Altay'ın kuzenleri gidince "Çok iyi insanlar." dedim.
Altay "Evet, öylelerdir." dedi.
"Ve dediğiniz gibi Ümit çok boş boğaz." dedim gülerek.
"Pelin mevzusuna bozuldun mu? Gerçekten aramızda hiçbir şey olmadı. Sadece Ümit ikimizi bir ara yakıştırmıştı." dedi.
"Unuttum bile o konuyu." dedim.
"Buna sevindim. Saat baya geç oldu. Burada kalırsın değil?" diye sordu.
"Şey evet. Burada kalırım ama önce Sibel'e haber vereyim. Merak etmesin." dedim.
"Doğru diyorsun. Ben odamdayım. Sende gelirsin." dedi.
"Tamam." dedim.
Altay merdivenlerden yukarı çıkarken Sibel'i aradım.
Telefon neredeyse kapanırken açmasıyla "Niye telefonuma bu kadar geç cevap veriyorsun? Ne yapıyordun?" diye sordum.
"İyi akşamlar." diye söze giren erkek sesiyle "Sizde kimsiniz?" diye sordum.
"Ben Sibel Hanım'ın doktoru Adil Erdinç." demesiyle "Ne? Ne doktoru?" diye sordum endişeyle.
"Trafik kazası ile hastaneye getirildiler. Yakınına ulaşamadık." dedi.
"Getirildiler derken kimden bahsediyorsunuz? Sibel ve kim?" diye sordum.
"Çağıl Yılmaz." dedi.
"Tam olarak hangi hastane? Oraya geleceğim." dedim.
"Gülhane Devlet Hastanesi." deyince "En yakın zamanda geliyorum." dedim ve telefonu kapattım.
"Altay! Hızla buraya gel!" diye bağırdım.
Altay endişeyle merdivenlerden inince "Çağıl ve Sibel trafik kazası geçirmiş. Şimdi onlarla ilgilenen doktor ile konuştum. Hızla gidelim." dedim.
"Üstüne bir şey al hadi de gidelim." dedi.
Evin girişindeki askılıktan Altay'ın ceketini aldım ve "Tamam, haydi." dedim.
Altay evin ve arabanın anahtarını alınca evden çıktık.
Bu trafik kazası gözümün önüne annem ve babamın o arabadan çıktıktan sonraki anları geliyordu.
Gözlerim dolarken arabaya bindim. Lütfen Sibellerin sonu ailemin sonu gibi olmasın.
Şu anda tek isteğim bu. Sadece hayatta olsunlar.
Altay arabayı çalıştırırken elimi tuttu ve "Merak etme. Kendini kötüye alıştırma." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mazide Kalanlar
ChickLitYetim olduğu için dışlanan bir kız ve onu korumaya çalışan bir erkeğin birbirlerinden habersiz değişimleri ve yıllar sonra karşılaşmaları...