-25.Bölüm-

39.9K 1.8K 48
                                    

Arkadaşlar tatile gidiyorum.Bu yüzden bir süre bölüm yazamayacağım
----------------------------------

Kafam davul gibiydi.İlk kez bu kadar içmiştim.Yorganın altından çıktım ve kendimi banyoya attım.Aynaya bakınca insan yerine,değişik bir varlık gördüm.İki saniye sonra bu değişik varlığın ben olduğumu anladım.Saçlarım karışmış,gözlerim şişmiş...Ama daha değişik olanı üstümde pijamalarım vardı.Kafamı zorladım ama dün arabaya bindikten sonrası yok.Hızlı bir duş aldım.Saçlarımı da taradıktan sonra odama döndüm.Üstüme yarım uzun kollu bir tişört ve tayt geçirdim.Ayakkabılarımı da giyindikten sonra telefonu elime aldım ve yüklemem gereken uygulamları yükledim.Uygulamalar yüklenirken gözüm saate takıldı.Öğlene geliyordu ve ben yine okula gitmemiştim.Hızla mutfağa girdim ve kahvaltı eden ev çalışanlarıyla kahvaltı ettim.Kahvaltımın sonuna geldiğimde Yağmur,Mira ve Peri'de kahvaltı yapmaya indiler.Esnerken "Günaydın"diye mırıldandı Mira."Abim nerede?"diye heyecanla sordu Peri."Bahçede geziyordur"Yağmur sessizliğini bozmuştu.Dünden sadece ben etkilenmiş gibiydim.Muhtemelen onların bünyeleri alışıktı."Afiyet olsun"dedim ve masadan kalkıp bahçeye çıktım.Kuzey'e dün ne olduğunu soracaktım.Ama önce arkaya gidip denizi izleyecektim.

Dalgalar zemine çarpıp geri dönüyordu.Özgürlerdi ama bir o kadar da tutsak.Yanımda bir anda beliren Kuzey ile ödüm b*kuma karışmıştı."Napıyosun ya!"diye cırladım.
"Hala uslanmamışsın"
"Ne demeye çalışıyorsun?"
"Dün az kalsın boğuluyordun ve hala denizi seviyorsun"
"Suya düşünce değil,suda kalınca boğulursun"
"Vay demekki edebiyat da yapabiliyorsun"
"Dün akşam için teşekkür ederim.Bir de dün akşam evde ne oldu."
"Aaa hatırlamıyor musun?Çok güzel şeyler yaşamıştık."
"Hatırlmıyorum!Anlatır mısın?"
"Başımın belalı ergenusu"dedi gözleri gözlerime kenetlenmiş,nefesi nefsime değiyor,alayla sırıtıyordu."Benim lafımı bana kullanma!"diye cırladım.Cırlamamı susturan kitaplarda ki gibi onun dudakları değil ağzıma kapanan eliydi.Elini çekmesi için biraz debelendim.Hala çekmeyince tek çözümümü kullandım.Yaladım...
"Kızım gerçekten iğrençsin"
"Sen de çekseydin elini"
"Bugün işin var mı?"
"Ne alaka"
"Bir şeyide doğru düzgün cevapla"
"Yok KÜÇÜK BEY"
"İlk olarak şu KÜÇÜK BEY'den kurtulduğumuzu sanıyordum.İkincisi artık işin var.Sana İstanbul turu yaptırcağım."
"İlk olarak bende İstanbul'da yaşadım ve yaşıyorum.O yüzden her yeri biliyorum.İkincisi seninle hiç bir yere gelmiyorum."
"Sana dün ne olduğunu anlatmamı istiyorsan benimle geleceksin.Zaten kızlarda gelecek."
"Dün ne olduğunu anlatacağına söz verirsen gelirim"
"Söz"
"Tamam.Ben hemen çantamı hazırlayayım."dedim ve yüzüne bile bakmadan koşarak eve döndüm.Odama çıkıp küçük kol çantama ihtiyacım olucak her şeyi tıktım.Peri'nin odasına gidip onun hazırlanmasına yardım ettim.Saçını tararken
"Gece abla 'Prens ile Köle' hikayesinin sonunda köle kime aşık oldu ki bu kadar umutsuz?"
"Köle,yakışıklı prense aşık oldu.İşte bu yüzden aşkı imkansız."
"Ama birçok masal mutlu sonla bitiyor.Annem masalların gerçek olabildiklerini söylerdi.Mesela Cindrella,hizmetçi prense aşık oluyor ve evleniyorlar."
"Sen ne bilmiş şeysin"
"Eee Kuzey Altınel'in kardeşiyim sonuçta"dedi ve yanağıma minik bir öpücük kondurdu.Resmen abisinin kopyasıydı.

Arabada Mira öne oturmuştu.Ben ortaya diğer taraflarıma Peri ve Yağmur oturmuştu.Mira çocuklara nerde buluşacağımıza dair mesaj atarken,Peri çoktan Yağmur'un telefonunda oynamaya başlamıştı."Bize de gidene kadar 'Prens ve Köle' hikayesini anlatsana"dedi Yağmur sırıtarak."Sana sonra göstericeğim"diye fısıldadım.
"İşte bir prens varmış.Bir gün prensin şatosuna köle gelmiş.Daha sonra bu köle, yakışıklı prense aşık olmuş.Ama prens ona aşık olmamış."dedim ve derin bir iç çektim.Dikiz aynasında Kuzey ile gözlerimiz birleşti"Prensin,köleyi sevmediğini nereden biliyorsun"diye sordu."Prens onu sevemeyeceğini söylemiş.Zaten kölede sonra onu sevmekten vazgeçmiş."dedim ve gözlerimi aynadan ayırdım.

Küçük Bey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin