-27.Bölüm-

46.7K 2.2K 105
                                    

Arkadaşlar çok mu kötü yazıyorum.Açık açık söyleyin.Ne yorum geliyor ne de vote.Hayır hikaye kötüyse söyleyin final yapayım veya kaldırayım.Bir de bu aralar bölümleri düzenleyeceğim.Yani fırsat buldukça bölüm yayınlayacağım.Anlayışınız için şimdiden teşekkürler.Bu arada Multide Tuğçe
---------------------
Sabah tam da filmlerde ki (!) gibi kalktım.Boynum tutulmuştu.Kafamı çevirdiğimde yanımda masumca yatan bir playboy gördüm.Kolları beni sarmış,bacakları ise yerdeydi.Onu uyandırmamaya çalışarak ayağa kalktım.Camdan bahçeyi görebiliyordum.Daha hava karanlıktı.Masanın üstünde Kuzey'in telefonunu gördüm ve saate baktım.Saat daha yeni 5 oluyordu.Saatten gözümü ayırınca telefonun arka planını fark ettim.Dün birlikte çekildiğimiz fotoğraftı.İstemsizce gülümsemeye başladım.Telefonu sehpaya bırakıp sessiz adımlarla üst kata çıktım.Dolaptan beyaz mini bol elbisemi aldım ve giyindim.Kot montumu üstüme geçirdim ve babetlerimi de giyindim.Odamda ki makyaj masasının önüne geçtim ve piyano çalıcakmış edasıyla masaya oturdum.Madem zengin okulundayım,onlar gibi olmalıydım.Tabi ki yavaş yavaş.
Pudrayla yüzümü mat hale getirdikten sonra eyelinerimi çektim.Sıra rimele geldiğinde elim titriyordu.Ağır hareketlerle rimelimi de yaptıktan sonra allık ve parlatıcı işinide tamamlamıştım.Sıra saçıma geldiğinde zaten dalgalı olan saçıma birazcık şekil vermiştim.Masaya koyduğum telefondan saate baktığımda saatin 7'ye geldiğini gördüm.Telefonumu çantama fırlatıp koşarak Peri'nin odasına gittim.Pembe yatağının içinde masumca uyuyordu.Yavaşça yanına sokuldum ve saçını yüzünden çekerek "Okul vakti prenses" diye fısıldadım.Küçük ellerini yumruk yapıp esnemeye başladı.Gözlerini kırpıştırıp açarken gülümsüyordu.Bu masumluğu beni bile kendine hayran bıraktırıyordu.
"Günaydın"Sesindeki enerji bir anda ayaklanmasını sağlamıştı.Ben daha günaydın demeden banyosuna girdi ve ihtiyaçlarını giderdi.Ben de Peri için kıyafet seçmeye çalıştım.Siyah tütü etek,siyah tişört ve pembe deri ceketi seçtim.Ben bu kombini yaptığımda Peri banyodan çıkmıştı.Ben çantasını hazırlarken,o çoktan üstünü giyinmişti.Saçlarını yapmam için önüme oturduğunda dün Zehra Sultan Peri'yi yıkadığı için saçları yumuşacıktı.Ben saçlarını tararken Peri bir şarkı mırıldanıyordu.Saçlarını örmeye başlayacakken "Şarkıyı bana da söyler misin?"dedim.Kafasını olumlu anlamda sallayınca saçını örmeye başladım.Peri ise 'Benim Annem Güzel Annem' şarkısını söylemeye başladı.Gözlerim dolmuştu.Ama kendimi tuttum ve saçını örmeye devam ettim.Saçını bitirdiğimde Peri'yi kucakladım ve öperek aşağı indik.Masada bizim dışımızda sadece Faruk abi vardı.O'da gazetesini okuyordu.Peri'nin tabağını doldurmaya başladığımda Faruk abi gazeteden kafasını kaldırdı "Bugün yeni bakıcı gelecek,Haberiniz olsun.Adı Betül."dedi ve gazetesini okumaya devam etti.Peri yemeğe başlamıştı.Ben de daha fazla dayanamayıp yemeye başlamıştım.Ben kendimi yemeğe o kadar kaptırmıştım ki,yemeğim bitince herkesin yemeğe geldiğini hatta bitirdiklerini gördüm.Hafifçe kızarmaya başlamıştım.Yemekler bitince yine iletişimsiz bir kahvaltı geçirmiştik.Bugün Ahmet Abi izinli olduğundan Kuzey'in arabasıyla gidicektik.Tam arka kapıyı açmıştım ki o sırada "Ben arkaya otursam sen de öne"diye Mira masumca sordu.O masumluğa dayanamadım ve kafamı tamam anlamında salladım.Ön kapıyı açıp oturdum.Kemerimi takarken Kuzey'de binmişti.İlk bana şaşkınca baktı ve sonra Mira'ya değişik bakışlar atmaya başladı.Galiba yanında oturmamdan rahatsız olmuştu.

Yol boyunca Kuzey konuşmaya çalışmıştı ama ben hiç oralı olmamıştım.Küçük çaplı bir trip atmıştım.Tüm yol boyunca yüzümü asıp etrafı izlemiştim.Arada Yağmur ile sohbet etmiştim.Okula gelince arabadan kendimi dışarı attım.Yağmur,Peri'yi götürürken,Mira çoktan gitmişti.Kuzey ile yavaşça okula ilerlerken arkadan "Kuzey"diye bir bağırma geldi.İkimizde birbirimize baktık ve arkamızı döndük.Tuğçe ayağında topuklarla bize doğru koşuyordu.İçimden bir 'Fatiha' geçirdim ve güler yüzle ikisine bakmaya başladım.Tuğçe bana sırıtarak bakıyordu:
"Aşkım bu akşam boş musun"
"Aşkım?Kızım sen benim tek gecelik ilişkilerimden başka hiç bir şey değilsin"
"Ama o gün öyle demiyordun"
"Artık öyle diyorum"diye sesini yükseltince ben bile korkmuştum.Arkamızı dönüp gidicekken "O paçoz yüzünde dimi"diye arkamızdan bağırdı yelloz.Kuzey yerinde durdu ve arkasını dönüp hışımla Tuğçe'nin kolunu yakaladı."Onunla düzgün konuş"diye tısladı.Tuğçe inlerken Kuzey tüm ciddiyetini koruyordu."Tamam özür dilerim"diye titrek bir sesle özür diledi.Kuzey kızı paçavra gibi yere fırlatırken kıza acımıştım.Tuğçe yerde inlerken arkamı dönüp okula koşmaya başladım.Kolumdan sertçe tutuldum ve döndürüldüm.İlk başta atar yapacaktım ama Kuzey'in koyulaşmış gözlerini görünce susmaya karar verdim.Ama ilk gördüğüm gün ki gibi inatla baktım."Sabahtan beri trip atıyorsun neden"Sinirimi içime atmıştım ama onun bu tavrına insanca davranamayacaktım:
"Ben öne oturunca yüzün asıldı.Demek ki beni istemiyordun.Ben de zorlamadım."
"Peki az önce ki tavrın neydi.Kızım seni savundum.Aynı zamanda kendimi"
"Onun kalbini kırdın"
"Umrumda mı? "
"Tamam küfrediyorum.Unutkanım,danığım,çok çabuk ağlıyorum,çocukça davranıyorum.Bazen katlanılmayacak kadar fazla saçmalıyorum ve konuşuyorum.Çok ısrarcı oluyorum.Hepsini geçtim,insanlara çabuk güvenip bağlanıyorum.Ama aramızda şöyle bir fark var;Ben kimsinin kalbini bilerek kırmıyorum..."
Dediklerim karşısında tüm öfkesi şaşkınlığa dönüşmüştü.Onu orada bırakıp sınıfa çıktım.Sınıfta ki herkes telefonuyla uğraşıyordu.Sınıfa göz atınca gülümseyerek Görkem yanıma geldi."Günaydın"Enerji ile söylediği cümle sonlara doğru şaşkınlığa dönüşümüştü."Niye somurtuyorsun bakalım"Bunu söyleyişi bile çok tatlıydı.Kafasını sağa yatırması ise ayrı bir tatlılık katıyordu."Hiç canım sıkkın biraz"Gerçekten mi der gibi bakıyordu."Lütfen şimdi hiç bir sebep yokken benim için gülümse"dedi.Sözü üzerine istemsizce gülümsedim.Gülümsediğimi görünce o'da gülümsedi.Sırtımda ki çanta ağırlık yaptığından elimle bir dakika işareti yaptım ve koşarak Kuzey'in yanında ki sıraya çantamı koydum(!).Aynı performansla Görkem'in yanına geri döndüm."Sen hiç aşık oldun mu?"Görkem sorumu beklemediğimden şaşırmıştı.İlk ne diyeceğini bilemedi.Herkesin ortasında cevap vermek istemediğinden beni nazikçe sınıfın en arka köşesine götürdü "Evet"dedi.Bir playboydan bunu beklemiyordum.Verdiğim tepkiye Görkem gülerken "Ne var şaşırmışsam" çakma sinirime kahkaha atarak cevap verdi.Sakinleşmek için derin bir nefes aldım "Kime?"dedim.Kahkahası yavaş yavaş solarken cevap vermek için tereddüt ediyordu.Derin bir nefes aldı ve "Çağla"dedi.Ağzım bir karış açılırken Görkem bir şey söylememi bekliyordu.Tepki yeteneğimi kaybetmiştim.Görkem Çağlayan onu sevmeyen birini seviyordu.

Küçük Bey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin