İyi okumalar😘
*İlahi bakış açısı*
"Tony çok acıyor!" Tony eşinin elini tutup onu sakinleştirmeye çalıştı ama kendisi daha çok panik yapıyordu.
"Güzelim, geçecek. Dayan ne olur." Tony onun elini sımsıkı tutuyor, saçlarını okşuyor ve rahatlamasını sağlamaya çalışıyordu. Ama Hera'nın doğum sancısının yanında bu yaptıklarının bir hiç olduğunu bildiği için çok kötü hissediyordu. Çocuklardan birini doğurma şansı olsaydı Hera'nın bu kadar acı çekmemesi için kabul edebilirdi.Hera ise doktorun yönlendirmeleriyle derin nefesler alıyor, dişlerini kırmak istercesine sıkıp ıkınmaya çalışıyordu. Hissettiği acı hat safhadaydı ve buna daha ne kadar dayanabilirdi bilmiyordu. 9 aya yaklaşan hamilelik sürecinde asla bu kadar zor bir doğum geçireceğini düşünmüyordu. Yaklaşık yarım saattir doğumdaydı ama bu ona kendi ömrü kadar uzun gelmişti.
Doğumhanenin önünde bekleyen ekip de şaşkındı. 20 dakika önce yataklarında uyurken şimdi burada Hera'nın ve küçük Stark'ların sağlıklı olmasını bekliyorlardı. Herkes büyük bir stresle koridorda volta atıyordu. Onların yüzüne gülümseme yayan şey içeriden yükselen bebeğin ağlama sesiydi. Yaklaşık beş dakika sonra ikinci ağlama sesi duyulurken herkes rahatlamış ve sırıtmaya başlamıştı.
Hera, ikinci çocuğu da ağlamaya başladığında derin bir nefes alarak bedenini bırakmıştı. Tüm kasları işlevini yitirmiş gibiydi. Kemiklerinden ayrılmış bir et yığını gibi duruyordu sedyede. bilinci yorgunluktan kapanmak üzereydi ancak omuzlarının iki yanına konmuş bebeklerini hissedebiliyordu. Ağrıyan tüm kaslarına rağmen gülümsedi.
Bebekler, annelerinin varlığını hissetmiş gibi sakinleşirken Hera zar zor açıkta tutabildiği gözleriyle onlara baktı. Göz yaşları ardı arkasına düşerken bakışlarını hayatının adamına çevirdi. Onun da gözleri ağlamaktan kızarmış hayranlıkla kendisine bakıyordu. Uzanıp Hera'nın alnını öptü ve fısıldadı.
"Çok güzelsiniz."***
Hera'nın anlatımı*Dolmuş gözlerimle kollarımda huzurla uyuyan oğluma baktım. Yatağımın yanında Tony de kucağında kızımızla oturuyordu. İkisi de çok küçüktü ve tutmaya, dokunmaya korkuyorduk. Tony'ye baktığımda bakışlarını kızımızdan ayırmadığını gördüm. Onu ilk defa böyle görüyordum. Gözleri ağlamaktan kızarmıştı ve en son bana böyle bakarken şimdi kucağındaki küçük kıza aşık bakıyordu.
Tony Stark dışarıdan bakıldığı baba olacak son kişi gibi görünüyordu. Onun da en büyük korkusu buydu aslında. Hamileliğimin son zamanlarında sürekli babasıyla ilgili kabuslar görüp sıçrayarak uyanıyordu. Babasına benzemekten korktuğunu defalarca kez dile getirmişti. Bense her seferinde onun mükemmel bir baba olacağını söylemiştim. Çünkü öyleydi. Tony farkında olmadan çevresindeki herkese babalık yapıyordu. Farkında olarak da Peter'a babalık yapıyordu. Ben düşüncelerimde yanılmadığını şu an anlayabiliyordum. Çocuklarına aşkla bakarken mükemmel görünüyordu.
Ona baktığımı fark etmiş olacak ki bakışları beni buldu. Sonra kucağındaki bebeğe dikkat ederek bana yaklaştı ve dudaklarıma kapandı. Kısa bir süre Sonra ayrılıp dudaklarıma fısıldadı.
"Bana böyle hissettirdiğin için teşekkür ederim." Güldüm.
"Sana aşığım Tony. Ama daha fazla ağlamak istemiyorum, lütfen." Hormon savaşım hala devam ediyordu ve ben oldukça duygusaldım.Kapı hafifçe tıklandıktan sonra açıldı ve önce Natasha göründü. İyi olduğumuzu görünce diğerlerine gelebileceklerini işaret etti. Herkes büyük bir sessizlikle etrafımıza yaklaşırken yüzlerindeki gülümsemeyle bebeklere bakıyorlardı. Natasha anne olamayacağı için benden daha duygusaldı ve şimdi bile gözleri doluydu. Natasha'ya oğlumu uzattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Protector -Stark
Fanfiction"Bana. Seni. Öldürmemem. İçin. Tek. Bir. Sebep. Söyle. Tony!" "Çok yakışıklıyım." "Ve dünyaya bir Stark daha getirmeden ölmek istemiyorum." 🎖 #1 ironman 🎖 #1 Marvel