61. Bölüm

112 18 0
                                    

Biçim değiştirme dersinde insanlar arasında biçim değiştirme üzerinde çalışıyorduk. Amaç dış görünüşümüzden bir parça değiştirmekti. Aslında aklıma geçen sene Malfoy'u tehdit edişim gelmişti. Bu derecede bir biçim değiştirmeyi sözsüz olarak gerçekleştirebiliyordum.

Aynadaki yansımama baktığımda saçlarımın rengini değiştirdim. Altın sarısı saçlarım bir anda simsiyah bir şekle dönmüştü. Etrafta dolaşan profesör McGonagall:

"Gayet iyi bayan Black. Gryffindor'a hakkıyla on puan. Devam edin bay Weasley."

Hermione ve Ron'un arası bozuk duruyordu. Ron kaşlarının rengini değiştirmek yerine ince bir bıyık yaratmıştı ve Hermione bunu ince bir alaya almıştı. Ron ise altta kalmamaya meyilliydi. Hermione'nin el kaldırma taklidini yapmıştı. Bunun sonucunda Lavender Brown ve Parvati acımasızca gülmüş ve Hermione'nin gözleri dolmuştu. Ders bitiminde koşarak çıktı.

Sınıftan çıkacağım sırada bayan Mcgonagall:

"Bayan Black, rica etsem iki dakika bekler misiniz?"

"Elbette profesör."

Herkes sınıftan çıktığında profesör McGonagall:

"Ciddi bir biçim değiştirme yeteneğiniz var. Sihrin bu dalı bildiğiniz gibi esnekliktir ve bunda gayet iyisiniz."

"Teşekkürler efendim."

"Senden şimdiden yedinci sınıf derslerini başlamanı istiyorum. Bu konularda gayet iyi duruyorsunuz."

"Çok isterim profesör ama çizelgem çok dolu."

"Birkaç dersi bırakabilirsin belki?"

"Profesör..."

"Peki. Bunu senden düşünmeni istiyorum. Çünkü yedinci sınıf dersleri için hazır duruyorsun. Hemde fazlasıyla."

"Düşüneceğim. İyi günler profesör."

"Size de Bayan Black. Bu arada siyah saçla babanıza fazla benziyorsunuz."

"Teşekkürler."

Derslikten çıktığımda çantamdan çıkardığım aynaya baktım. Galiba profesör haklıydı. Saçlarım siyahken babama benziyordum. Sadece şimdi göz rengim yeşildi.

Aynaya bakmaya daha fazla dayanamadım ve saçlarımı tekrar sarıya döndürdüm. Koridorda karşılaştığım Anna:

"Saçların siyah olarak daha güzel."

"Sarı halini daha çok seviyorum."

"Öyle olsun. Bu akşam Joey geliyor."

"Neden?"

"Patiye davet etmiş. Slug kulübüne."

"Neden?"

"Hiçbir fikrim yok. Ama galiba bir vampirde partide olacak."

"Kısmetime o düştü benimde."

Anna buna gülerken yüzümü buruşturdum. Evet bu akşam tek başımaydım.

***

Üstümde zümrüt yeşili bir elbise vardı. Kolları uzundu ve kayık yakaydı. Belimde güzel bir fiyank vardı. Gayet şık ve sadeydi. Bu akşam için gayet iyi gözüküyordu. Saçlarımı dalgalandırdıktan sonra düz siyah topuklularımı giyip dışarı çıktım. Üstümde düz siyah bir pelerin vardı.

Ortak salonda somurtarak oturan Ron, Lavender'ı dinliyormuş gibi yapıyordu. Onları geçtikten sonra ortak salondan çıktım ve parti alanına doğru yürümeye başladım. Partiye davet edilmemiş kızların kıkırdamalarını görmezden geldim. Ama sağ parmağımdaki nişan yüzüğünü bence hepsi bir şekilde görebiliyordu.

Ölüm Meleği...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin