Ölüm Meleği...

9. Bölüm

Aralık ayında kar hızını arttırmış bir şekilde yağıyordu. Şato fazlasıyla sıcaktı. Ama bazen üşümeden edemiyordum. Hemde fazlasıyla ellerim donuyordu. Bu yüzden eldiven giymeye başlamıştım.

Sabah kahvaltıda gazete okuyordum. Sonunda baykuşlar içeri girdiğinde Malfoy'un puhu kuşu önce ona bir zarf bıraktı. Sonra ise benim önüme bıraktı. Ondan sonra ise başka bir baykuş mektup bıraktı.

Siyah zarfı çantama attığımda Ravenclaw masasında oturan Charles ve Charlotte'a baktım. Onlara buraya gelin işareti yaptım. Charlotte yanıma oturduğunda Charles karşıma geçti. Charles:

"Matmazel Wettin sana döndü mü?"

"Evet. Ama bu kadar geç yazması normal değil. Hadi okuyalım."

Mektubu açıp okumaya başladık:

"Diana, 

Yeni okula alışmanın zorluğunu asla anlayamam. Ama senin için endişeliyim. Özellikle o ikisinin turnuvayı izlemek için gitmesi beni endişelendiriyor. Aklım hep sende.

O turnuvaya asla karışma Diana. Dört şampiyonun çıkması bile şüphe uyandırıcı. O Hogwarts hiçbir zaman güvenli olmadı ve olmayacak. O yüzden turnuvadan uzak durmaya çalış. Ve Pierre Lestrange'den.

Onun Fransa'dan ayrılması bile inanılmaz Diana. Bu yüzden tetikte ol. Arkanı kolla. Eğer İngiltere'ye geldiyse bir işler çeviriyordur. Çünkü geçen sefer İngiltere'ye gittiğinde pek iyi şeyler olmadı.

Charles ve Charlotte'a selam söyle. Ve onlara kilometrelerce uzakta olmaları biçim değiştirme ödevini yapmayacakları anlamına gelmediğini hatırlat.

Chloe Wettin.

Not: İkinci bir baykuşla sana bir elbise yolladım. Noel şöleni için. İki hafta içinde elinde olur."

Charles:

"Matmazel hiç değişmiyor."

"Kesinlikle." 

Ben cevap verince Charlotte:

"Neyse duyduğum kadarıyla Hogwarts harika bir kütüphaneye sahip ama daha keşfedemedim. Charles ödevimizi orada yapabiliriz."

"Yapma Charlotte."

"O haklı Charles. Siz kütüphaneye ben derse. Tılsım dersine yetişmem lazım."

Onlardan ayrılıp Tılsım sınıfına geçtim. Çağırma büyülerine devam ederken kesinlikle iyiydim. Sonunda ders bittiğinde koridora çıktım. Koridorda bekleyen Cedric'i görünce kaşlarımı çattım. Cedric:

"Naber?"

"İyi. Ne yapıyorsun burada?"

"Dersten çıktım. Sen?"

"Aynısı."

"Şey diyordum ki akşam hufflepuff ortak salonunda bizimle takılmaya ne dersin?"

"Olur. Ama sizinkiler dırdır etmez değil mi?"

"Merak etme. Bizimkilerden ses çıkmaz."

"Tamam. Akşam görüşürüz. Şimdi biçim değiştirme sınıfına gitmem lazım."

"Görüşürüz."

Ben diğer tarafa dönerken onun bana baktığına eminim. Yanaklarım inanılmaz derecede kızarık olduğuna da eminim. Derse geçtiğimde orta sıralardan birine oturdum. Ders boyunca türler arası biçim değiştirmeyi inceledik. Sonunda Afrika tavuklarını kafase kapattıktan sonra profesör McGonagall: