#TNK, biz yine yazı bekleriz.(Berfu ve ben bu şarkıya aşığız evet.)
#Sena Şener, Karanlık her günüm.Yakşamlarrrrr! Sizi çok özledim umarım siz de özlemişsinizdir, çok kısa bir şeyler söyleyip sizi rahat bırakacağım, Twitter'da, İnstagram'da, watty'de gelişmem için yaptığınız hemen hemen her şeyi görüyorum, en az benim kadar uğraşıyorsunuz ve bunun benim için kıymetini anlatamam, her şeyi unuturum ama gelişmemiz için yaptığınız bu çabaları unutmam... Sizi çok seviyorum.🥺💘
BÖLÜM ÇOK UZUN OLUP KASTIĞINDAN DOLAYI İKİYE AYRILMIŞTIR YANİ 14. VE 15. BİR ARADA YAYIMLANMIŞTIR. HER İKİ BÖLÜMÜN SINIRI GEÇMEDEN 16. BÖLÜM GELMEYECEKTİR MAALESEF.
Hoşunuza giden kısımlara ve buraya 🗝️ unutmayınız.
14.BÖLÜM: "Solungacı Tıkanmış Balığın Karaya Vuran Acısı."
2017.
İstanbul.
Büyümek, bir otobüs şoförünün her durakta yolcu almasına benzer.
Bedenimize aldığımız her yaşta otobüs diye benzettiğimiz kalbimiz birer yolcu yani duygu bindirir kalbine. Acı biner mesela veyahut gözyaşı siner koltuğa, camlara yara yapışır, zemine gülümseme yamalanır. Otobüs şoförü yolcularını başka bir durakta indirirken biz kalbimize binen hiçbir yolcuyu indiremeyiz hepsi otobüsün içinde kalıp birbirine kenetlenir, bazen otobüs devrilir çoğu zaman arızalanır başka bir zaman ise aşırı hız yapıp etrafa çarptığından zedelenir ama o otobüs hiçbir zaman yolcularını indiremez çünkü kalbe giren kurşun çıkmaz, ya öldürür ya parçalar.
Otobüsüm ölmedi lâkin günden güne parçalıyor,
Söylesene otobüs parçalanınca yolcular da parçalanır mı?
Ellerimin arasında tuttuğum bardağı yavaşça masanın üzerine koyup mutfak penceresine yöneldim, kış yavaş yavaş gökyüzünden aşağıya inerken öylece iç geçirdim, karın yağmasını dört gözle bekliyordum sanki bu sene kar yağınca her şey bambaşka olacak gibi hissediyordum ama bu hissettiklerimin içi boş bir avuntu olduğunu biliyordum. Fırından elinde poşetle evlerine dönen küçük mahalle çocuklarını görünce gülümsemeden edemedim, her sabah bu görüntüye tanık olmak bana iyi geliyordu.
Pencereyi hızlıca açarak atleti dışarı sıyrılmış, pijaması yamulmuş Fezo'ya baktım, adı aslında Feza'ydı ama biz Fezo diyorduk. Onu dikkatle incelerken terliklerini yere sürte sürte yürüyor sıcak ekmeğinden kopardığı bir parçayı hızlı hızlı yiyordu, "Pişt," diye seslendim, "Beceriksiz kaleci fezo?" Sesimi duyduğu an adımları sokağın ortasında durarak kafasını havaya kaldırdı, mahalle çocuklarıyla oynadığımız maçta kaleci fezo'yla kavga etmiştik ve benimle konuşmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rivayetler Mahzeni.
Romanzi rosa / ChickLitO gece bir sır düştü okyanusa, sır çarptı kayalıklara, kayalık ezdi büsbütün her şeyi ve sonra her şey esrarengiz bir şekilde başladı. O gece zihninden tüm benliği bir kalemle silip atıldı, ne geçmişine dair ne de kendisine dair hiçbir şey hatırlamı...