-26.Bölüm-

40.2K 1.9K 53
                                    

Arkadaşlar hikayeyle ilgili bir şeyler yapıp yollar mısınız ve süpriz.Tek günde size bölüm yazdım.
-------------------------

"Oha Mira.Ben direk vefad"Çıldırmama karşı Yağmur tarafından kafama yastık atıldı."Özür"Masum köpek bakışlarıyla kurtulcağını sanarak.Mira'nın yatağından kalktım ve etrafta dolaşmaya başladım.Odaya hakim olan bordo renk dikkatimi dağıtıyordu.

"Yeter ama ne büyüttünüz"diyen Mira'ya pis bakışlar atmaya başladım.Sabahın köründe bizi -Melis dahil- odasına çağırmış parti akşamı ne yaptığını anlatmıştı.O yüzden dün uzak durmuşlar.Ve şimdi karşıma geçmiş 'Ne büyüttünüz'diyor.

"Kızım ilk öpücüğünü sevdiğin adam almış daha ne!?"Melis düşüncelerime tercümanlık etmişti.Mira omuz silkerken kafasına bir şey atma isteği doğdu.Ama işte bu işi de Yağmur yaptı.Oda da volta atarken Kuzey'in bana partiden sonrasını anlatmadığını fark ettim.Odadan hızlan çıktım ve Kuzey'in odasına girdim.Belinde havlusuyla yatakta müzik dinliyordu.Arkamı döndüm ve gözlerimi kapatıp "Üstünü giyer misin?"diye kendini terbiyeli sanan masum köylü oldum.

"Dönebilirsin"Arkamı dönmemle üstünede siyah tişört altında ise hala havlu duruyordu."Hani giyinmiştin!?"deyip arkamı yine döndüm."Sen bana ÜSTÜMÜ giyinmemi söyledin"sözü üzerine gözlerimi devirmek istesemde arkamı dönüp bakmadım."Tamam dönebilirsin"Arkamı döndüğümde sırıtıyordu.'Hayıdır birader' bakışımı atıyordum ki..."Niye geldin?"İşte bu sefer gözlerimi devirdim.Onun gibi yatağa uzandım.Yüzümü ona dönerek tatlı tatlı bakmaya başladım.O da yan dönünce burunlarımız değdi.Hala bana bakarken:

"Parti gecesi ne oldu?"

"Mira ve Peri'ye söyledin mi?"

"Neyi?"

"Babamın o Ceren denen kadın ile evleneceğini"

"Hayır"

"Ben söylerim.Babama kalırsa kavga çıkar."

"Tamam sen söyle.Peki parti akşamı ne oldu?"

"Hiç eve geldik.Kucağımda seni taşıdım.Yağmur gelincede üstünü değiştirdi.Bu kadar."Söylediklerinin verdiği rahatlıkla odadan koşarak çıktım.Tam odamın kapısına geldiğimde "Siyah giyin.Bir yere gidiceğiz"odasının önünden bağırıyordu."Tamam.Ergenus,Höküzcüğüm,KÜÇÜK BEY"dedim ve tepkisini beklemeden odama girdim.Söylediklerimden sonra ki yüz ifadesini gördükçe sırıtıyordum.Dolabıma gidip siyah deri eteğimi,siyah straplez bluzumu ve kot ceketimi giyindim.Babetlerimi de giyinince boy aynasında kendime baktım.Saçlarımın dalgalarını iyice öne attım ve siyah çantamı hazırladım.Çantanın içine İPHONE'umu,dudak parlatıcısı ve cüzdanımı aldıktan sonra odadan çıktım.Benim çıkmamla Kuzey'in kapısı da açıldı.Çok romantik (!).Kafasıyla aşağıyı gösterdi ve benim önden gitmemi istedi.Ona uyup aşağı ilk ben indim ve evden çıktım.Arabasının yanında onu bekliyordum.Ama beyefendi yine gelememişçi.Bugün de beni gıcık etmeye başlamıştı.Kuzey Bey'de gelince arabaya bindik."Kemerini takmayı unutma ergenus"Söylediğine şaşırmıştım.Nasıl olsa 'Ergenus' benim lafımdı.

"Sende unutma Höküz,Küçük Bey"dedim ve kemerimi taktım.O'da taktıktan sonra arabayı sürmeye başladı.Yola çıktıktan en dazla beş dakika sonra konuşmaya başladık:

"Höküz ne demek?"

"Hödük ve öküzün kırması gibi bir şey"Verdiğim cevaba gülümseyerek cevap vermişti.Susmasını istemiyordum:

"Sen 16 yaşında nasıl ehliyet aldın?"

"Babam sağolsun"

"Peki nereye gidiyoruz?Hem nereye gittiğimizi söylemezsen durmadan konuşurum.Bence böyle olmasını istemezsin.Ve Tuğçe ile ne yaptınız?Aslında ne yaptığınızı anlatma.Neden evde yaptınız?Barlar bunun için var sonuçta.Bir de barlarda ki odaları merak ediyorum.Bir gün gidip bakıcam..."

Küçük Bey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin