-38.Bölüm-

42.2K 1.9K 428
                                    

lenahoussein hikayelerine bakmanızı öneririm çok güzeller,beklettiğini için özür dilerim ama diğer bölümü de bekleyeceksiniz uzun bir süre maalesef.Diğer  bölüm ŞUBAT 29 da gelecek.Bu bölümü de okulda ödev kağıtlarımın üstüne yazdım ve annemler ayda bir verdikleri telefonumu verdiklerinde yazdım.İyi okumalar :)

----------------------------

Bir elin yanağımı okşadığını hissedebiliyordum.O el yavaşça saçımı okşamaya başladığında yanağıma sulu bir öpücük bırakıldı.Yerimde huzursuzca hareket ederken ellerimin bağlı olmadığını fark ettim.Gözlerimi yavaşça açarken ilk görmek istediğim şey Pars değildi.Yanağıma kondurduğu sulu öpücüğü elimin tersiyle silerken çoktan koltukta dik konuma gelmiştim.Pars kucağında ki tepsiyi benim kucağıma koyduğunda tepsidekileri göz ucuyla süzdüm.

"Merak etme en sevdiklerinden;az haşlanmış yumurta,süzme beyaz peynir,alman çavdar ekmeği,çeri domates ve organik salatalık"

***************

Kahvaltım süresince Pars'ın gözleri üzerindeydi ve bu çok rahatsız ediciydi.Tüm ihtiyaçlarımı giderdikten sonra ellerimi tekrar bağlamıştı.Şu anda ise karşıma sandalye çekmiş bana bakıyordu.

"Konuşmaya başlayacak mısın,yoksa böyle bakışmaya devam mı edeceğiz"

"Ben sana bakmaktan da zevk alıyorum"

"Konuş artık!"

"Videolardan en azından birini izlemişsindir,defteri de okudun,duvarları da gördün.Daha ne anlatayım"

"Ne hissettin,hissediyorsun.Gözlerimin içine bak ve anlat"

"Pekala bunu sen istedin.Ben her gözünden düşen yaşta dünyayı yıkmak istedim.Her ağladığında yanında Kuzey vardı.Kuzey yüzünden ağlamana rağmen hep ona sığındın.Onun elini tuttun,ona sarıldın,onunla aynı yatağı paylaştın ve daha neler neler.Ben burda senin aşkından ölürken sen Kuzey'e aşık olmuştun.Ama suç bende daha önce çıkmalıydım karşına.Anlamıyorsun değil mi?Sana nasıl baktığımı,seni Nasıl gördüğümü..."

"Ne istiyorsun benden"

"Beni sevmeni.Kuzey'e baktığın gibi bana bakmanı istiyorum.Seni buraya bana alış diye getirdim"

Gözlerimi ondan kaçırdım.Zaten şu anda tek yapabileceğim şeyde buydu.Kafamı başka yöne çevirdim ve cılız ışığın aydınlatmadık köşeye gözlerimi diktim.

"Akşam benim olacaksın"

"Ne demek istiyorsun"

"Akşam saat sekizde benimsin demek"

"Saat kaç"

"Daha saat bir yani yedi saatin var"

"Niye bunu bana yapıyorsun"

"Çünkü sana aşığım"

"Hayır,değilsin!Yetimhanede yetişen küçük bedenlerin ranzalarına yazdığı anne kelimesi gibi masum olmalı Aşk.Ama senin yaptığın şey masumluktan uzaktan yakından alakası yok."

"Benim aşkımı sorgulayamazsın!"

Dedi ve kapıyı çarparak odadan çıktı.Kötü hissetmiyordum.Belki de bencildim.Onun sevgisini sorgulamıştım kendim için.Aslında ben onun sevgisini sorgulamamıştım ben onun suratına gerçekleri çarpmıştım.

Ellerim birbirine bağlı olsana dengemi sağladım ve ayağa kalktım.Yavaş adımlarla sağımda ki duvara ilerledim.Daha iki gün önce çekilmiş fotoğrafımı görmek bana moral vermese de bakmaya devam ettim.Kuzey'in sırtındaydım ve deve güreşi yapıyorduk.İkimizin de yüzünde kocaman gülümseme vardı.

Küçük Bey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin