3.4

3.7K 138 130
                                    

Ceylin'in ağzından,

"Hah, yani ne?" Şaşkınlığımı saklayamadan Yaren'in yüzünde gezindi gözlerim. "Sen ciddi misin? Şaka mı?"

Gözlerini bana devirerek "Bu kadar geldim en azından tatil yapayım, değil mi Yağız?" Diye, Yağız'a baktığında Yağız oldukça dalgın bir şekilde başını salladı.

İki saat önce otel odasında olduğundan daha dalgın daha şüpheli davranışları vardı Yaren'in yanında ve eğer Ayçingil bizi bölmeseydi ne olduğunu anlatacak kıvamdaydı Yağız ama sonuç olarak anlatamamıştı. Beni de geren bu durumun yanında Yaren ve Eylül'ün yakınlığından dolayı Yaren'de bize son dakika defansı gibi katılmıştı.

Yağız'ın henüz sevgilisi değildim belki ama gene de onun burada olmasından rahatsız olacak kadar yakınlaşmıştık. Dolanmış göğsümdeki kollarımı çözerek serbest bıraktım ve omuz silkerek bu sinir bozucu ortamdan ilk ayrılan oldum. Peşimden gelen adım seslerini umursamadan otelin lobisinden çıkıp sahil yoluna doğru ilerlemeye başladım, çantamın kolunu sinirden sıka sıka.

Sahile geldikten hemen sonra herkes çift olarak şezlonglara yerleşirken ben, Yağız ve Yaren birbirimize bakarak son çift kişilik şezlong için çelişkili bir an yaşıyorduk. Kilit nokta Yağız'dı ve biz kitlenerek onun bir cevap vermesini bekliyorduk ama artık bu sessizlik can sıkmaya başlamıştı. Çantamı bıraktığım yerden kaptığım gibi tek kişilik şezlonga yönelmek üzereyken Yağız elimden tutup beni durdurdu.

"Biz oturacağız. Yaren sonradan dahil olduğu için diğer şezlonga geçebilir, değil mi Yaren?"

Epey şaşkına dönen Yaren affalayarak kafa sallayıp tek kişilik şezlonga yerleşti ve bizde peşinden çift kişilik olana yerleştik. Diğerleri çoktan hazırlanmış kremleniyordu bile. Geriye yalnızca biz kalmıştık. Onlara yetişmek için zaman kaybetmeden bikinimin üstüne geçirdiğim elbiseyi çıkardım ve güneş kremini ulaşabildiğim her yerime sürmeye başladım. Yalnızca sırtım kalmıştı. O kısıma uzanamadığım için paslarken sırtımda hissettiğim kremli el ile omuzumun üstünden olabildiğince arkama döndüm.

"Beyaz tenlisin, yanarsın." Yağız'ın yüzünün yakınlığıyla yutkunmak zorunda kalıp nefesimi tuttum. Elleri amatörce sırtımda masaj yaparcasına gezinirken karnımda birbiriyle kapışan kelebeklerin sayısı da çoğalıyordu. İstemsizce dudaklarımı ısırırken buldum kendimi. Nihayet tüm kremi sırtıma yediren Yağız uzaklaştıktan sonra sırtını bana dönerek kremi uzattı.

Kremi aldığım gibi elime az bir miktar sıkıp bende ona döndüm ve ellerimdeki kremi geniş omuzlarından başlayarak sırtına yaymaya başladım. Ancak bunu yaparken az önceki kelebeklerin kavgası şimdi daha çok artmıştı. Nefesim kesikleşmiş, dudaklarım ısırmaktan kanamaya başlamıştı. Teninin sıcaklığı ve kaslarının sıkılığı karnımda kramplara sebep oldu.

Kremi yedirdikten sonra hızla ellerimi üzerinden çekip yönümü değiştirdim. Yağızda benimle aynı hızla arkasına dönüp yanağıma bir buse bırakır bırakmaz ayaklanıp Ateş ile Ayaz'ın yanına fırladı. Ben ise kızardığını bildiğim aptal yanaklarımla arkasından bakakaldım.

Eylül'ün Yaren'e krem sürüşüne kaydı gözlerim. İkisi oldukça yakın gözüküyorlardı ve bu durum içimi garip bir hisle kapladı. Sanki... Eylül'ün Yaren ile olduğu gibi benimle de yakın olmasını istemişim gibi bir his... Bunun da sebebi Yağız'ın tek yakın kız arkadaşı olmasındandı.

Ayçin'in Ayaz'ı kapıp denize çekiştirmesine gülerken şezlonga uzanarak çantamdan çıkarttığım telefonu elime aldım. İki saat önce otel odamdan çıkarken çekindiğim fotoğrafı son kez kontrol edip instagrama atmaya karar verdim ama ondan önce aklıma gelen Yağız'ın engeli geldi. Postu taslağa çekerek Yağız'ın engelini kaldırıp takibe aldım ve postu attım.

SÖYLE BANA | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin