-34.Bölüm-

37.5K 1.8K 79
                                    

Arkadaşlar telgraf yüzünden bir ay bölüm yazamayacağım.Belki süprizim bir iki bölüm gelir ama anca o kadar.Şimdiden anlayışınız için teşekkürler

2 gün sonra
~~~~~~~~~~
Bugünün pazartesi olmasına rağmen okula gitmeyecektik.Aslında bu hafta hiç gitmemeyi planlıyorduk.Malum düğün hazırlıkları...Ses kaydını ilk fırsatta dinlettirmem gerekiyordu ama nasıl?Faruk Abi'yi iki gündür görmüyordum.Düğün hazırlıkları falan derken eve ya gelmiyordu ya da geç geliyordu.Mira,Yağmur,Melis,ben ve hatta Peri bile istemeye istemeye yardım ediyorduk.Peri'de dahil kızlar olarak iki gündür alışverişe çıkıyorduk.Ama düğünde giyceğimiz şey dışında her şeyi almıştık.Onun dışında erkekler bize trip atıyordu.Aras,Yağmur'u öptükten sonra ortalardan kaybolmuştu.Yağmur'da bu konu hakkında ağzını açmamıştı.Mira ve Melis'de dahil hiç birimiz ağzımızı bu konu hakkında açmamıştık.Hepimiz o gece bir şeyler yaşamıştık.

Omletimin son lokmasını da ağzıma attım.Kuzey'e baktığımda tabağında ki yemeklerle oynadığını gördüm.Kızlara baktığımda ise beni bekliyormuş gibi bir halleri vardı.Kuzey'i masada tek bırakıp ördek gibi sırayla yukarı çıkmaya başladık.Odama girecekken arkamda ki ördeklerin kolumdan çekip birlikte Yağmur'un odasına girmemiz saniyeler içinde gerçekleşmişti.Mira ve Yağmur yatağın üstüne kurulduklarında benimde oturcağım yeri hazırlamışlardı.Yatağa kurulduğumda kimseden ses çıkmıyordu."Bir dakika bekler misin"Mira'nın kocaman ela gözlerini açmış olması istemeden "Tamam" dememi sağlamıştı.Daha bir kaç saniye geçmeden dayanamayıp "Napacağız" diye sordum.Kızlar birbirlerine baktıktan sonra Mira kafasıyla tamam işaretini vermişti.Kapının aniden açılıp içeri Melis'in girmesiyle üçü aynı anda "Gıybet time"diye bağırmıştı.Kapının önünden geçen Kuzey ile göz göze geldiğimizde ne kadar bize trip atıyor olsada kafasını kapıdan uzattı ve ciddi bir şekilde "Gıybetten zehirlenirseniz yoğurt yiyin iyi gelir.Ya da boş verin gıybetten ölün"dediğinde Melis kapıyı yüzüne kapatmıştı.Ben dahil hepimiz kahkaha atmaya başladığımızda birbirimize bakıp daha çok gülmeye başlamıştık.Gülmeyi kestiğimizde nefes nefese kalmıştık.

Yağmur'un ultra büyük yatağında hepimiz yerleştiğimizde Mira her zaman ki gibi lafını ortaya attı.

"Kim Cuma gecesi hakkında konuşmaya başlayacak"

Hepimiz birbirimize bakarken Melis derin bir nefes aldı.Anlatmaya başlayacak kişinin o olcağını hepimiz pür dikkat ona odaklandık.Melis hepimizin ona dikkatimizi verdiğimizi görünce anlatmadan kızarmaya başlamıştı bile.Kızaran yüzünü bizden gizlemeye çalışırken anlatmaya başladı.

"Rüzgar adama kafa attı.Zaten adam pert.Sonra bu çok sinirli elimi tuttu ve beni kendi evine götürdü.Sonra aramızda küçük bir tartışma geçti.Ben de daha fazla dayanamadım dudaklarına yapıştım.Daha sonra işte bir şeyler oldu..."

Yüzü biraz daha ton değiştirirken 'o BİR ŞEYLERİN' ne olduğunu anlamıştık.Mira kıkırdarken,Yağmur çok normal bir şekilde karşılamış ve gözlerini devirmişti.Melis,Mira'ya bakmaya başladı ve "Madem çok komik sıra sende,biraz de sen anlat biz gülelim"dediğinde Yağmur'da,ben de gülmeye başlamıştık.Mira bize pis bakışlar atarken boğazını temizledi ve hepimize bakış atıp başladı.

"O'da adama kafa atarak başladı olaya.Sonra adam elimi bırakınca kolumdan tutup çok nazikçe (!) beni sürüklemeye başladı.Arabaya bindiğimizde hızlıca sürmeye başladı.Daha sonra Boğaz Köprüsünü gören bir yere gittik.'Benim olana kimse dokunamaz.Benim el sürdüğüme el süreni öldürürüm' diye bağırdı.Ben hiç bir şey anlamadım.'Bir derdin mi var,anlatmak ister misin?' diye sordum.Bağırmasından sonra anormal bir sakinlikte 'İçime atmayı seviyorum' dedi.Gözleri farklı bakıyordu.Aşığım işte dayanamadım '10 dakika için olabilir miyim' diye sordum.İlk şaşırdı ama sonra 'Peki sana içimi döksem,beraber toplar mıyız' dedi.Kafamı olumlu anlamda sallayınca yanıma geldi elimi tuttu"

Küçük Bey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin