Elbisemi giydikten sonra Charlotte saçlarımı iki yandan örmeye başladı. Aralarına ise yasemin çiçekleri koyduk. Geri kalan kısmı ise dalgalandırdık. Daha sonra ben onun siyah saçlarını yaptım. Güzel hafif bombeli şık bir topuz.
Charlotte mavi tonlarında bir elbise giymişti. Ben ise çiçek desenli 1940'lı yılların modası uzun bir elbise giydim. Charlotte:
"Diggory ile uyumlu olacağınıza eminim."
"Sende çok güzel oldun. Ayrıca teşekkür ederim."
Hermione yanımıza geldiğinde ağzım açık kaldı. Hermione:
"Çok mu kötü?"
"Sen..."
"Muhteşem görünüyorsun."
Charlotte beni tamamladı. Hermione:
"Bu Grace Kelly'nin elbisesi."
"Ah vaftiz annem yolladı. Ama onun filmlerini daha önce izlemedim."
"İzlemen lazım."
Üçümüz kıkırdarken Hermione:
"Gitsek iyi olur."
Ortak solandan çıktıktan sonra Charlotte ve Hermione dışarı yürüdüler. Durmstrang öğrencileri ile buluşmaya dışarı çıktılar. Bende Büyük salona giden merdivenleri inmeye başladım. Bazı kişiler ağzı açık bana bakarken ben direk ona bakıyordum. Sanki gözlerinin içi gülüyordu. Harry ve Parvati'ye selam verdikten sonra onun koluna girdim. Cedric:
"İnanılmaz görünüyorsun."
"Teşekkür ederim. Sende çok şıksın."
İkimizde sırıtırken önümüzde duran Fleur:
"Hamil'on. Diggo'y ile gelceğğini bilmiyo'dum."
"Benim içinde sürpriz oldu."
Fleur yanındakine dönerken Cedric'e:
"Joey ve Anna nerede?"
"Hiç sorma. Anna, Beuaxbatons oğlanlarından biriyle gidiyor. Joey ise Carmen diye bir kızla gidiyor."
"Onlar birlikte gider diye düşünüyordum."
"Bende öyle."
Cedric:
"Yasemin çiçeği. Yakışmış."
"Aslında zambakları düşünmüştüm. Ama sonra yasemin kıyafete daha çok uyduğunu fark ettim."
"Kesinlikle"
İkimiz bakışırken büyük salon kapıları açıldı. Cedric bana kolunu uzattığında koluna girdim. İnsanlar bize bakıyordu. Daha çok şaşkına dönmüşlerdi. Fred ise yüzünü buruşturmuş bize bakıyordu. Yanında duran Ron'dan farkı yoktu. Ama büyük babam kesinlikle onaylar bir şekilde bakıyordu.
Jürilerin olduğu masaya oturduk. Cedric, Bagman ve büyük babamın yanına geçeceği sırada onu durdurdum. Fısıltıyla:
"Lütfen Bagman'dan uzak bir yere oturmaya çalışalım. Tüm gece onu dinlemek istemiyorum."
"Tamam..."
Sonunda profesör Dumbledore'un yanına düştük. Cedric onun yanına geçti. Benim yanımda ise profesör McGonagall vardı. Cedric:
"Neden onun yanına geçmedik."
"biliyorsun babam quiiditch oyuncusuydu. Onu çok önceden beri tanıyorum. Pek iyi biri değildir."
"Merak etme."
Önümdeki menüye uzandığımda Cedric:
"Ne tercih edeceksin?"
![](https://img.wattpad.com/cover/258541393-288-k196773.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Meleği...
FanfictionDiana Hamilton ebeveynlerini ölü bulduğu zaman hayatının değişeceğini düşünmemişti. Fransa'daki hayatı geri kalırken okul kaydı bir anda Büyücülük Dünyasının en popüler okulu Hogwarts Cadıcılık ve Büyücülük okuluna alınmıştı. Diana şimdi sakin bir d...