Yaksamlarrrrrrrrr! Keyifli okumalar diliyorum, yorumlarınız bana aşırı ilham veriyor okurken aşırı mutlu oluyorum sıfır sakaaaaa🥹
Bölüm yarın gelecekti, komik anılarınızı anlatırken biriniz bölüm şimdi atar mısın dedi, ben de attım. Öyle işte şgöfçdsşöfödşs
Twitter'da #rivayetlermahzeni hastagiyle tweet atmayı unutmayın! Sizleri seviyorum çooooook❤️🩹
#Gülden Karaböcek, Seni özledim.
#Son feci bisiklet, Uyku.
#Sena Şener, dostum değil uykular.
#Lucas King, Sociopath.35. BÖLÜM: "GERÇEKLERİN SIR PERDESİ."
Anlam yüklemeyi bıraktığınız her şeyin kalbinizinden silindiğini görürsünüz.
Bir şarkının, bir adamın, bir eşyanın veyahutta bir şehrin anlamını kağıt yırtar gibi bir köşeye attığınızda zamanla rüzgarın onu uzaklara savruluşunu ve her savruluşta kalbinizden bir şeylerin silinip yok olduğunu görürdünüz.
Ne yine yazı bekleriz şarkısını, ne Uraz'ı, ne mektuplarımı ne de Eskişehir'in anlamını bir kağıt gibi yırtıp bir köşeye atabildim, geçmişime o kadar bağlıydım ki hepsini mücevher gibi sakladım kalbime. Hani eskiler eşyalarını kolayca çöpe atmaz, sürekli tamir etmeye çalışırdı ya ben de öyleydim işte. Sürekli çabalayarak bir şeyleri tamir etmeye çalışıyordum, hırpalanıyordum ama yine de vazgeçmiyordum.
Nil yavaşça benden uzaklaştığında tüm herkesin bakışları onun üzerindeydi, "Biz senin arkandayız," diye fısıldadım yavaşça, "Ne biliyorsan bizi söylemelisin."
Bu cümleleri kurarken Uraz'ın bakışlarını yüzümde hissettim, sesli bir biçimde yutkunup ensesini kaşıdı.
Nil'in yüzünde garip bir ifade oluştu, "Hatırlamıyorum," dedi kendinden emin bir sesle, bakışları yeniden bana döndüğünde yutkundu. "Bana çarpan kişiye dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Keşke hatırlasam."
Kerem burnundan soluduğunda, "Ne yaparsan yap asla bana çarpan kişiyi bulamayacaksın," dedi Nil, saçının bir kısmını kulağının arkasına koydu. "Bana çarpan kişi kimse kendisi itiraf etmeden asla bulamayacaksınız, bu kaza meselesiyle ilgili artık konuşmak istemiyorum. Ben yıllarca kendi içimde çok konuştum zaten."
İç geçirdim, "Kaza ne zaman oldu Nil?"
Gözlerime baktı. "24 Kasım 2014."
Ada, "Neredeyse beş sene..." diye konuştu.
"Orası öyle," dediğinde Nil hızlıca Ada'yla yüz yüze geldi. "Kusura bakma sana sarılmadım ama kim olduğunu bilmiyorum," dedi, Nil hepimize bu kim dercesine baktığında Ada saçlarını kaşıdı.
"Ada Bayındırlı, kendisi dans eğitmeni, geçen sene dans okulunda tanışmıştık, hepimizin arkadaşı," diye konuştum.
Ada bana hafifçe gülümsedikten sonra Nil ona elini uzattı, "Memnun oldum Ada," diye konuştu.
"Ben de öyle Nil," diye mırıldandı ardından ise tokalaştılar. "Eski hayatına dönmene çok sevindim bu arada. Çok güçlü bir kızmışsın, beş senede yeniden ayağa kalkabilmişsin."
"Teşekkür ederim."
Hepimiz antrede ayakta dikiliyorken yutkundum, normalde beşimiz ev temizleyecektik ama şimdi işler değişmişti. Nil sessiz adımlarla duvarda asılı duran tozlanmış çerçeveye doğru ilerleyip parmağının ucuyla Duru'nun gülüşünü okşadı, yüzünde belirgin bir hüzün vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rivayetler Mahzeni.
ChickLitO gece bir sır düştü okyanusa, sır çarptı kayalıklara, kayalık ezdi büsbütün her şeyi ve sonra her şey esrarengiz bir şekilde başladı. O gece zihninden tüm benliği bir kalemle silip atıldı, ne geçmişine dair ne de kendisine dair hiçbir şey hatırlamı...