14. Bölüm

579 41 2
                                    

Baharın geldiğini müjdeleyen Nisan geldiğinde hayatım biraz olsun normale dönmeye başladığını hissediyordum. Artık eskisi kadar stresli değildim. Elbette sınavlar yaklaştıkça geriliyordunuz. Bu bir gerçek.

Vaftiz annem Chloe bana uzun süredir yazmamıştı. Büyük baba Pierre ise sessizdi. Bir şekilde Black'e taktığının farkındaydım. Ondan uzun zamandır baykuş almıyordum. Diğer şüpheli Crouch ise uzun zamandır evde hasta yatıyormuş. Gelecek Postasından okumuştum.

Uzun zamandır La gazette megie okumuyordum. Dışarıdaki fırtınadan dolayı posta baykuşları geç geliyordu. Zaten aboneliğimi iptal ettirmeye karar verdim. Belki Gelecek Postasına alışabilirdim.

Cedric ile birlikte kahvaltı yapıyordum. Güzel bir cumartesi sabahıydı. Cedric ise FYBS sınavına çalışıyordu. Biçim değiştirme kitabına gömülmüştü. Cedric:

"Anna'yı gördün mü?"

"Kütüphanededir."

"Onun yanına gitsem iyi olur."

"Peki."

"Hey Diana biliyorsun..."

"Cedric bana açıklama yapmak zorunda değilsin. Bu senin geleceğin için olduğunu biliyorum. Şimdi git ve Anna ile ders çalış."

"Sen kesinlikle sahip olduğum en iyi insansın."

Yanağıma öpücük kondurduktan sonra büyük salondan çıktı. Benimde Hufflepuff masasında oturmak için bir nedenim kalmamıştı. Ortak salona gidip biraz o kutuyu karıştırabilirdim.

Cumartesi günü olduğu için ortak salon fazlasıyla kalabalıktı. Bende kutuyu alıp cam kenarında duran masaya geçtim. Bu kutuda, sadece ilk çekmecesinden, şimdiye kadar bir defter, bir kupa ve albüm bulmuştum. Bakalım daha fazla ne çıkacaktı. 

İkinci çekmeceyi açtığımda bir defter daha vardı. Baş harflerle "R.A.B." yazıyordu. Ama defter kilitliydi. Muggle kilidiyle. Çekmecenin içine baktığımda anahtar yoktu. Ve alohomora işe yaramayacağına yemin edebilirim.

Defteri tekrar çekmeceye koydum. Ve albümü tekrar aldım. Annemin çocukluk resimleri olduğu açıktı. Ama Black ailesiyle neden bu kadar çok resmi vardı. Avery'leri anlıyordum. Büyük annem bir Avery idi. Ama Black ailesiyle bağlantısı neydi ki?

Yanımda oturan Hermione:

"O resimdekiler kim?"

"Tek bir fikrim yok. Albüm annemin çocukluk albümü. Ama Hogwarts'a hiçbir zaman gelmediğini düşünüyordum. Ama bu resmi bulana kadar."

Hermione resmi incelemeye başladı. Resmi tekrar bana verdiğinde:

"İlginç."

"Neyse boş ver."

Albümü kutuya kaldırdığımda kupa titredi ve içinden yeni bir parşömen çıktı. Parşömende şu yazıyordu:

"Tedirgin: Rahatı, huzuru kaçmış..."

Tekrar Hermione'ye baktım. Niçin tedirgin olmuştu ki?


Ölüm Meleği...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin