Kitabın geri kalanı teorik bilgiyi anlatıyordu. Ama bu kadarı benim için yeterli olmuştu bile. Birkaç sandalye ilerde oturan Neville:
"Hey Diana, şey... ödevime bakacağını söylemiştin."
"Ne? Ha evet doğru. Şey okuduğum şey yüzünden kafa kalmadı. Bir bakayım."
Uzattığı parşömenin üzerinden geçerken gerekli yerleri düzeltmesi için işaretledim. Birkaç yerde hata olsa da genel olarak fazlaca iyiydi. Akşam olurken kütüphaneden çıktık. O sadece benim gördüğüm ruh parçası bizi takip ediyordu. Neville:
"Sen iyi misin?"
"Aslında Dumbledore'u görmem lazım. Sonra görüşürüz."
Ortak Salona giden koridordan ayrıldım ve Dumbledore'un ofisine giden koridora geldim. Heykelin önünde bekleyen Harry'i gördüm. Harry:
"Dumbledore senide mi çağırdı?"
"Hayır. Ona sormam gereken bir şey var. Seni niye çağırdı?"
"O sana söyler isterse."
İçeri girdiğimizde Dumbledore masasında oturuyordu. Dumbledore:
"Beklediğimden daha hızlısınız bayan Black. Ben sizi yarın akşam bekliyordum."
"Galiba Harry ile işiniz var profesör. İsterseniz yarın gelebilirim."
"Hayır lütfen. Rica etsem bizi ofisimin diğer tarafında bekleyebilirsin. Orada harika öğrenci kayıtları var. İlgini çeker belki. Ya da başka biri ile konuşmak istersen anlarım."
"Peki profesör."
Ofisin diğer tarafındaki küçük odaya girdim. Burada küçük bir masa, sandalye ve tavanlara kadar uzanan raflar vardı. Küçük bir masa lambası kapalı bir şekilde duruyordu.
Harry ve Dumbledore ne konuşuyordu bilmiyorum ama masaya oturdum. Lambayı yaktığımda önümdeki deftere baktım. Kalın ve yaldızlı harflerle yazılmış başlığı ilgi çekiciydi. Bir an kütüphanede karşılaştığım ruh:
"Eeee söylesene kimin kayıtlarına bakıyoruz?"
"Şimdi cidden bana musallat mı oldun?"
"Sen isteyene kadar sana musallat olurum. Beni kapıya götürmen lazım ölüm meleği."
"İsmin ne?"
"Şimdilik bilmene gerek yok. Eeee kimin kayıtlarına bakacaksın?"
Elimdeki defteri açtığımda bir sürü isim yazıyordu. Kaşlarımı çatarak:
"Farklılık olsun değil mi? Bakalımmmm buldum. Daisy Green."
Odadaki raflardan bir dosya önüme düştü. Yanımdaki ruh:
"Onu hatırlıyorum. Bizim dönemimizdeydi."
Dosyayı açtığımda doğum yılına baktım. Kaşlarımı çatarak:
"1926 yılında mı doğdun? Kaç yaşındasın sen? Hem neden bu kadar genç görünüyorsun?"
"Ölürken bu kadar genç değildim. Sen ruhumun gençliğini görüyorsun."
Bana göz kırparken önümdeki dosyaya baktım. İçinde her şey yazıyordu. Aldığı notlar, hangi binada olduğu ya da aile bilgileri. Katıldığı kulüpler ve öğretmenlerin onun hakkındaki görüşleride dahil.
Ruh:
"Baksana Dumbledore ve Potter işi bitmiş gözüküyor."
"Dumbledore'u tanıyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Meleği...
FanficDiana Hamilton ebeveynlerini ölü bulduğu zaman hayatının değişeceğini düşünmemişti. Fransa'daki hayatı geri kalırken okul kaydı bir anda Büyücülük Dünyasının en popüler okulu Hogwarts Cadıcılık ve Büyücülük okuluna alınmıştı. Diana şimdi sakin bir d...