3.7

3.1K 127 68
                                    

6 Ay sonra,

Kalbimin kırıklığının üzerinden geçen zaman yalnızca bana acıyla yaşamayı ve acıya alışmamı öğrettiği gibi hayattaki yenilikleri de göstermişti. Altı ay önce yaşanan, hayatımı sarsan Yağız ile olan o olaydan sonra eskisi gibi hiç gülemedim. Sadece yalandan bir tebessüm takınmayı ve maskeme her gün güçlü görünüşümü sergileyen makyajımı yapmayı öğrenmiştim. Maskemin ardındaki kişiliğimi yalnızca Ayçin ile Ayaz görebiliyordu ancak onlarda üniversite hayatlarına yoğunlaşmaktan beni unutmuştu.

Ben ise mezuna kalmıştım...

Hem mental olarak hem de bedenen oldukça hazırlıksız olduğum için bu yıl derslerime odaklanmak istesem de halen o olayı atlatamamış olmam kafamı derslerden daha çok kurcalıyordu. Acaba şu an Yaren ne durumdaydı? Doğumuna bir ay kaldı ve Yağız ne durumdaydı? Kafamda milyonlarca cevapsız sorular dönerken önümde bulunan test kitabının kapağını sertçe kapatıp telefonumu alarak yatağıma yattım.

Bir kez daha baktım Yağız'ın o altı ay önce attığı son postuna.

Bir kez daha baktım Yağız'ın o altı ay önce attığı son postuna

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yağızarkn: Artık aşk, mutluluk, dostluk yok. Hayatım yalnızca sigara 🚬

512,679 Kişi Beğendi
0 Yorum

Yorumlar kapatılmıştır.

Fotoğrafın açıklaması ve fotoğraftaki sigara detayı tekrar tekrar iç çekmeme sebep oldu. Aniden dank eden kendimle verdiğim savaş, ekranı kapatıp telefondan uzaklaşmama sebep oldu. Yataktan doğruldum ve pijamalarımı değiştirmeden öylece ceketimi üzerime geçirip odamdan çıktığım gibi evden annemlerin olmayışından faydalanarak ayrıldım. Havanın serinliği tenimi yakarken başlayan yağmurun küçük damlaları kıvırcık saçlarımın kabarıklığını söndürdü.

Kapüşonumu takmak son dakika aklıma gelmişti ama gerek kalmamıştı artık olan olmuştu. Hırçın denizin dalgalarının çarptığı kayalıkların kenarına geldiğim gibi ciğerlerimi nemli toprak kokusu havayla doldurdum. Şimdi içimden geldiği gibi bağırabilirdim. Etrafımda kimse yok, saat gece yarısına yaklaşıyordu. İçimde kendime olan öfkemi atmak için en iyi yöntemim haftada bir kere buraya gelip bağırmak olmuştu.

Hissediyordum. Gün geçtikçe azalıyordu kendime olan öfkem ama bu seferde Yağız'a olan öfken artıyordu.

Gözlerimi kapatıp kollarımı sardım bedenime. Dizlerimin üstünde çöküp gökyüzüne kaldırdım başımı ve aldığım derin nefes dudaklarımdan çığlık misali karıştı gökyüzüne. Dolan gözlerimden akan yaşlar süzülürken yanağıma biten çığlığımdan sonra kendimi bıraktım kayalıklara. Kaygan kayalıklarda duramayan bedenimin kayışını hissetmem ağlamamı bir anlığına kesip çığlık atmama neden oldu. Ellerimle tutunmaya çalıştığım kayalıkların ıslaklığı arttıkça süzülüşüm hızlanıyordu. Kayalıktan kayan ellerimin son dakika başka bir çift el tarafından tutulaması ile bedenim hızla yukarı çekildi. Bu güçten faydalanarak hızla kendimi yukarı çektikten sonra kim olduğunu görmeden hızlanan nabzımı dinlendirmek için kayalıklardan biraz uzağa yatıp derin nefesler aldım.

SÖYLE BANA | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin