17. Bölüm

556 44 7
                                    

Edith teyze ile çiftlik evine döndüğümde tek kelime etmedim. Temmuz ayının ortasına burada kaldım. Daha sonra ise küçük Georgy'i alıp Midtown on yedi numaraya geçtim. Edith teyzem ilk başta bunu kabul etmedi. Ama onu biraz dürtüklemem sayesinde yalnız kalabildim.

Midtown 17 numara hiç değişmemişti. Sadece bahçe fazlaca bakımsızdı o kadar. Tüm gün Georgy ile ilgileniyordum. Kendisi yaramazın tekiydi. Ama biraz olsun dikkatimi dağıtmama yardımcı oluyordu.

Chloe bana sürekli posta yolluyordu. En son yazdığı kadarıyla öğretmenlikten ayrılmıştı. Şimdi ne yapacağı hakkında kesin bir şey söylemiyordu. Tek söylediği şey beni sık sık görebileceği bir iş olmasıydı.

Büyük baba Pierre, Malfoy evinden ayrılmış ve Fransa'ya geri dönmüştü. Dumbledore ile ne konuştuysa artık Fransa'da kalması gerektiğini yazmıştı. Ve beni ciddi bir şekilde uyarmıştı. Umarım Fransa'da kuzgunları ile mutlu olurdu. 

Bense ayakta durmaya çalışıyordum. Ama eşyalarım arasında Cedric ile anılarımız çıktıkça ağlıyordum. Onu... onu özlemiştim. Bazen dışarıda zambak çiçeklerini gördükçe ağlıyordum. Ama kendime hakim olamamıştım işte.

Sıcak bir yaz sabahı muggle eşyası olan televizyonu açtım. Öylesine bir programı açtım. Kahvaltı yapmayı hatta doğru düzgün yemek yemeyi bırakalı uzun zaman olmuştu. İşte televizyonun karşısında öylece otururken kapı çaldı.

Sehpanın üzerinde duran asamı alıp kapıyı açtım. Karşımda turnuvadan beri görmediğim Joey duruyordu. Ama kesinlikle çok farklıydı. Nasıl desem sanki çocukluğu üstünden atmış ve hayatı deneyimlemiş biri gibi duruyordu.

Onu içeri aldığımda mutfak masasına oturduk. Çatallaşmış sesimle:

"Çay?"

"Sen zahmet etme."

Asasını salladı. Varlığını bile unuttuğum çaydanlık ocağın üstünde kaynamaya başladı. Joey:

"Nasılsın?"

"Kötü. Sanki her şey gitmiş gibi hissediyorum."

İkimizde sustuk. Çaydanlık ve bardaklar önümüze geldiğinde fincanları doldurduk. Gülümsemeye çalışarak:

"Sen ne yapıyorsun?"

"Bakanlığa girdim. Uluslararası Sihirsel İşbirliğine. Ama açıkçası çok fazla kalacağımı düşünmüyorum."

"Çok güzel. Senin adına sevindim."

"Ama Bakanlık bu aralar çok karışık. Fudge hala inanmayı reddediyor. Ve... Barty Crouch Jr. St. Mungo's hastanesine kapatılmış."

"Ne? Ama adam her şeyi itiraf etti. Hakikat iksiriyle."

"Evet ama işte bakanlık."

"Cedric'ten bile bahsetmiyorlar. Zaten Bakanlığın bir şeyleri örtbas etmeye çalıştığı belliydi. Bu çok..."

"Sinir bozucu. Seni gayet anlıyorum Diana. Ama sakin ol."

Elleri titrerken önümdeki çaydan içtim. Joey:

"Dumbledore seninle görüşmek istiyor."

"Ne zaman?"

"Bu akşam buraya gelecekmiş. Sana haber vermemi istedi."

"Tamam. Anna ne yapıyor?"

"İrlanda'ya geçti. Babası İrlandalı. Ama yılın başında okula dönecek."

"Peki siz nasılsınız??"

"Biz... bilmiyorum. Anna bazen benden uzak duruyor. Anlamadım? Ama bana okula konsantre olmak istediğini söyledi."

Ölüm Meleği...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin