Mazide Kalanlar

Eminim

Eve geldiğimizde hiçbir şey demeden Altay'ın odasına gidip kendimi yatağa attım.

Altay'ın "İyi misin?" diye soru yönelmesiyle "İyiyim." dedim.

Aslında iyi falan değildim. Gözümün önünden annemlerin arabadan çıktıkları halleri gitmiyor.

"Geri İstanbul'a dönmek ister misin?" diye sormasıyla şaşkınlıkla "Neden?" diye sordum.

İstanbul iki senemi benden almıştı. O iki sene hayatımın en iğrenç günleriydi.

"Annenlerin mezarına gitmek istemez misin?" diye sordu.

Aslında her sene sadece mezarlarına gidip geliyordum ama Altay'ın bir anda bunu sorması tuhaf gelmişti.

"Sibel ve Çağıl'ın kazasından sonra onları özlediğinin farkındayım. Mezarlarına gitmek özlemini tam gidermese de biraz yardımcı olabilir." dedi.

Gözümden yaş akarken "Çok güzel olur." dedim.

Altay yanıma uzandı ve gözyaşlarımı eliyle sildikten sonra "Bu hafta sonu mezarlarına gideriz. Hem damatlarını tanımaları lazım." dedi.

"Damatları olacağına o kadar emin misin?" diye sordum.

"Evet, eminim. Niye olmayayım?" diye sordu.

"Pelin'in erkek versiyonu gelir belki." dedim.

"Selim gibi mi?" diye sorunca "Selim gibiyse mümkünse gelmesin. Ona ne oldu ki?" diye merakla konuştum.

"Bilmiyorum ki." diyen Altay'ın kulağı kızarınca "Yalan mı söylüyorsun?" diye sordum.

"Hayır." derken kulakları daha da kızarmıştı.

"Kulakların niye kızardı?" diye sordum.

"Kızarmış mı?" diye sorunca tek kaşını kaldırdım ve "Selim'e ne oldu?" diye sordum.

"Sadece senin yanına yaklaşmasın diye uyarıda bulundum." deyince "İnanmadım ama öyle olsun." dedim.

"Bence de bu konuyu kurcalamaya gerek yok." dedi ve bana sarıldı.

"Bende senin gibi Pelin'i uyarabilir miyim?" diye sordum.

"Selim'in yaptığı gibi bir hatası olmadı kızın." deyince "Hatası olunca görüşürüz." dedim ve arkamı dönüp yorgana sarıldım.

Altay bu dediğime gülerek daha sıkı sarıldı ve "Sana çok aşığım." dedi.

"Mert Abi geçenlerde lisenin başından beri beni sevdiğini söyledi." dedim.

"Yani, olabilir." deyince "Niye baştan söylemedin?" diye sordum.

"En başta eğer sadece hoşlantı ise seni uğraştırıp üzmek istemedim. Sonrasında cesaret edemedim." dedi.

Ona döndüm ve sıkıca sarılıp "Dokuz yıl yalnız bekledin. Bundan sonra bir ömür beraber olalım." dedim.

"Bu bir evlenme teklifi miydi?" diye sorunca "Sadece uyu." dedim ve gözlerimi kapattım.