-40.Bölüm-

47K 1.8K 501
                                    

LÜTFEN OKUYUN ÖNEMLİ
İlk olarak Teog sınavıma 1 ay gibi bir sürem kaldı.Teog'dan sonra beklentileri karşılayacak bir bölüm yazacağım ve o akşam yayınlayacağım.Yoruma bana moral verebilecek şeyler yazarsanız sevinirim ama lütfen "yb,çok beklettin..." gibi şeyler yazmayın.Beni en ufak şekilde bir gramlık bile sevdiyseniz baskı yapmayın.Tüm kalbimle yemin ederim Teog'dan bir sonra ki gün duyguların açığa çıkacağı bir bölüm yayınlayacağım.Sizi çok seviyorum ve bana destek olacağınızı düşünecekten şimdiden teşekkür ederim
Ve belki zamanım olursa bir bölüm daha yazmaya çalışırım ama söz vermiyorum

------------------

Eski normal günlerden farksız bir şekilde güne gözlerimi açtım.Özür dilerim bir fark varmış.Her gün gözlerimi koltuğum da yatan Kuzey'i görerek açmıyordum.Kendime bir şey yapma riskim olduğunu düşündüğü için tüm gece sözde gözcülük yapmıştı ama gece su içmek için kalktığım da KÜÇÜK BEY'imiz çoktan uyumuştu.

Yatakta iyice gerindikten sonra ayaklarıma dolanmış yorganı yine ayaklarımla yatağın diğer köşesine firlattım.Bir elim ağzımda esnememi gizlerken ses çıkarmamak için parmak uçlarımda banyoya yöneldim.Avucuma doldurduğum soğuk su yüzümle buluştuğunda İçimden fazlaca saydırsam da aynada ki yansımam daha çok küfürü hak etmişti.Filmlerdeki kızların aksine uyandığımda sıfatım kayıyordu örnek A'da olduğu gibi.

Saçlarım düğüm düğüm olmuş,gözlerimin altı uyumaktan  şişmiş ve en kötüsüdü alnımın ortasında küçük bir sivilce olmasıydı.Yan tarafta duran tarağı elime aldım ve düğümlerimin içine soktum.Tarağı aşağı doğru çekmeye tam başlamıştım ki saolsun düğümlerim buna izin vermedi ve tarağımı içine hapsettiler.Tüm gücümle tarağa bir kez daha asılmıştım ki...Fazla asılmış olmalıyım ki saçlarımın yarısı tarakta kaldı.Ama buna değmişmiydi?Oldukça evet,çünkü artık insana benzemeye başlamıştım.

Tarağı temizledikten sonra yerine koydum ve odama geri döndüm.Saate baktığımda okula gitmemize daha bir saat olduğunu gördüm.Ama geç kalmayı göze alamazdım.Sonuçta Cuma trafiği denin şey bizi de kapsayabilirdi.

Kuzey'i uyandırmak için koltuğun yanına diz çöktüm ve onun uyuyan masum yüzüyle aynı hizaya geldim.Kuzey Altınel namı değer KÜÇÜK BEY şuan da karşımda kusursuz ve muhteşem yüzüyle uyuyordu.Alnına düşmüş olan saçı rahatsız etmemeye özen göstererek geriye attım.Elimle omuzunu yavaşça dürttüm.Hiç bir tepki vermeyince dürtmek için tekrar elimi uzattım.Tam omuzuna dokunacakken yerince huzursuzca hareket etti ve "Anne beş dakika daha lütfen" dedi gözlerini bile açmadan.Onun bu bebeksi hallerinden gına geldi ve kafasının altında ki yaştığı sertçe çektim.Saniyesinde gözleri açılırken kız gibi çığlık atmıştı.Çığlığına karşılık kahkaha atmaya başladığımda ikimizin gürültüsünün tüm evde yankılandığını emindim.

Kuzey sinirli bakışlarını üzerime odaklarken bakışları biraz daha yumuşamıştı.Gülmekten nefes alamayacak duruma gelince gülmeyi kesmiştim.Ama bu sefer Kuzey kahkaha atmaya başlamıştı.Gözlerimi ona diktiğimde "Kıpkırmızı olmuşsun" diyerek daha çok gülmeye başladı.Derin bir nefes alıp gülmesini kestiğinde odamın kapısı ani bir şekilde açıldı.

"Ne oldu bir kız çığlığı duyduk"

Mira'nın farklı renkte giydiği çorapları dışında sorduğu soruya da tekrar gülmeye başladım.Kuzey'in ölümcül bakışları ilk bana ardından da Mira'ya yöneldi.

"O çığlık benden geldi sevgili kardeşim"

Dedi.Mira dudağını dişlemeye başladığında Yağmur yerde katıla katıla gülmeye başladı.Kuzey'de bir süre sonra sinirden gülmeye başladığında rahatça bir nefes verdim.Onlar hala gülmeye devam ederken aynamın karşısına geçtim ve saçlarımı öne atarak at kuyruğu yaptım.Hafif nemli saçlarıma tokayı sıkıca geçirdikten sonra kafamı tekrar kaldırdım.Sanki yanlış bir şey yapmışım gibi herkes bana bakıyordu.Yağmur kafasını kaşıdıktan sonra "Kuzey söylemeyi unutmuş galiba amcam son yaşananlardan dolayı tekneyle açılma kararı aldı." dedi.Ciddi olamazlardı!Sabahın köründe uyanmıştım hatta hazırlanmıştım bile.Ama hepsi boşunaymış.

Küçük Bey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin