Good choice

2.7K 264 116
                                    

İyi okumalar😘

*1 Yıl Sonra*

Sonunda görev bittiğinde ekiple birlikte jete bindik. Ortalığı ateşe verdiğim için rahatlamış hissediyorum. İçimde biriken ve kullanmadığım enerji beni oldukça rahatsız ediyordu. Jetteki koltuklardan birine oturdum ve diğerine de ayağımı uzattım.
"Tony'yi göreve gitmeye nasıl ikna ettin?"

Wanda yanıma oturup sorduğunda güldüm. Tony'yi evde çocuk bakması için ikna edip ben göreve gelmiştim. Evet, bu oldukça tuhaf bir durumdu. Wanda'ya yaklaştım ve ukala bir ses tonuyla konuştum.
"Harika bir akşam yemeği, biraz şarap ve seksi iç çamaşırları." Wanda bir kahkaha attığında devam ettim.
"Bu üçlüyle Tony'yi ikna edemeyeceğim tek şey cinsiyet değiştirmesi olur."
"İdolümsün Hera." Kendini beğenmiş bir gülümseme takındım ve üsse ulaşmayı bekledim.

***
Eve girdiğimde mutfaktan sesler geliyordu. Adımlarımı oraya yönelttiğimde musluğun önündeki Tony'yi gördüm ve arkasından ona sarıldım.
"Evimin seksi erkeği." Ellerini belime sardığım ellerin üzerine koyup güldü.
"Evimin seksi ve inatçı kadını." Kollarım arasından çıkıp bana döndü ve hızla bedenimi inceledi.

"İyi misin?"
"Endişelenme hayatım. Gayet iyiyim." Bana doğru yaklaşıp bacaklarımdan kavradı ve kucakladı. Başını boynuma gömüp kokumu içine çekti. Beni özlediğini biliyordum, çünkü bende onu özlemiştim. Bacaklarımı beline sararken bizi yukarı çıkarmaya başladı. Arada boynuma ufak öpücükler bırakıyordu.

"Çocuklar iyi mi? Çok huysuzlandılar mı?"
"Biraz." Beni odamıza getirdiğinde önce hızlı bir duş aldım ve çocuklarımın yanına gittim. Artık kendi odalarında ve ayrı yataklarda uyuyorlardı. Buna alışmaları zor olmuştu ama şimdi herkes için iyi olmuştu.

Onları uyandırmamak için oldukça yavaş hareket ediyordum. Onların özlediğim kokusunu içime çekip yanaklarını öptüm. Görev boyunca her anım onları merak ederek geçmişti. Ama ateşi kullanmaya ihtiyacım vardı. Tony'nin buna bir kez daha müsaade etmeyeceğini biliyordum. Ateşi kullanmamın bir yolunu kesinlikle bulurdu. Benim için endişelendiğini biliyordum.

Tekrar odamıza döndüğümde sırtını yatak başlığına yaslamış beni beklediğini gördüm. Yüzümdeki gülümsemeyle yanına ulaştım. Yatağın boş kısmına yerleşmek yerine battaniyeyi kaldırıp onun kucağına oturdum ve çenesine bir öpücük bıraktım. Tony de ellerini belime koyup beni kendine yaklaştırdı.
"Senin için çok endişeliyim. Gitme bir daha." Başımı boynuna yasladım.
"Sen gittiğinde bende böyle oluyorum."

Niyetim tartışma çıkarmak değildi. Sadece, ikimizde aynı şeyleri hissediyorduk. Bir eliyle nazikçe nemli saçlarımı okşadı. Sonra alnıma bir öpücük bıraktı.
"Biliyorum.. belki de.."
"Belki de, ne?" Belimdeki kollarını sıkılaştırdı.

"Belki de ikimiz de bunu azaltmalıyız. Bizim çocuklarımız var Hera. Evet, bize bir şey olursa onlara çok iyi bakacak bir ailemiz var geride. Ama hiçbir şey bizim yerimizi tutmayacak onların hayatında. Onların bize ihtiyacı var ve bu bencilliği onlara yapamayız." Bir elim göğsündeki ark reaktörünün üzerindeydi.
"Bunu senden alamam. Bunu istemeye hakkım yok. Sen Iron Man'sin."

Yüzünü göremesem de nefes sesinden güldüğünü anlamıştım.
"Evet. Ve bunu hiçbir şey değiştirmeyecek. Ama çocuklarımız için yapabiliriz. Sadece bize çok ihtiyaçları olduğunda orada olmalıyız."
"Haklısın."
"Biliyorum." Ciddi ortamı dağıtmak istediğinde bende güldüm. Beni üzerinden indirmeden yatakta geriye yattı.

"Ne yaptınız bütün gün?" Tony güldü.
"Kahvaltıdan sonra mutfak savaş alanına dönmüştü. İkiside onu kollarından tutup yürütmemi istiyordu ve lanet Stark inadı, ikisi de aynı anda aynı şeyi istiyor. Tek kişiyim ve yetişemiyorum." O anlar gözümde canlanınca güldüm.
"Nasıl hallettin peki?" Bu kez Tony gururla gülümsedi.
"Büyük oğlumuzu çağırdım." Bakışlarını ona çevirdim.
"Büyük oğlumuz.." Bu bizim içim çok şey ifade ediyor. Sadece iki kelime değil..
"Evet."

The Protector -StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin