Ölüm Meleği...

25. Bölüm

Hafta sonu Gelecek Postasını okuyordum. Sirius Black'in tekrar Londra'da görüldüğü çok sıradan bir haberdi. Bunu geçtikten sonra bugünkü mektuplarıma baktım. Büyük baba Pierre bana uzun zaman sonra yazmıştı. Ve Charlotte ve Charlie'den de mektup vardı.

Büyük babam bana Fransa'daki son durum hakkında yazmıştı. Okuduğum kadarıyla ikinci dereceden kuzenim Rodolphus onu ziyaret etmişti. Anladığım kadarıyla Karanlık Lord bir Lestrange daha istiyordu. Bu yüzden Rodolphus benimle ilk Hogsmeade gezisinde buluşacakmış.

Büyük babam onu reddetmemi istedi. Sadece onu oyalamam gerektiğini belirtti. Ve son olarak her zaman Dumbledore'un tarafındaymış. Bunu belirtti. Ama şimdilik diğer İngiliz akrabalarımızın bunu bilmesine gerek yokmuş.

 Kahvaltı masasından kalktıktan sonra astronomi dersi için kitaplarımı alıp kütüphaneye gitmeye karar verdim. Quidditch cüppesiyle sinirli görünen ikizler ve taşıdıkları bir kız vardı. Kaşlarımı çatarak:

"Ona ne oldu?"

"Burnu kanadı ve ona yanlış şeyi verdik. Şimdi hastane kanadına gidiyoruz."

"Geçmiş olsun."

Kütüphaneye girdiğimde fazla insan yoktu. Birkaç beşinci ve yedinci sınıf öğrencisi uyukluyordu. Onları atladım ve arka sıralardan birine geçtim. Elimdeki kitabı koyup okumaya başladım. Bu kesinlikle huzur vericiydi.

Bir saatin sonunda karşıma biri oturdu. Kafamı kaldırıp bakmadım. Önümdeki parşömeni yazarken o bana bakmaya devam ediyordu. Sonunda:

"Ne istiyorsun Malfoy?"

"Ah bir şey istemiyordum. Sadece bu kağıdı sana vermem söylendi."

Uzattığı kağıda bakınca üstünde "Bayan Black" yazıyordu. Kaşlarımı çatarak:

"O zaman bunu yanlış kişiye getirdin. Benim soyadım Hamilton, Malfoy."

"Öyle olabilir. Ama annemin sevgili kuzeninin kızı olduğuna eminim."

Kağıdı aldıktan sonra eşyalarımı toplayıp masadan kalktım. Sinirli bir sesle:

"Eğer bunu başka birinden duyarsam Malfoy. Affedilmez lanetleri uygulamaktan çekinmem."

Ortak salona girdiğimde diğerlerini geçtim yatakhaneye çıktım. Eğer biri bunu öğrenirse biterdim. Bilen kişiler Chloe, Dumbledore, Crouch ve Malfoy ailesi idi. Büyük ihtimalle ölüm yiyenlere Crouch söylemişti. Adi herif... Umarım onu tekrar saflarına katmazlardı.

*

Pazar akşamı ortak salonda oturuyordum. İleride Weasley ikizleri yeni bir sipariş formu dolduruyordu. Ginny ve Hermione kedi ile oynuyorlardı. Ben ise şömine başında oturuyordum. Aklımda cebimde duran mektup vardı. Kimden geldiğini tahmin edebiliyordum. Ama açmak kesinlikle tehlikeliydi.

Elimdeki mektubu döndürürken George:

"Denek olmak ister misin Diana?"

"Hayır. Teşekkürler..."

"Elindeki kağıt ne?"

"Mektup. Ne gibi duruyor!"

Fred cevabıma yüzünü buruştururken arkama yaslandım. Şuan Midtown 17 numarada intihar ediyor olmalıydım. Ama hayır buraya gelmiş ve elimdeki mektuba bakıyordum.

Sonunda çoğu kişi yatmaya gittiğinde, Ron ve Harry hala ödev yapıyordu, mektubu açtım. Düzgün bir italik yazı ile, sihirle yazıldığı belliydi, yazılmıştı. Bende okumaya başladım:

"Bayan Diana Andromeda Black,

Sizinle tanışmak fazlaca isterim. Ama bunun için ne yazık ki iyi bir ortam ve zaman yok. Bu yüzden sizinle tek temasım bu mektuplar olacak. Bu mektupların nasıl geldiğini lütfen sorgulamayın. Ama eğer bu mektuplardan Dumbledore'un haberi olursa bunun sizin için iyi sonuçlar getirmeyeceğini söyleyebilirim.