-11.Bölüm-

50.1K 2.3K 50
                                    

Multide Kerem
Şarkıyla okuyun ve sınav haftasına giriyorum bir şey paylaşamayabilirim ama yine de denerim
-------Gece--------
Kuzey bana durduk yere bağırıyordu ama ben şu anda umursayacak durumda değilim ve sadece son dediğini duydum"Eğer sana acımamış olmasaydık-"Yüzüne bir tokat indirdim.Gözlerimden yaşlar geliyordu.Yüzüne baktım ve koşarak odama girdim.Kuzey'in aşağı inip çıkacağını duymuştum.Haklıydı aslında bana sadece acımışlardı.Bu evde artık duramazdım.Hemen üstümü değiştirdim ve bavulumu hazırlamaya başladım.Bir yandan da ağlıyordum.Her şeyimi bavula tıkınca göz yaşlarımı sildim ve ağır adımlarla aşağı indim.Aslında gitmek istemiyordum.Peri'yi,Mira'yı... Herkesi özleyecektim.Kimseye fark ettirmemeye çalışarak salondan geçtim.Ama Mira fark etti:
-Nereye gidiyorsun?
-Gerçekten olmam gereken yere.
-Nasıl yani?
-Sokaklara.Lütfen durumu sen herkese açıkla.Hiç halim yok.
Dedim ve Mira boynuma sarıldı.Onu çok özleyeceğim.Mira beni bırakınca kapıyı açtım ve çıktım.Yürümeye başladım.Sadece yürümeye...Nereye gideceğimi bilmiyordum.Deniz kenarına gittim ve ayakkabılarımı çıkarttım.Bavulumu kumsalın köşesine bıraktım ve 2 metre ötedeki kayalıklara gittim.Oturdum ve bugüne kadar yaşadıklarımı gözlerimin önünden geçirdim.Bu sırada gözlerimden yaşlar akıyordu.Mutlu başlayan hayatımın ne kadar b*ktan gittiğini düşündüm.Annemi,az tanıdığım babamı,kötü amcamı,yurt müdürünü,Peri'yi,Mira'yı,Kerem'i,Aras'ı,Yağmur'u,Melis'i,Rüzgar'ı,Yeşim abla,Faruk abi'yi asla unutmayacaktım.Bir de Kuzey var.Biliyorum onuda unutmayacaktım ama unutmak istiyordum.Bu hayatta gerçekten yalnızdım.Hayatım kitaplarda ki gibiydi.Tek fark benim hikayem kötü sonla bitiyordu.O sırada bir el arkamdan değdi.

--------Kuzey----------
Telefonum çalmaya başladı.Mira arıyordu.Acaba anneme mi bir şey olmuştu?Hemen açtım:
-Ne var Mira anneme mi bir şey oldu?
-Yok anneme,bana,Peri'ye ve babama bir şey olmadı.
-O zaman neden aradın!?
-Ben sana bir şey olmadı demedim.
-Ne oldu o zaman?
-Gece...
-Ne oldu?
-Evden valizini alıp gitti.
-Nereye?
-Bilmiyorum.
-By by.Ben onu bulup geleceğim.
Dedim ve telefonu yüzüne kapattım.Telefon rehberinden Gece'yi aradım ama aranan sonuç yok.Doğru ya onun telefonu yoktu.İlk fırsatta ona telefon almalıydım.Parktan çıktım ve yürümeye(!) başladım.İlk olarak pansiyonları gezdim.Orada yoktu.Hastaneleri aradım ve orada da yoktu.Kafayı yiyeceğim nerede bu kız?Saate baktı ve akşam 9'u gösteriyordu.Bu kadar saat olmuştu ve hala bulamamıştım.Eğer o kızın başına bir şey geldiyse tek sorumlusu bendim.Ümitsizce yürüyordum.Sahile geldim.Etrafıma bakındım ve bir bavul gördüm.Bir bavul?Bavulun yanına gittim.Bu Gece'nin bavuluydu.Ama yanında kimse yoktu.Etrafıma baktım ve 2 metre ileride ki kayalıklarda bir kız vardı.Bu Gece'ydi.Yavaşça yanına gittim.Arkasından onu izlemeye başladım.Yavaşça elimi omuzuna koydum.Birbirimizi ilk gördüğümüz gün gibi yine hışımla döndü bana.Gözleri ağlamaktan kızarmıştı.Ona ne söyleyebilirdim ki:
-Hadi Gece kalk gidiyoruz.
-Ben hiç bir yere gelmiyorum.
-Geliyorsun hanımefendi.(Sinirli bir sesle)
-Gelmiyorum.Hem sen kim oluyorsun da bana emir verebiliyorsun.
-Ben hala senin patronunum.
-Sen benim patronum değilsin.Benim patronum Yeşim abla ve Faruk abi.
-Ben de senin patronunum.
-Madem öyle İSTİFA EDİYORUM.
Dedi ve yürümeye başladı.İlk bavulunu aldı.Nasıl olsa geri dönücekti.Arkasında sakince takip etmeye başladım.Parka geldik ve o hala yürüyordu.Önüne iki adam çıkana kadar:
-Gece gece nereye güzellik?
-Kurt kapar sonra.
Gece hiç cevap vermeden yürümeye devam etti.Ama adamlardan biri onu kolundan tuttu ve kendine çekti.Bu kadarına dayanamazdım.Koşarak adamlardan birine kafa attı.Adam yere düşünce tekme atmaya başladım.Adam kendinden geçince eli hala Gece'de olan adamı da bir güzel patakladım.Gece şoktaydı.İşim bitince Gece'ye baktım.Ağlıyordu.Hemen gelip sarıldı ve ağlamaya devam etti."Geçti"diye ben onu sakinleştirirken kendine geldi ve bana sarılmayı kesti:
-Hadi şimdi gidiyoruz Gece Hanım ve istifanı kabul etmiyorum.
-Ben hiç bir yere gelmiyorum.
Dedi.Bu kız nasıl sinirlerimi bozabiliyordu.O mavi gözleri inatla bakıyordu.Ben de Gece'nin dalgın halinde onu sırtıma attım."Napıyosun salak.Gerizekalı,piç..."derken omuzuma vuruyordu."Lütfen terbiyeli ol"dedim alaycı bir ses tonuyla.Bavulunu da sürükleye sürükleye arabaya götürdüm.Gece'yi sırtımdan indirdim ve arabaya kilitledim.Bavulunda bagaja attım.Sürücü koltuğuna geçtim.Gece bana hiç görmediğim bir şekilde bakıyordu."Senden NEFRET ediyorum.Bir daha sakın benimle konuşma."dedi.O bakış nefretmiydi?Kimse bana böyle bir şeyi söylemeyi cesaret edememişti.Ama bu kız farklıydı.

Küçük Bey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin