"Jarvis."
"Efendim patron."
"Dünya yansa bizi uyandırma."*Hera Mills*
Gözümün önüne gelen görüntüleri yok etmeye çalıştım. Ailemin ölümünü hatırlamak bana şu durumda hiç yardımcı olmazdı kendime gelmeliydim. Kulağımda çınlayan bağırmaları, ağlayışlarımı ve babamın bana acı içinde kaçmam için yalvarmasını duymamaya çalıştım. Derin bir nefes aldım. Ağlayıp bu adiyi sevindirmeyecektim. Belki de ailemin intikamını almamın tam sırasıdır. Kim bilir?
Etrafıma baktığımda bana doğru gelen birkaç kişi daha gördüm.
"Güzelim, canın acısın istemiyorum. Hadi gel, bu işi güzel yollardan halledelim." Bu kez ben güldüm.
"Ama ben senin canını çok yakacağım." Geri geri gidip kendime bir alan açmaya çalışıyordum. Kulağımdaki kulaklığı hala çıkarmamıştım. Bunu fırsat bilerek saatimden Avengers kulesini aradım. Çok kalabalıklardı, baş edebilir miydim bilmiyordum. Arama yanıtlanmayınca bir küfür savurdum."İşin sonunda seni almadan gitmeyeceğimi biliyor olman gerek." Onu umursamadım ve kuleye sesli bir mesaj yolladım.
"Çocuklar, yardımınıza ihtiyacım var." Gittikçe bana yaklaşmalarına karşın yüzüğümü çıkardım ve savunmaya geçtim.
"Hestaya!" Asamı havada yakalayıp şu an yapabileceğim en mantıklı savunma hamlesini yaptım. Tüm bedenimden ateş çıkmasını sağladım. Böylece bana dokundukları an yanabilirlerdi."Küçüğüm? Kendine sevimli bir oyuncak mı yaptın? Ne hoş." Onu umursamadım ve saatimle kuleye konumumu yolladım. Herkes uyuyor olsa bile Tony bu saatte uyanık olurdu ve böylece Jarvis ona mesajımı iletebilirdi.
"Oyuncağımı tatmaya ne dersin?""Çocuklar lütfen beni duyduğunuzu söyleyin! Saldırıya uğradı- ah!" Sırtıma yediğim tekmeyle kendimi yerde buldum. Kocaman bir ateş topu yollayıp onları kendimden uzaklaştırdım. Vücudumu saran ateşi, çok fazla enerji kaybettirdiği için bırakmıştım. Asamı yere vurup zeminde ateş dalgası yayılmasını sağladım. Kuleden hiçbir haber alamıyordum. Bu da sinir kat sayımı arttırıyordu.
Bir süre daha dövüştükten sonra hala baş etmem gereken 9 kişi vardı. Onlar benim ateş fırtınamı savuştururken kendimi bir duvarın arkasına gizledim. Kuleye son bir mesaj bıraktım.
"Umarım geliyorsunuzdur, çünkü ne kadar dayanabilirim bilmiyor-"
"Yolun sonuna geldin, küçüğüm."Kafamı kaldırıp mesajı yolladım. Daha fazla savaşamazdım. En başta onlarla başa çıkabileceğimi düşünmüştüm. Ama herifler çok güçlüydü ve ben elimden gelen her şeyi yapmıştım. Kaçmak için en mantıklı şeyi yaptım. Asamı havaya kaldırıp parlak bir ateş patlaması oluşturdum. Bu ateş patlaması o kadar parlak ki geçici körlük yaşamanıza sebep oluyor. Tabi Hera Mills değilseniz. Onlar bir küfür savururken ben asamı yüzük haline getirdim ve sessizce oradan uzaklaştım.
*Sabah-Avengers Kulesi*
Merdivenlerden inen Tony, salonda uyuyan ekibin de uyandığını gördü. Sabah kimse kulede neşeli olmazdı. Özellikle görevden dönmüşlerse. Tony de salona girip kısık sesle 'günaydın' dedi ve ensesini kaşıdı. Kendine boş bir yer bulup oturdu ve konuştu.
"Jarvis bilmem gereken bir şey var mı?"
"Dün gece, kayıtlı olmayan bir numaradan bir kaç arama ve sesli mesajlar var, patron."
"Numara sistemde kayıtlı değil mi?"
"Hayır patron. Ama sinyal saptamalarımdan bu numaranın Hera Mills'e ait olduğunu öğrendim."Herkesin uykusu anında açılmıştı. Hepsi birbirine bakarken Clint konuştu.
"Teklifi kabul etmek için aradı herhalde."
"Jarvis sesli mesajları aç.""Çocuklar yardımınıza ihtiyacım var."
Genç kadının panikle çıkan sesi tüm Avengers üyelerini ayağa kaldırmıştı. Bir sonraki mesaja geçildiğini belirten robotik ses duyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Protector -Stark
Fanfic"Bana. Seni. Öldürmemem. İçin. Tek. Bir. Sebep. Söyle. Tony!" "Çok yakışıklıyım." "Ve dünyaya bir Stark daha getirmeden ölmek istemiyorum." 🎖 #1 ironman 🎖 #1 Marvel