Bitches and Riches

Bölüm 5: Kusursuz

"Hayır, kırmızı güller değil beyaz olacak'' dedi Jimin, Min Ji'ye dönerek.

Min ji, gelen kamyonu geri yollarken, Jimin helyumlu balonlara ilerledi. ''Üzerinde bir parmak izi bile olmayacak, hayır konfetinin içi kağıtlarla dolu olmayacak ne konulması gerektiğini biliyorsun.''

Jimin on santim topuklularıyla ilerlerken yanından geçen garsonu durdurdu ve tepsiden margaritayı alıp bir yudum içti. Yüzünü ekşitip tepsiye koyarken, ''İnsanlara sidik suyu mu içereceğiz? Gidin biraz daha tekila koyun'' dedi.

Gergindi ve bu dilinin çirkefleşmesine sebep oluyordu. Büyük bahçeye çıktı ve bağırdı. ''Havuz kenarındaki ekranı çıkarın demedim mi ben size? Bir düğmeye basmak bu kadar zor olmamalı! Min Ji bir el at şuna. Tanrım, sınanıyorum.''

Üzerindeki salaş gömleği yüzünü serinletmek için salladı ve büyük L koltuğa oturdu.

Park Jimin'nin kokteyl partisi dünya genelinde popülerdi ve eğer katılımcı değilseniz, içeride ne döndüğünü tam olarak bilemezdiniz. Hazırlıklar tam olarak bir hafta sürerdi.

Yapılan açılış konuşmasının ve kaynaşmanın iki saatinin sonunda telefonlar garip bir şekilde devre dışı kalır, kimse telefonunu açamazdı. Park Jimin sahneye çıkıp start verdikten sonra orkestra bir anda ortadan yok olur ve ünlü bir dj belirirdi. İlerleyen saatlerde ise kimse ne yaptığını hatırlamaz; tek hatırladıkları çok eğlendikleri olurdu. Kokteyl'de mafya babasından tutun başkanına kadar hepsi bir arada bulunurdu ve sanki aralarında bir problem yokmuş gibi her şey partide unutulurdu.

Kimilerine göre, bir süre sonra Park Jimin çıplak geziniyor ve bu yüzden telefonlar kapanıyordu.

Kimilerine göre ise; İçeride büyük bir kumar dönüyordu öyle ki partiden sonra iflas eden şirketler bunu işaret ediyordu.

Fakat günün sonunda bunlar sadece dedikoduydu.

İçeride tam olarak ne döndüğünü kimse bilmiyordu, olanlar ise sarhoş oldukları için hatırlamıyordu.

Park Jimin dışında.

Bahçeye çıkan Min Ji'yi görmesiyle elini kaldırdı. Min Ji, Jimin'nin yanına geldi ve, ''Efendim ekranı şimdi açıyorlar ayrıca brezilyadan gelen sambacılar birazdan burada olurlar, kostümlerini giyiniyorlar.''

Jimin kafasını sallarken bacaklarını orta sehpaya uzattı. ''Davetiyeleri gönderdiniz de mi?''

''Evet, efendim. Katılımcılar için pırlanta, VIP'ler için yakut taş kullanıldı.'' O sırada açılan büyük ekranla ikisi de bakışlarını oraya çevirdi. Jimin, ekranda oynayan beyonce ile ''Sesi sonuna kadar açın'' dedi. Bütün malikane Beyonce'un sesi ile inlerken, Park Jimin başını olumsuzca salladı. ''Yetersiz'' dedi.

Min Ji gözlerini büyütürken, ''Ama efendim bu sesle helikopteriniz bile sallanıyor'' dedi.

Jimin öfkeyle Min Ji'ye dönerken, ''Yetersiz diyorsam yetersizdir Min Ji. Git ve şu sambacıları çağır!'' dedi ve daha fazla güneşin altında kalamayacağını düşünerek içeriye doğru yöneldi.

*

Jungkook karşısındaki adama bakarken sordu. ''Neden sizin siteleri satmalıyız? Bize diğerlerinden farkını söyleyin''

Adam ceketinin önünü iliklerken Jungkook'un önünde hafifçe eğildi. ''Toplantının başında da dediğimiz gibi, hitap ettiğimiz kitle ve hizmetimiz belli.''

Jungkook kaşlarını kaldırdı ve küstahça güldü. ''Bunların aynısını diğer şirketlerden de duyuyoruz. Bakın Bay Brown, bir saatimin boşa gitmesini hiç istemem bu yüzden bana daha iyi açıklamalarla gelin''