Önümüzdeki hafta yeni bir hikaye yayımlayacağım. Yeni hikayede Peter Parker'ı sıklıkla göreceğiz. Beklemede kalın 😘
Thor'un bana yolladığı yıldırımı alev topumla geri püskürtmeye çalışınca minik bir patlama oldu. Solumdaki Tony, zırhının kolundan bana ateş püskürttüğünde ateşi parmaklarımın arasında kolayca yok ettim. Tony, şaşınlıkla bakınca alayla sırıttım.
"Evren ateşinin koruyucusu olduğumu söylüyorum, Tony. Ve sende bana ateşle saldırıyorsun. Hani dahiydin?!" Tony'nin sinirli yüz ifadesine daha fazla bakamamamın sebebi bana doğru gelen 3 adet ok. Asamla okları savuşturacağım esnada Natasha'nın tekmeyle asamın düşürmesi yüzünden geriye doğru takla atıp oklardan kaçtım.
Natasha üzerime gelirken silahsız dövüşeceğimizi anlamıştım. Nat, çeneme yumruğunu geçirirken onu bileğinden yakaladım ve kolunu ters çevirip sırtına yasladım. Fakat Nat'ın bacağıma geçirdiği tekmeyle onu daha fazla öyle tutamadım ve kendimi savunmak için geri çekilmek zorunda kaldım. Nat, mükemmel bir ajandı. Bense sadece yakın dövüş dersleri almış bir kız.
Uzun süren dövüşmemizin ardından kendini yerde bulan, yani kaybeden, ben oldum. Nat, elini uzatıp kalkmam için yardım ederken konuştu.
"İlk seferden bu kadar sert olmak zorunda olduğu için üzgünüm." Elimi önemsiz der gibi salladım.
"Çok iyiydin, Nat."
"Ama şunu söylemeliyim ki sen de çok iyi dövüşüyorsun."Bugün benim güçlerimin sınırını ölçmek ve çalışmak için bu boş araziye gelmiştik. Aslında kulede çalışabileceğimiz salonlar vardı. Ama kulenin yanmasını istemediğimiz için buraya gelmiştik. Şimdi de kuleye geri dönüyorduk.
Mutfağa ilerlerken ortalıkta kimsenin olmadığını gördüm. Herkes duş almak ve biraz dinlenmek için odasına çekilmişti. Gerçi Tony'nin çalışmak için garaja indiğine emindim ama. Buzdolabına ilerleyip ne yiyebileceğime baktım. Kulede yemek pişmediğini düşünüyordum. Çöpün yanındaki boş pizza kutuları ve geçtiğimiz üç gün pizza yemiş olmamız beni doğruluyordu.
Dolaptan tavuklu makarna yapmak için gerekli malzemeleri çıkarırken Jarvis'ten kısık sesli bir müzik açmasını rica etmiştim. Müzik hayatımın her alanında kendini gösteren bir şeydi. Resim yapmak kadar vazgeçilmezimdi.
Baharatlarla terbiyelediğim tavuğun müthiş kokusu burnuma dolarken merdivenlerden gelen hızlı ayak sesleri işittim.
"Aman Tanrım! Umarım bu kokular gerçektir!" Clint bağırarak mutfağa gelmeye başladı. Beni görünce bir kez daha bağırdı.
"Biri Avengers kulesinde yemek yapıyor!"
"Clint! Niye atomu parçalıyormuşum gibi davranıyorsun?!"Clint'ın bağırışına dayanamayan Avengers üyeleri mutfağa giriş yaptı.
"Niye bağırıyor- bu koku gerçek mi?!" Bu tepkiler kahkaha atmama sebep olmuştu. Az sonra Clint, Steve, Nat, Wanda, Vision, Sam, Tony mutfaktalardı. Bir an önce bu güzel yemeği yemek istedikleri için masayı hazırlıyorlardı.Tabiki Tony, yardım etmiyordu. Yanımda durmuş yemeğe bakıyordu. Tadına bakmak için çıkardığım çatalla minik bir tavuk parçasını ağzıma attım. Benim beğeni dolu mırıltılarıma Tony'nin
merakla bakmasına dayanamadım ve kendi çatalımla ona da bir parça tavuk uzattım. Benim çatalımla yiyeceğini düşünmüyordum ama o bunu umursamamış ve tavuğu hemen ağzına atmıştı.
"Biliyorsun bu işi, ateşli kız.""Hera, psikologluk yapmaya devam edecek misin?" Ağzımdaki lokmayı yutup cevap verdim.
"Hayır Bruce. Ne zaman göreve çıkacağımız belli olmuyor dediniz. Hastalarımı mağdur etmek istemem."
"O zaman işi bıraktın yani?""Tam olarak değil. Yakın arkadaşım Robert'la kurduğumuz bir psikoloji dergisi var. Editörlüğünü ben yapıyorum. Hem kendi alanlarımda yazılar yazıyor hem de diğer ülkelerde yazılan makaleleri falan çeviriyorum. O dergiye çok emek verdim. Uzaktan bu işleri yürütebileceğim için bırakmayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Protector -Stark
Fanfiction"Bana. Seni. Öldürmemem. İçin. Tek. Bir. Sebep. Söyle. Tony!" "Çok yakışıklıyım." "Ve dünyaya bir Stark daha getirmeden ölmek istemiyorum." 🎖 #1 ironman 🎖 #1 Marvel