Mazide Kalanlar

Kıskanç

Altay'ın odasına girerken "İşin bitmedi mi?" diye sordum.

Kolundaki saate baktı ve "Mesai saati bitmiş." dedi.

"Ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Yapmam gereken bir çizim var ama tıkandım." dedi.

"İnsan tıkandı mı kendini zorlamamalı bence. Zorlayınca iş daha da zorlaşıyor." dedim.

"Haklısın aslında. Gece evde devam ederim." dedi ve çizimlerini dosyasısına koydu.

"Bugün öğle arasında da bir şey yemedin. Acıkmadın mı?" diye sordum.

"Bu kadar yoğunluk arasında aklıma gelmedi. Eve bırakmadan dışarıda yemek ister misin?" diye sordu.

"Benim daha güzel bir fikrim var. Senin evinde sana yemek hazırlamamı ister misin?" diye sordum.

"Amacın beni geri şişmanlatmaksa bunu yapabilirsin. Yine de yapmasan daha iyi olur." dedi.

Gülerek "Kızları senden uzak tutmak için güzel fikir. Mesela sekreterin." dedim.

Merakla "Konu yine ona nasıl geldi?" diye sordu.

"Bilmem ki nasıl ona konu geldi? Demek ki bir şeyi beni rahatsız etmiş ve kafama takılmış." dedim.

"Çalışkan kız. Neresi rahatsız etti?" diye sordu.

Yüzümü buruşturdum ve sesimi incelterek "Altay Bey sevgili aramıyor. Odanı göstermeni istemek gibi yavşamalara gerek yok." dedim.

"Bunu Pelin mi söyledi?" diye sordu şaşkınlıkla.

"Pelin Hanım'dan Pelin'e geçiş yapılmış. Daha neler göreceğim acaba? Yarın da canım falan dersin." dedim.

"Asla demem." deyince "Tabii tabii. Ben sana yavşayan yeni kız, o da asistanın. Tabii demezsin." dedim.

"Sen benim sevdiğim kadın, o ise çalışanım." dedim.

"Garı bel altına çalışıyor. Fark etmedim deme. O götü hiç yerinde durmuyor. İki metre dışarı çıkartıyor. Ta Ay'dan astronotlar 'o ne be' diye bakmıştır." dedim.

"Senin kıskançlığını seveyim. Yine de için rahat olsun. Eğer yanlış bir hareketi olursa gerekeni yaparım." dedi.

"Sevgilimin yanında götünü çıkarta çıkarta gezdiği için senin yerine bende gerekeni yapabilirim." dedim.

"Bence hiç gerek yok." deyince "Aynen aynen yok." dedim.