-5.Bölüm-

72.8K 3K 140
                                    

Multide Yeşim Abla (Kuzey,Mira ve Peri'nin annesi)

----------------------------
Odama çıktığımda geri kalan eşyalarımı yerleştirmeye başladım.Yerleşmem bitince keyif için sıcak bir duşa girdim.Duştan çıkınca dolabın karşısına geçtim.Kıyafetleri incelemeye başladığımda dolapta bulunan yeni kıyafetleri es geçtim.Sonuçta ilk günden onları giyinmek ayıp olurdu.Eski kıyafetlerimden mercan rengi kazağımı ve siyah eteğimi giyindim.Banyoya gidip saçlarımı kuruttuktan sonra eyelinerımı ve dudak parlatıcımı sürdüm.Saat daha erken olduğundan aşağı inip evin bahçesini dolaşmaya karar verdim.Bahçeye çıktığımda beklentilerimin çok üstünde olduğunu fark ettim.Öğrendiğim kadarıyla iki dönümlük araziymiş.Ormana benzeyen bahçesi,sebze yetiştirilen küçük bir sera,çocuk oyun alanı dışında kocamanda bir havuz vardı.Evin otoparkını es geçerek evin ön tarafına geçtim.Tam önümde denizi görmemle bu evin yalıdan daha fazlası olduğunu fark etmiştim.Eve doğru dönerken otoparktan frenlerin acı çığlıklarını duydum.Arabayı ve kimin geldiğini görmemiş olmam duymamış olduğum anlamına gelmiyordu.Kapının çalınma sesini,açılmasını ve sonra da Zehra Sultan'ın "Küçük Bey ve kızlar" dediğini duymuştum.Kimseye görünmemeye özen göstererek evin mutfak kapısından içeri girdim.Yavaşça odama doğru çıktım.Odama girdikten en fazla beş dakika sonra Küçük Bey'in sevgilisi olduğunu düşündüğüm bir kız gelmişti.

Yarım saatin sonunda kız daha yeni gidebilmişti.Kapımın çalınmasıyla uzandığım yatakta doğruldum."Gir" dediğimde Zehra Sultan kapıyı açtı ve aralıktan kafasını uzattı.

"Kızım Yeşim Hanım yemek için seni çağırıyor"

"Tamam geliyorum"

Dedim ve Zehra Sultan'ın peşinden alt kata indim.Yemek masasının hazırlandığını görünce mutfağa geçtim.Elime aldığım tabakları gidip masaya yerleştirirken Yeşim Abla ile göz göze geldim.Bana inci beyazı dişleriyle gülümserken.Yüzünün bir kaç saat öncesine göre çöktüğünü ve zümrüt gibi gözlerinin söndüğünü fark etmiştim.

Mutfağa döndüğümde Zehra Sultan'a yaklaştım.

"Zehra Sultan neden Yeşim Abla bu kadar kötü görünüyor"

"Ah kızım ne sen sor ne ben söyleyeyim.Yeşim Hanım ileri derece kanser"

Diye fısıldadığında içimde bir sızı oluşmuştu.Peri daha çok küçüktü.Benim gibi annesiz kalacaktı,ama tek fark O'nun ailesi vardı.

Omzumda hissettiğim el ile yavaşça arkama döndüm.Yeşim Abla yüzünde yorgu bir gülümsemeyle "Bir kaç dakikanı çalabilir miyim" dediğinde peşinden ilerlemeye başladım.Yine görkemli çalışma odasına girdiğimizde Faruk Abi'nin de bizi beklediğini fark ettim.Yeşim Abla'nın karşısında ki koltuğa oturduğumda Yeşim Abla'nın dolmuş gözleriyle karşılaştım.

"Gece,kimse bunu kabul etmek istemiyor ama ben yakında öleceğimi biliyorum.Eğer bana bir şey olursa Peri sana emanet"

"Burda ki en önemli şey kendini onlara sevdirmen olucak."

Faruk Abi'nin de sözünü bitirmesiyle,Yeşim Abla,Zehra Sultan'ı çağırdı ve çocukları yemeğe çağırmasını istedi.Benim dışımda herkes odadan çıktığında Faruk Abi'nin beni çağırmasını bekliyordum.Pencerenin etrafını saran kütüphane,dışında odada ki en büyük şey çalışma masasıydı.

Merdivenlerden gelen ayak sesleriyle heyecandan ölücektim.İşlemeli,kahverengi aynada saçımı düzelttim.Faruk Abi'nin bana seslenişini duyduktan sonra ağır adımlarla çalışma odasından çıktım.Salona ulaştığımda çocukların on asım arkasında durdum.Arkalarının bana dönük olmasıyla hepsini süzmeye başladım.Peri ipek gibi kestane rengi uzun düz saçlara sahipti.Yanında duran Mira ise kardeşinin aksi gibi simsiyah,dalgalı saçlara sahipti.En sonda duran Küçük Bey ise siyah dağınık saçlar dışında yapılı vücududa ilgimi çekmişti.

Küçük Bey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin