Bölüm 25: Kış Geliyor

13K 1.3K 3.4K
                                    

Lütfen bol bol yorum yapın olur mu? Yorumlarınızı ve sizi çok özledim :(

Keyifli okumalar!

*

Sıradan bir gündü. California'da yaşayan çoğu insan yazın son demlerinden faydalanmaya çalışıyor, sörfçüler eline aldıkları tahtalarla dalgaların keyfini çıkarıyordu.

Tıpkı diğer insanlar gibi, Kim Malikanesi de yazın son günlerini değerlendiriyordu. Namjoon bahçeye kurdurduğu barbeküyle ilgilenirken Jimin de havuz kenarında tembelce yatıyordu.

Jimin yattığı şezlongda gerindi ve uyuşuk bakışlarını Namjoon'la birleştirdi. ''Barbekü hazır mı?''

''Evet.'' diye yanıtladı Namjoon ve barbekünün başından ayrılarak yavaş adımlarla Jimin'e yaklaştı. ''Ben gelmeyeli neler yaptın?''

Jimin omuz silkti ve mayonun izi çıkmasın diye askılarını indirdi. ''Her zamanki şeyler, sen?''

Namjoon Jimin'i taklit ederek, ''Her zamanki şeyler.'' dedi ve şezlongun ucuna oturdu. ''Birazdan hava kararacak, üşüyeceksin Jimin.''

''Sorun değil.''

''Sorun! Daha yeni iyileştin!''

Jimin rahatsızca yerinde kıpırdandı. ''Anna'yla birlikte havuza girmeyi planlıyoruz. Üstümü değiştir çıkar yapmak istemiyorum.''

Namjoon uyaran bir ses tonuyla, ''Kendine dikkat et, Minie.'' dedi ve Jimin'in açıkta kalan omzunu öperek ürpermesine sebep oldu. ''Seni özledim, hayal edemeyeceğin kadar.''

Jimin gergince güldü. ''Ben de özledim ama bugün zaten yorulacağız.''

Namjoon işaret parmağını Jimin'in dudak kıvrımlarında gezdirerek, ''Hiçbir yorgunluk sana dokunmama engel olamaz.'' dedi ve yüzünü ciddileştirerek Jimin'in çenesini tuttu. ''Seni seviyorum.''

Jimin yutkundu. ''Biliyorum.''

''Bir şeyi unutmadın mı sevgilim?'' dedi Namjoon ve Jimin'in çenesini sıkarak beklentiyle gözlerine baktı.

Jimin, Namjoon'un gözlerinde belirmeye başlayan öfkeyi gördü ve titrek bir nefes aldı. ''Seni seviyorum.''

Namjoon'un parmakları gevşedi ve hafifçe gülümseyerek, ''Sen kime aitsin sevgilim?'' diye sordu. İstediği cevabı almadığı an parmakları sıkılaşmaya hazırdı.

''Sana. Sana aitim.''

Namjoon keyifle sırıttı. ''Benim akıllı sevgilim. Kime ait olduğunu hiçbir zaman unutma küçüğüm.''

Jimin olumluca başını salladı. ''Unutmam.''

O sırada bahçeye giren Anna ve Jungkook'la, Namjoon Jimin'in çenesindeki parmaklarını çekti ve gülümseyerek onlara yaklaştı. ''Anna! Jungkook! Hoş geldiniz!''

Anna sevinçle öne atılıp, ''Hoş bulduk!'' diye karşılık verirken Jungkook'un gözleri şezlongun üzerinde derin derin soluklanan Jimin'e takıldı.

Namjoon Jimin'e doğru dönerek, ''Aşkım gelsene, misafirlerimiz burada.'' dedi. Jimin'in korkudan inip kalkan gövdesi salisesinde durdu ve arkasını dönerek gelen ikiliye kocaman gülümsedi. ''Hoş geldiniz!''

Dudaklarındaki gülümseme gözlerine ulaşmıyordu.

Şezlongdan kalkıp ikisinin de yanaklarını öptü ve Namjoon'un yanında dikildi. Namjoon, Jimin'in belini kavrayıp dudaklarını öpmeye çalışsa da, Jimin buna izin vermedi ve geriye çekilerek Namjoon'un da yanağına öpücük kondurdu.

Jungkook, bu hareket karşısında gülümsemesine engel olamadı.

Jimin, taşların altından su akan masayı işaret ederek, ''Ayakta kaldınız, geçsenize.'' dedi ve ensesini kaşıdı. ''Ben biraz daha şezlongda yatacağım.''

Bitches and Riches Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin