10 k olmuşuz!! Bu okunmaya yakışan bir düğün bölümü 🤗 İyi okumalar😘
"Çok güzel oldun." Kızların bana hayran bakışlarına gülümsedim. Evleniyor olduğum için mi bilmiyorum ama bugün oldukça duygusaldım.
"Ağlatmayın beni."
"Sakın ağlama. Hiç hoşlanmam duygusallıktan." Söylediği şeye inat gözleri dolu dolu olan Natasha'ya güldüm.
"Hera, Tony'yle evlenmek istediğine emin misin? Kaçırayım mı seni şimdi?" Gülerken göz devirdim."Hiç olmadığım kadar eminim Nat. Aşığım ben o adama."
"Bende ondan korkuyorum."
"Nat!" Maria, May ve benim bağırmam üzerine omuz silkti. İçeri giren Wanda heyecanla sırıttı.
"Tony'yi hayatımda ilk defa. Bu kadar heyecanlı görüyorum." Ben sırıtırken Natasha konuştu.
"Her şey hazır mı?"
"Evet. Vakit geldi."Heyecanla sırıtıp ellerimle yüzüme hava yaptım. Az sonra kapı çalındı ve içeri tüm karizmasıyla babam girdi. Kızlar yavaşça dışarı çıkarken babam yanıma gelip tam karşımda durdu.
"Çok güzel olmuşsun birtanem." Gözlerindeki gururla karışık mutluluğa gülümseyerek baktım. Babam ellerimi tuttu."İlk karşılaştığımız zamanı hatırlıyor musun?" Gözlerim dolarken yavaşça kafa salladım.
"Peki hala gözümde o 5 yaşındaki kız gibi göründüğünü söylesem bana inanır mısın?" Kıkırdadım ve minnetle ona baktım. Eğer 22 yıl önce beni o bulmasaydı hayatım bundan çok daha farklı olabilirdi. Belki daha kötü. Ama beni o buldu ve büyüttü."Sen, baba olmadan babalığı öğrettin bana. Her şeyin en iyisini hak ediyorsun ve bir şekilde de buluyorsun en iyisini. Olmayacağını biliyorum ama olurda bir gün Tony seni üzerse onu mahvedeceğim, küçük kızım."
"Seni seviyorum baba." Babam bana sarıldığında ben de ona sarıldım. Hala ağlamamak için zor duruyordum. Ayrıldığımızda alnımı öptü ve yanıma geçip kolunu uzattı."Tony ruhunu teslim etmeden gitsek iyi olur." Güldüm ve bana uzattığı koluna girdim.
"Gidelim." Kapıyı açtı ve birlikte çıkıp düğün alanına gitmeye başladık. O uzun yolun başında durduğumuzda bir alkış tufanı koptu. Etrafta bize gülümseyerek bakan yüzlerce kahraman vardı. Evrenin tüm kahramanlarını bir düğüne sadece Tony toplayabilirdi sanırım.Yüzümdeki kocaman gülümsemeyle babamla yürümeye başladık. Tony, kürsünün hemen önünde yüzündeki o mükemmel gülümsemeyle bana bakıyordu. Onunla göz göze gelince yavaşça etraftaki her şey silinmeye başladı. Gözlerindeki ifade çok güzeldi. Mutluydu ama öylesine bir mutluluk değildi. Kimsenin var olduğuna inanmadığı ve benim aşık olduğum o güzel kalbi gözlerine yansımış gibiydi.
Üzerine tam oturan bir damatlık giymişti. Ona en çok yakışan siyah, bedenini kaplamış; ona her zamanki havasını verirken yine onu herkesten ayırmıştı. Saçlarını özenle yapmış gülümseyerek bana bakıyordu. Sanki sadece ikimiz varmışız gibi.
Ben hiç düğününü, gelinliğini ya da damadını hayal eden bir kadın olmadım. Bunu yapanları da fazla hayalperest bulurdum. Ama Tony Stark bana yapmam dediğim her şeyi yaptırdı. Ben ilk defa onunla bir gelecek hayal ettim. Peşimdeki adamlar yüzünden çocuk benim için çok uzak bir ihtimaldi. Ama ilk defa hayatımda ona benzeyen bir çocuğum olmasını istiyorum. Tony, bana fark ettirmeden hayatıma işledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Protector -Stark
Fanfic"Bana. Seni. Öldürmemem. İçin. Tek. Bir. Sebep. Söyle. Tony!" "Çok yakışıklıyım." "Ve dünyaya bir Stark daha getirmeden ölmek istemiyorum." 🎖 #1 ironman 🎖 #1 Marvel