4 Gün sonra,
Boşandığı için üzülmesi gereken bir kadının aksine içim anlayamadığım bir mutluluk kaynıyordu. Duruşmaya güler yüzüle gelmemi beklemeyen Orhan ve annesi benim bu pozitifliğimi gördüğünde yüzleri beş karış olmuştu.
Daha sen dur Orhan bey, yeni başlıyoruz.
Hayatımın koca beş yılını yalancı profiline inanıp heba etmiştim ama artık bundan sonra bırak yılı, bir saniyemi bile boş yere kullanmayacaktım.
Zor da olsa kendimle verdiğim mücadele sonunda kalbimin bir kez daha sesini dinlemeye karar verdim.
Ve kalbimin derinliklerinde kalan Yağız'a ait o küçük parça, Orhan'ın açtığı acı dolu boşluğu kapatmaya hazırdı.
Bende buna izin vermeye hazırdım.
Adalet sarayından gülen yüzüm ve dimdik duruşumla çıktım. Omuzlarımdan koca bir yük kalkmıştı resmen. Ama yine de kalbimde küçükte olsa bir sızı var mıydı? Evet vardı...
Sonuçta üç yıllık evliliğim bitmişti.
Kolay değildi.
Adalet sarayının otoparkına ilerlerken bana doğru geldiğini gördüğüm takım elbisesi ve güneş gözlüğü ile muazzam yakışıklı görünen Yağız'ı görmemle olduğum yere çakıldım.
Tam bir iş adamı gibi görünüyordu.
Çünkü iş adamıydı?
Dudaklarım onun bana git gide yaklaşmasıyla kıvrıldı. Karşımda durdu, gözlüklerini çıkarıp şirince gülümsedi.
"Destek olmaya geldim ama geciktim sanırım."
"Artık bekarım."
Ağzımdan çıkan ilk kelimeme güldü. O gün çatı katında söylediği son söze ima yaparak söylediğimi anlamıştı.
"Yani?"
Ancak anlamamış gibi yaptı. Ya da yeri olmadığı için vurdum duymazlık yapıyordu.
"Yanisi, bekarım işte."
Halen anlaması için ima yaparak gözlerimi peş peşe kırpıştırdım. Yağız'ın yüzü yavaşça düştü. Gözleri arkama kaydı ve karardı.
Hayır hayır... Lütfen gelen kişi sen olma Orhan.
"Yıllar sonra boşandığın gün eski sevgilinle kavuştun demek?"
Alkış sesi eşliğinde söylediği kelimeleri Yağız'ın burnundan sinirle soluklanmasına, yumruklarını sıkmaya başlamasına neden oldu.
Yağız'ın siniri pisti.
Ve benim de pisti.
Öfkenin damarlarımda akışını hissettim. Yıllarımı benden çalan, güya bana aşıkmış gibi davranan o pisliğe doğru aniden döndüm ve hızla karşısına ilerleyip yüzüne tokatı bastım.
Başı yana düştü. Yüzündeki samimiyetsiz gülümseme kayboldu. Gözleri şoktan irileşti. Ben ise o görüntüsünün vermiş olduğu zevki sırıtarak çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖYLE BANA | Texting
Teen FictionSelenophile: Söyle bana, Yağız Arkın. Yağızarkn: Neyi? Selenophile: Sevgilin varken nasıl başka kızlarla birlikte olabiliyorsun? GÖRÜLDÜ ...