BEN GELDİM!
HEM DE 12.000 KELİME İLE!
GÜN GEÇTİKÇE KENDİMİ AŞIYORUM SANIRIM İLERİDE 20KLIK BÖLÜMLER ATACAĞIM ÇÜNKÜ BİR TÜRLÜ BİTMİYOR AHAHAH
BÖLÜM, GEÇEN ATILAN BÖLÜMÜN DEVAMI NİTELİĞİNDEDİR. YİNE BİR YERDEN SONRA KESTİM ÇÜNKÜ YAZDIĞIM YOĞUN SAHNELERİN KAYBOLMASINI İSTEMEDİM.
BÖLÜMDE KAN VE HASSAS İÇERİK BULUNMAKTADIR! ETKİLENECEK OLANLARIN OKUMAMASI ÖNERİLİR!
BU BÖLÜM SEVGİLİ ARKADAŞIM ddevonneily'in EDİTÖRLÜĞÜ İLE DÜZENLENMİŞTİR! SAAT GECE ON BİRDEN İKİYE KADAR BİRLİKTE BÖLÜMÜ DÜZENLEDİK, BU BÖLÜME VERDİĞİ EMEKLER İÇİN NE KADAR TEŞEKKÜR ETSEM AZDIR!
VEEE SON OLARAK BÖLÜMÜ BITCHES AND RICHES ÇIKTIĞINDAN BERİ HER DAİM YANIMDA OLAN, HEVESLE OKUYAN CANIM ARKADAŞIM neferetslove 'a İTHAF EDİYORUM! BENİ HEP DESTEKLEDİĞİN İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM!
O ZAMAAAN SİZİ BÖLÜMLE BAŞ BAŞA BIRAKIYORUMM, İYİ OKUMALAR!!!
*
Aralık, Nemesis'in toplanmasından iki gün önce:
Min Malikanesi.
Sonbaharın son günleri kendini kışa bırakırken zaman hızla akıp geçiyordu. Sarı yapraklar, sağanak yağmurların yerini bembeyaz karlar almaya başlamıştı. Fakirler için şartlar gittikçe zorlaşıyor, soğuktan ölüm haberleri duyuluyordu. Tüm bu esnada ise elit kesim şöminelerini yakıp sıcak malikanelerinde bir köşeye kıvrılmayı ve olan biteni görmemezlikten gelmeyi tercih ediyordu. Onları eğlendirmeyen, haz vermeyen hiçbir şeye ilgileri yoktu; birbirleri arasında geçen sürtüşmeyi izlemek daha keyifliydi.
Bu sürtüşme ancak tatlı, can yakan türden olmayınca zevkliydi. Kaosun okları size dönerse işte o zaman bu keyifli eğlence tadını kaçırmaya başlıyordu.
Soyluların keyifleri yerindeydi, onlar tüm ihtişamıyla davete hazırlanırken; bundan nasibini alamayan, düşünceli üç insan vardı.
Yoongi, Hoseok ve Jungkook.
Şöminenin aleviyle birlikte loş bir şekilde aydınlatılmış çalışma odasına derin bir sessizlik hakimdi. Öyle ki Jungkook oturduğu deri koltukta her kıpırdandığında rahatsız edici ses yankılanıyordu. İçine düştükleri bu boğucu buhran yetmezmiş gibi bir de duvarı boydan boya kaplayan camlar kırmızı, kalın kadife bir perdeyle örtülmüştü. Min Yoongi, yanmayan odun parçalarını elindeki demir, ince sopayla itelerken Hoseok da karşısında oturan Jungkook gibi deri koltukta kıpırdandı. Aralarında duran kare, orta masadan kristal viski şişesine uzandı ve bitmiş bardağına viskisini doldurarak düşünceli bir şekilde geriye yaslandı. ''Ne yapacağız?''
Saatlerdir konuştukları konuya Hoseok'un sorusuyla tekrar başa döndüler. Çıkış yolları vardı ancak bu yollar iki tarafı birden memnun edecek türden değildi.
Jungkook cevap vermedi, kollarını göğsünün üstünde kavuşturdu ve elindeki demir sopayla odun parçaları ile oynayan efendisine baktı. Yoongi, Hoseok'a cevap vermeden önce odun parçaları kül olana kadar onlarla oynadı, mühürlünün yüzünde, alınan karar yüzünden memnuniyetsiz bir ifade oluşsa da kral kararında kesindi. ''İki gün sonra sen çıkacaksın Hoseok.''
Hoseok sessizliğe gömüldü, arkasına yaslanarak kralın isteğini kabul etti. Jungkook ise arkadaşının tam tersi şeklinde tepki verdi, yerinde dikleşti; kafa tutmaya hazır olduğunu belli eden sert sesiyle konuştu. ''Beni ne zamana kadar saklamayı düşünüyorsun Min Yoongi?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitches and Riches
Fanfictionİnsanoğlu dediğimiz aciz varlık, her şeyden habersiz kadehlerini tokuştururken Sen ve ben, aşkımız için kanlar döküyoruz. Birbirimizi tutkuyla öpüp yangınlar içerisinde sevişirken Veylin karanlığında, yaşadığımız şehvetin günahları yankılanıyor. Bi...
