O gece bir sır düştü okyanusa, sır çarptı kayalıklara, kayalık ezdi büsbütün her şeyi ve sonra her şey esrarengiz bir şekilde başladı.
O gece zihninden tüm benliği bir kalemle silip atıldı, ne geçmişine dair ne de kendisine dair hiçbir şey hatırlamı...
#Sezen Aksu, Ben de yoluma giderim. #Sam Smith, Writing's on the wall. #Toygar Işıklı, Korkuyorum.
Sınır: 90 vote 1200 Yorum.
Gözlerinizin kör olacağı bir bölüme hoş geldiniz efenim, sizi oldukça güzel dopdolu bir bölüm bekliyor. Siz vote ve yorum attıkça bana ilham veriyorsunuz, bunu sakın unutmayın.
Hoşunuza giden kısımlara ve buraya 🗝️ koymayı unutmayınız.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gündüzün ölmeden önce gökyüzünün dillendirdiği son ninniyim çıkmaz şafağın kör çukurunda, bir ağacın yaprağını kaybettikten sonraki ilk ağıtıyım karanlık mahzende, bir annenin gözünden düşen damlanın son kederli cümlesiyim buruk çerçevelerde, kimsesiz toprağın altında yatan bir kefenin son çürümüş cesediyim. Bir şeyin sonu olmakla, başlangıcı olmak arasındaki o ince çizgide yaşıyorum bunları.
Küllerimden doğmuş efsanevi Anka kuşuydum, muazzam bir güzelliğimin altında paramparça bir kalp ve kırık kanatlar vardı. Uçtum, uçtum, uçtum... Sonra birisi sapanıyla ayağıma vurdu, gökyüzüne çakılmak yerine bir bataklığa saplandım. Kanatlarım var diye uçarım, kendimi kurtarırım sandılar ama bilemediler ki kanadı olan her kuş uçmaz, bataklığa saplanan her kuş kurtulmaz, ölen her kuş gömülmez sadece yaşadıklarına gömülür.
Odama girdiğimde resmen onlarca kişi tarafından dövülmüş gibiydim, kendimde değildim, uyuşmuştum sanki. Ayağımın tabanıyla kapıyı kapatıp sırtımı kapıya yasladım, beş dakika öncesine kadar neler olmuştu öyle? Gözlerimi yumdum ve Uraz ile birlikte eve geldikten sonraki her cümleyi, her mimiği tekrar tekrar yaşattın zihnimde, hepsi birer şaka gibi geliyordu. Sadece kimlik... Bir kimlik yüzünden neler olmuştu öyle?
Ellerimi boğazıma götürerek ellerimle ovuşturdum, bu sefer hatalı olan bendim o lanet olası kimliğe dikkat etmeliydim. Uraz hatamı açıklamama müsaade edip, beni adam akıllı dinleseydi belki bir şeyleri telafi edebilirdim ama o sözlerden sonra asla, kendimi ifade etmemi bile hak etmiyordu. Bu saatten sonra suratıma bakıp bakmaması umurumda bile değildi zaten şu birkaç dakika içinde kafaya koymuştum, ben bu evde daha fazla kalamazdım benim bir şekilde buradan ayrılmam gerekiyordu.
Bu evde iki tane güzel anım olsa üçüncü anım iki güzelliği burnumdan acıyla çıkarıyordu bu durumla tek kendimi değil aslında herkesi zor bir duruma sokuyordum. Ellerimi kısa saçlarımın içine daldırıp derin nefesler aldım, bana şu durumda bir tek Ada yardım edebilirdi. Yarın onunla bana güvenilir bir iş ve ev soracaktım. Yüzümü buruşturarak ayaklarıma baktığımda iç geçirdim, sahiden berbat görünüyordu. Hem morluklardan hem de parmaklarıma taktığım yara bantlarından dolayı.