedim ve Çağla'da yanımdan gitti.Sınıfa çıktım ve çantamı sırama attım(!)Aşağı kantine indim ve bizim çete oradaydı.Gidip yanlarına oturdum."Eee Yağmur ne zaman okula başlayacak?"dedi Melis.Bizim çetede Aras dışında herkes Yağmur'u tanıyordu.Aras'ın tanımama sebebi Yağmur geldiğinde onun tatilde olmasıydı."Yağmur kim?"dedi Aras."Grubun yeni üyesi ve aynı zamanda Kuzey ve Mira'nın kuzeni.Çok iyi dobra bir kızdır."dedi Kerem.Rüzgar'da başıyla onayladı.Ders zili çaldı ve sınıfa çıktık.

---------Gece---------
Ev halkı işe ve okula gitmişti.Yeşim abla da kemoterapiye.Yağmur ise odasına yerleşiyordu.Ben ise yatakta ateşler içinde yatıyordum.Ama yine de kendimdeydim.Kapım çalındı ve içeri Yağmur girdi:
-Şey sabah ki olay için özür dilerim.
-Sorun değil.
Diye bir muhabbete başladık.Tüm hayatımı anlattım.O da anlattı.2 saat öylece konuştuk.Çok iyi bir kızdı.Çok kafa dengiydi.Ama bir sorun vardı.1 hafta sonra o da okula başlayacaktı.Ev de yine tek kalıcaktım.Ateşim yükselmişti.Hissedebiliyordum.Yağmur odadan çıktı.Biraz dolaşıcakmış.Aşağıdaki kapının açıldığını duydum.Daha sonra Yağmur'un sesini:
-Kuzey okulu kırmışsın bakıyorum.
-Evet de sen nereye?
-Hiç biraz dolaşıcam.
Dedi ve ayak sesleri yukarıya doğru gelmeye başladı.Daha sonra kapım çalındı.Ses çıkarıcak halim yoktu.Kapı açıldı,içeri biri girdi.Bana yaklaştı.Kokusunu alabiliyordum.Ne vanilya,ne çilek,ne başka bir şey kokuyordu.Yaşam ve Aşk.Ona doğru döndüm ve o kişinin Kuzey olduğunu gördüm.Kahverengi gözlerini bana dikmişti.Soğuk soğuk terliyordum.Yorganın altında bile üşüyordum.Bunu Kuzey'de fark etmiş olmalıydı.Elini alnıma koydu ve yüzünü buruşturdu:
-Prenses çok ateşin var.Bekle beni burda.
Dedi ve odadan çıktı.Zaten istesemde ayağa kalkamazdım.Kuzey içeri girdi ve elindeki ateş ölçeri alnıma tuttu.Bir süre sonra "dıt dıt" sesleri geldi.Kuzey ateş ölçere bakarak:
-Gece çok mu akıllısın?Ateşin 40.5 ve sen yorganın altındasın.
-Ama üşüyorum.
Dedim cılız bir sesle.Kuzey hemen üstümü açtı.Gözlerimi kapattmıştım.O sırada kendimi havada hissettim ve kasları.Kasları!?Kuzey beni kıcağına almış lavaboya götürüyordu.Beni duşa oturttu ve buz gibi soğuk su açtı.Üstümde kıyafetlerle beni yıkamaya başladı.O sırada içeri sinirli bir şekilde Mira girdi:
-Sen nasıl bizi okulda bırakırsın...
Derken bizi gördü:
-Ne oldu?
-Gece Hanım'ın ateşi çıkmış ve üstüne üstlük yorganın altına girmiş.
Dedi ve beni buz gibi sudan çıkarttı:
-Mira sen Gece'yi giydir.Ben 10 dakika sonra gelirim.
Dedi ve çıktı.Mira hemen üstümü giydirdi ve beni yatırdı.Kuzey elinde ilaçlar ile içeri girdi.İlaçları ağzıma tıkıştırdı ve yutturdu.Buz gibi su ateşimin düşmesini sağlamıştı ama nefes alışverişim iyice düzensizleşmişti.Yine astım krizi geçirecektim.Nefes alışım kesilmeye başlamıştı.Kuzey bir şeyler anlatıyordu ama duymuyordum.En son hatırladığım Kuzey'in ilâcımı açmaya çalışmasıydı.

Küçük Bey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin