-32.Bölüm-

55.7K 1.8K 28
                                    

Etrafımda konuşulanları hiç umursamadan yatmaya devam ettim.Gıdıklanmaya başlayınca gözlerim faltaşı gibi açılmıştı.Beni gıdıklayan Peri'yi görünce hemen pozisyon değiştirdim.Bu sefer ben onu gıdıklıyordu.Kahkahalar içinde gülerken Mira kardeşini kurtarmaya çalışıyordu.Yağmur'un kafamıza yastık geçirmesiyle yastık savaşına başlamış olduk.Yatağın üstünde zıplıyordukta.Kahkahalarla gülerken içeri her zaman ki gibi bodoslama "Bu gürültü ne ya"diyerek Kuzey girdi.Gözünü ovuşturuyordu.Kuzey'i görür görmez Mira'nın yüzü düşmüştü.Yatağa oturduğumuzda Kuzey gözlerini Mira'ya odaklamıştı."Hazırlanmazsak geç kalıcağız"diye Peri ve Yağmur'u kışkışlarken Kuzey Mira'nın kolundan tutmuştu.Yağmur ile Peri odadan çıktığında ben de formalarımı alıp banyoya girdim.İçeriden sesler geliyordu ama ben onları dinlemeden üstümü giyindim.Eteğim fazla miniydi.Dizimin bir karış üstünde bitiyordu.Simsiyah olması ise tam benlikti.Hava sıcak olduğundan üzerime okulun verdiği beyaz atleti geçirdim.Saçımın bir tutamını alıp üstten toplamam tam olmuştu.Kirazlı dudak nemlendiricimi sürdükten sonra dudaklarım kendi kırmızılığına kavuşmuştu.Hafif eyeliner çektim ve işim bitti.Odaya girdiğimde Kuzey ve Mira sarılıyordu.Barıştıklarının verdiği mutlulukla "Hadi ama geç kalıcağız"diye ikisini de kovdum.Kısa babet çoraplarımı ayağıma geçirdim.Siyah Vanslarımıda giyince tam hazır olmuştum.Geceden hazırladığım siyah sırt çantamı ve kot montumu elime alıp aşağı indim.

Peri,Yağmur ve Faruk Abi masadaydı.Masaya yerleştiğimde diğerleri gibi tabağımı doldurmaya başladım.Yemeğimi yerken masadakileri inceliyordum.Yağmur saçını at kuyruğu yapmış ve benim gibi atlet giyinmişti.Ayakkabıları ise siyah asker botuydu.Peri ismine layık renkli giyinmişti.Turuncu,çiçekli tişört ve beyaz şort giyinmişti.Ayağında pembe crocsları vardı.Faruk Abi ise her zaman ki gibiydi.Kuzey ve Mira'da sonunda teşrif edebilmişti.Mira'da bizim gibi giyinmişti tek fark siyah babet giyinmiş olmasaydı.Kuzey ise beyaz tişört,siyah kapri ve basketçi ayakkabıları.
***********
Okula adım atar atmaz eskisi gibi olmuştuk.Umursamaz Kuzey ve ondan uzak duran Gece.Çardakta tek başına kulaklıklarımı takmış Cem Adrian~Mutlu Yıllar (Multide) dinliyordum.Niyeydi bu üzgünlüğüm.Kuzey'in birini seviyor olmasımıydı.Yoksa benim ona aşık olmammıydı.Kulaklığımın birinin kulağımdan çekilmesiyle düşüncelerim dağıldı.Görkem kulaklığı kendi kulağına taktığı gibi çıkarmıştı."Kızım sen iyice depresyona girmişsin"ağzımı itiraz etmek için açıcakken "Bu arada Çağla ile sevgili olduk"der demez sıkıca sardı beni.Kemiklerimi kırcak düzeye gelince "Tebrik ederim de ben zaten biliyordum"dedim.Yavaş yavaş bırakırken 'Nerden biliyodun' bakışı atmıştı."Çağla söyledi"dediğimde sahte bir kızgınlıkla "Benden daha yakın olursanız bozuşuruz"diye kızdı.Ona tüm gücümle sarılırken bu sefer ciddi bi şekilde "Sen iyi misin"diye sordu.İyi miydim?Bu sorunun cevabını en çok ben merak ediyordum.Ama ben de bilmiyordum.

"Bilmiyorum"derken sesimde en ufak duygu yoktu."Hadi ders başlayacak"dediğinde hiç tepki vermeden yanında yürümeye başladım.Okulun içine tam girecekken arkadan adımın seslenilmesiyle durdum."Görkem sen git sonra görüşürüz"dediğimden göz kırparak yanımdan uzaklaştı.Arkamı bile dönmeden adımı seslenen kişinin yanıma gelmesini bekledim.Kerem'in kolunu boynuma atmasıyla yürümeye başladık:
"Niye böylesin"
"Nasılmışım?"
"Duygularıyla ilgili yalan söyleyen"
"Ben duygularımla ilgili yalan söylemem,sadece içime atarım"
"Mesela Mira'ya olan aşkın gibi"
"Bunu nereden çıkarttın"
"Söylerim ama bir şartla"
"Neymiş o şart"
"Kuzey'in kimi sevdiğini söyleyeceksin"
"Olmaz.Ben kardeşim dediğim adamı satmam"
"İyi zaten merak etmiyordum.Tepkini merak ettim.Bu arada cevap gülüşün.Ona farklı gülüyorsun.Onun sana baktığı gibi farklı..."dediğimde çoktan sınıfa gelmiştik.Kerem'in kolunun altından çıkıp kendi sırama ilerledim.Kuzey daha gelmediğinden rahatça sıraya oturdum.Kuzey yanıma kurulduğunda ben ders için gerelikli eşyalarımı çıkarıyordum.Tüm sınıf içeri girdiğinde Çarpan Mehmet'te girmişti.Onu hiç takmayıp Aras ile konuşuyorduk:
"İki gün iyi gelmiş sana"
"Evet ama senin olmaman biraz sıktı"
"Gece sıkılmaz,portakal sıkılır"diye Rüzgar bağırınca tüm sınıftan öğürme sesleri çıktı.Melis bile Rüzgar'ın omuzuna vurmuştu."Çocuklar ben bir saattir ne anlatıyorum"Mehmet Hoca'nın araya girmesiyle tüm sınıf sustu."Hocam yeni öğrencilerden bahsediyordunuz"diye dersi dinleyen bir öğrenci öne çıkınca Mehmet Hoca memnuniyetle kafasını salladı.Kapının çalmasıyla tüm dikkat kapıya kaydı.İçeri giren müdür Mehmet Hoca'ya bir şeyler söyledikten sonra içeri yakışıklı bir öğrenci girdi.Gözleriyle sınıfı tararken,ben de takılı kaldı.Gülümsemeye başlayınca ben de nezaketen gülümsedim."Bu yeni arkadaşınız Pars"derken yeni arkadaşımız çoktan Görkem'in yanına oturmuştu.Görkem çocuğa hiç yüz vermesede Pars onu pek takmamıştı.

Küçük Bey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin