Ölüm Meleği...

3. Bölüm

Diagon yolundan kitaplarımı ve eksiklerimi aldıktan sonra Midtown 17 numaraya geri dönmüştüm. Halam beni ne kadar yalnız bırakmak istemesede çiftliğe geri dönmesi lazımdı. Bu yüzden Georgy'i ona verdim. Çiftlik hayatına çoktan alışmıştı.

Midtown 17 numaraya döndüğümden beri üst kata çıkmamıştım. Sanki bir şey beni oradan olabildiğince uzak tutuyordu. Bunu hissedebiliyordum.

Sonunda trene bineceğim gün geldi. Üstüme siyah bir pantolon ve gömlek geçirdim. Hava fazla yağmurluydu. Şemsiyemi yanıma aldım. Sandığımı ve süpürgemi yanıma aldıktan sonra muggle usulü taksi çağırdım. Adam kesinlikle şaşkındı. Ama onu takmadım ve King Cross istasyonuna geldim.

Elimdeki bilette 9 3/4 peronu yazıyordu. Ama böyle bir şey olmadığına kesinlikle eminim.

Sonunda bir aile gördüm. Hepsi kızıl kafaydı. Ve hepsi dokuzuncu ve onuncu peronu ayıran kısımdan geçti. Onlar geçtikten sonra etrafıma bakındım. Muggle'lar farketmeden duvara ilerledim ve geçtim.

Gözlerimi açtığımda karşımda siyah kırmızı tren vardı. İnsanları geçip boş bir kompartıman buldum.Tren hareket ederken kitap okumaya başlamıştım. Ama kompartımanın kapısı açıldı. Bir oğlan sesi:

"Pardon boş yer yokta. Arkadaşlarım ve ben burada oturabilir miyiz?"

"Elbette. Benim için bir sorun yok."

İçeri üç kişi girdi. Onlar eşyalarını yerleştirdikten sonra benimle konuşan karşıma oturdu. Onun yanında bir oğlan daha vardı. Benim yanımda ise bir kız.

Kız:

"Ben Anna. Anna Smith."

"Memnun oldum."

Karşımda oturan oğlan:

"Ben Joey. Yanımdaki de Cedric"

"Memnun oldum. Bende Diana."

Ben kitabıma dönecekken Anna:

"Seni ilk kez görüyorum. Hem galiba birinci sınıf değilsin."

"Hayır. Bu yıl geldim Hogwarts'a."

"Dışardan öğrenci kabul edildiğini bilmiyordum."

"Bende sonradan öğrendim Joey. Neyse siz kaçıncı sınıfsınız?"

"Benim ve Joey'nin son yılı. Anna ise beşinci sınıf. Sen?"

"Bu sene dördüncü sınıfım. Bir şey soracağım. Hangi bölümsünüz?"

"Hepimiz Hufflepuff."

"Ya sen?"

Anna'nın sorusu ile kızardım. Joey:

"Slytherin olmadığın sürece kabülümüzdür."

"Gryffindor. Seçmen şapkanın dediğine göre"

"Eh sağ kalan çocukla aynı senedesin. Ve aynı bölümde."

Sağ kalan çocuk. Onu herkes gibi bende duymuştum. Ama benim bölümümde olması kesinlikle gergin hissettirmişti.

Cedric elimdeki kitabı görünce şaşkınlıkla:

"Quidditch ile ilgilenir misin?"

"Babam kovalayıcıydı. Bende onun izinden gittim."

"Bende oynuyorum. Arayıcı pozisyonunda."

"O zaman Dünya kupasını izlemişsindir."

"Kesinlikle. Sen hayli hayli oradasındır."