-41.Bölüm-

31K 1.3K 253
                                    

Geri döndüm!!!!Sizi çok özledim canlarım❤️❤️❤️Diğer bölümü en güzel yorum yapana ithaf edeceğim.Ve ismi diğer bölümde geçecek.Hadi bakalım bu şanslı kişi kim olucak



-----------

"Salak"

"Şişko"

"Ben şişko değilim.Sen fazla malsın"

"Ben mal olabilirim ama senin gibi cadı değilim.Yarım saattir cır cır cır söyleniyorsun.Kulağımı hissetmiyorum"

"Sen de bikinimin üstünü çalmasaydın.Salak bir kızın bikinisi alınır mı?!Çıkart şunu"

Dün denize girdikten sonra mayolarımız kurusun diye dışarıda bırakmıştık.Sabah almaya gittiğimizde ise Yağmur'un bikinisinin üstü yoktu.Tam aramaya başlayacaktık ki Aras üstünde Yağmur'un bikinisiyle karşımıza çıkmıştı.Ve tam olarak 10 dakikadır kavga ediyorlardı.

"Aras abicim ver de şunu gidelim"dedi Kerem.Tekne Bozcaada'ya demir atmıştı ve inmek için Yağmur'un hazır olmasını bekliyorduk.

"Öf be tamam veriyorum"Aras üstünde ki bikiniyi çıkartıp Yağmur'un suratına fırlattı ve yanımızda kaçarak uzaklaştı.Yağmur ise sinirden tepinerek üstünü giymeye odaya gitti.Hepimiz tuttuğumuz nefesimizi verirken sinirden gülmeye başladım.Kuzey'de bana eşlik etti.İki deli birlikte gülerken diğerleri sadece bakıyorlardı.

"Biz Peri ile çıkıyoruz siz ne yapmak istiyorsanız yapın"dedi Faruk Abi ve ardından ekledi "Gece seninle konuşmamız lazım döndüğünüzde odama gel"

Kafamı salladım.Az önce ki neşemden hiç kalmamıştı.Yüzüm istemeden asıldığında Kuzey kolumu nazikçe tuttu ve "Bizim işimiz var sizle gezemeyeceğiz.Gerekmedikçe rahatsız etmeyin" diyerek tekneyi terk ettik.Beni sürüklemesine izin veriyordum.Ağzıma giren saçlarımı çekmek için elindeki kolumu çektim.Anında dururken saçlarımı düzeltmeme izin vermeden ellerimizi birbirine kenetledi.

"Asla bırakmayacağım"dedi sert bir tonda.Yine sürüklemeye başladığında hiç ummayacağı bir şey yaptım.Ben de elini sıkıca tutup koşmaya başladım.Onu sürüklememe izin vermedi.Yerinde durduğunda ne zaman oluştuğunu hatırlamadığım  tebessümüm yüzümden siliniverdi.Yüzüme yansıyan burukluk yavaşça kalbime ilerlerken Kuzey yapmaya çalıştığı açıklama ile kalbimle burukluk arasına bir duvar koydu.

"Lütfen bugünlük ben seni çekiştireyim ve hiç karşı çıkma.Söz veriyorum yarın sen beni çekiştirirsin"

Her kelimesi kalbimle burukluk arasında ki duvarı güçlendirirken aynı zamanda burukluğu geldiği yöne kovuyorlardı.

Yüzümde saklamaya çalıştığım gülümsemeyle Kuzey'in adımlarına uyuyordum.Ben adımlara uyamıyorsam ise Kuzey elimi daha sıkı sarıp çekiştiriyordu aynı küçük bir çocuk gibi,aynı Küçük Bey gibi.

Sıcaktan nefes nefese kalmıştım.Kuzey her zamanki tarzını bozmamış ve ne terlemiş ne de nefes nefes kalmıştı.İlk başta ben yorulduğum için durduğumuzu sandım.Ama Kuzey'in önümüzde ki çimlere oturup denizi izlemeye başladığında gittiğimiz yere vardığımızı anladım.

Ayakta durmaktan vazgeçip Kuzey'in yanına çimlere oturdum.Olduğumuz yer küçük,sesiz ve sakin bir tepeydi.Denize bakıyor ayrıca etrafında ki ağaçlarlada kendini muazzam bir yer yapıyordu.

Kafamı Kuzey'e çevirdiğimde göz göze geldik.Güneşin vurduğu gözleri hafifçe kısılmıştı.Gözlerimi sanki hafızasına kazımak ister gibi dikkatlice inceliyordu.Fırsattan istifade ben de onun gözlerini ezberlemeye başladım.

Küçük Bey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin