Miss you brother

3.2K 271 198
                                    

⚠️Müstehcen içerik
İyi okumalar😘

*İlahi bakış açısı*

Tony, Hera'dan önce uyandığı için sakince yataktan kalktı ve banyoya ilerledi. İşlerini halledip çıktığında odalarında bulunan beşiğe ilerledi. Brian ve Linda doğalı üç ay oluyordu. Ancak geceler hala oldukça uykusuz geçiyordu.

Tony beşiğin yanında durup çocuklarına baktı. Çok değil birkaç yıl önce Tony Stark'ı hem evliliğe hem de çocuğa ikna edecek biri olduğunu söyleseler Tony inanmazdı. Ama şimdi durum çok farklıydı. Bu çocuklar onun için her şeyden daha değerliydi, kendinden bile. Onları deli gibi seviyordu. Canlarının yanmayacağını bilse onu ısırarak severdi. Tony oğlunun yanağını hafifçe okşadıkça sonra gözlerini aralamış olan kızını sakince kucağına aldı. Onu omzuna yatırmadan önce alnına bir öpücük bıraktı.

"Günaydın bebeğim. Güne babacığın öpücüğüyle başlamak keyifli olmalı değil mi?" Tony kızının gülümsemesine güldü ve onunla odadan çıktı. Brian uykucu olan taraftı. Bu yüzden o, Hera'yla uyurken Tony de kahvaltı hazırlayabilirdi.

Linda'yı asla kucağından indirmek istemiyordu. Bu yüzden tüm kahvaltıyı tek eliyle hazırladı. Arada dayanamayıp kızını öpücüklere boğdu. Her şey yolunda giderken Linda acıktığı için huysuzlanınca mecburen Hera'yı uyandırması gerektiğini biliyordu. Muhtemelen Brian da uyanacaktı. Odaya çıktığında Hera'nın gülme seslerini duydu. Hera, Brian'ı kendi yataklarına yatırmış onun üzerini değiştirirken boynuna, karnına, bacaklarına öpücükler bırakıyordu. Bir taraftan da onunla konuşuyordu.

Tony, olduğu yerde biraz gerileyip manzaranın tadını çıkardı. Birçok insan Tony Stark'ın bir kalbi olduğuna inanmazdı. Aslında Tony'ye göre de bu böyleydi. Duygusuz olduğu için değil, kimse ona bir kalbi olduğunu hissettirmediği için böyle düşünüyordu. Ancak Hera onun kocaman bir kalbi olduğuna inanmış, onun kalbini doldurup taşmıştı. Tony bu yüzden ona hayrandı. Bitmek bilmeyen bir sevgisi, merhameti vardı. Tony'nin asla mahrum kalmak istemediği bir kalbi vardı.

Şimdi, mümkünmüş gibi onun kalbini büyüten iki küçük şey daha vardı. Hera, oğlunun babasına benzemesini hep çok istemişti. Tony gibi gülsün, Tony gibi baksın istemişti. Tony de aynı şekilde kızının Hera'ya benzemesini istemişti. Çocukların ikisi de gözlerini Tony'den almıştı. Hera onlara bakmaya doyamıyordu. Tony de karşısındaki manzaraya. Linda huysuz bir mırıltı çıkarana dek Hera onları fark etmemişti. Daha sonra Tony gülerek odaya girdi. 

"Keyfiniz yerinde bakıyorum? Bende aşağıda kahvaltı hazırlamaya çalışıyorum." Hera güldü.
"Kıskanç baban da geldi bebeğim."
"Kıskanç ama seksi bir baba." Hera güldü ve Tony'nin kalçasına vurup çapkın bir tavırla göz kırptı.
"Beni istediğini biliyorum bebeğim." Tony, Linda'yı yatağa yatırıp oğlunu önüne çekti ve Hera'nın kaldığı yerden onu giydirmeye başladı. Hera ise kızının karnını doyurmakla meşguldü.
"Hera?"
"Hayatım?"
"Bugün çocukları öğle uykusuna yatıracağız ya?"

Hera konunun nereye gittiğini anlamıştı.
"Evet?"
"Sana adını unutturacak şeyler yapmak istiyorum." Hera güldü.
"Olur babacık." Tony sırıttı.
"Tanrı'ya şükür!" Hera onun haline gülse de Tony'ye hak veriyordu. Eski playboy Tony Stark 11 ay boyunca sol elini kullanmıştı. Doğumdan sonra sadece iki kez birlikte olmuşlardı. Tony'nin rekoruydu bu.

Çocukları alıp salona girdiler ve onları bebek hamaklarına bırakıp kahvaltı etmek için mutfağa geçtiler. Tony, Jarvis'e tatlı bir melodi çalmasını söylemeyi unutmadı. Tony kendi sandalyesine geçtiğinde Hera'yı da kucağına çekti.
"Napıyorsun Tony?" Tony onun boynuna bir öpücük bıraktı.
"Seni özledim. İlgi istiyorum."
"Çocuklar öğle uykusundayken seninle çok iyi ilgileneceğim koca bebek." Hera onun yanağına bir öpücük bıraktı ve kahvaltısına döndü.

The Protector -StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin