Bölüm 22: Bahtsız Karşılaşma ve Küçük Jestler(1)

14.8K 1.3K 2.9K
                                    

Bölüm şarkısı: Crazy in love (Male version)- Sofia Karlberg.

Keyifli okumalar!

Not: Şarkıyı istenilen yerde açınız!

*

Yıl 2009, Jeon Jungkook 20 yaşındayken

Günümüzden 10 yıl öncesi.

Genç adam üzerindeki kabana daha çok sarıldı ve adımlarını bara doğru yöneltti. İçkileri servis eden barmene, ''Jeon Jungkook.'' dedi ve giriş kartını uzattı.

Barmen etrafı kolaçan ettikten sonra Jungkook'un kartını aldı ve başıyla arkayı işaret etti. ''Benimle gelin, lütfen.''

Jungkook gerginlikten terlemiş ellerini kabanına sildi ve yüzünü ifadesiz tutmaya çalışarak barmenin açtığı gizli kapıya girdi.

Burası normal görünümlü bir bar olsa da, arkasında dönen işler tamamen farklıydı. Seçkin iş adamları gizlice ihtiyaçlarını karşılar, bunun için tonla para öderlerdi.

Bazıları da Jungkook gibiydi. Babasının papaz olmasından dolayı gay olduğunu saklıyor, arkadaşlarına dahi yakınmıyordu.

Kırmızı ışıklarla aydınlatılmış uzun koridordan geçerken diğer günlere oranla bugün oldukça sakindi. Sanırım alışıyordu.

Büyük kapı barmen tarafından açılırken, ''İyi eğlenceler, efendim.'' dedi ve kartı Jungkook'a geri uzattı.

Jungkook küçük bir baş selamıyla kartını aldı ve loş mekana giriş yaptı. İçeriye girdiğiniz an sizi büyük bir resepsiyon karşılıyordu, genelde istediğiniz kişiyi resepsiyondan seçerek odaya giriş yapıyordunuz. Ya da lobide bekleyen herhangi birisiyle de odalara çıkabiliyorsunuz.

Jungkook bakışlarını lobide gezdirirken, gözleri küçük bedene takıldı. Buraya her geldiğinde yüzünde birkaç yarayla onu lobide görüyordu. Kimi zaman ağlayarak yakınıyor kimin zaman ise şu an olduğu gibi bakışları boş bakıyordu.

Bu küçük beden Jungkook'un ilgisini çekmiyordu. Jungkook genel olarak dolgun kalçalardan ve beyaz tenlilerden hoşlanırdı.

Yine de meraklıydı, her zaman uğradığı kişilere gitmek yerine adımlarını esmer tenli küçüğe yöneltti.

Küçük, Jungkook'un adımlarını hissetmesiyle oturduğu koltuğa daha çok sindi ve alttan bakışlarını ona fırlattı.

Jungkook anlamıyordu, neden gözlerinde korkmuş bir ifade vardı?

Küçük beden kollarını önünde kavuştururken, ''İstemiyorum.'' diye mırıldandı. Sesi hafifçe titriyordu. ''Başka birisini bulun lütfen.''

''Seninle birlikte olmak istemiyorum.'' dedi Jungkook kaşlarını çatarken. ''Sadece neden böyle olduğunu merak ediyorum.''

''Nasılmışım ki?''

''Böyle işte. Diğerleri gibi yüzün gülmüyor, hep somurtuyorsun, bazen ise ağlıyorsun.''

Küçük beden tedirgin bakışlarını etrafta gezdirdikten sonra Jungkook'a geri döndü. İki sene sonra ilk defa içinde bir umut yeşeriyordu. Sahi onu dinleyecek miydi?

''Bir oda tut.'' dedi. ''Burada konuşamayız.''

Jungkook iyice meraklanırken, başıyla küçüğü onayladı ve adımlarını resepsiyona yöneltti. Parmağıyla oturan bedeni işaret ederken, ''Onunla olmak istiyorum.'' dedi resepsiyoniste.

Bitches and Riches Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin