Bitches and Riches

Bölüm 31: Çağrılmak(2)

Bölüme başlamadan önce kapak için sevgili MiracleJikook 'a teşekkürler!

Bölüm şarkısı: Nick Jonas&Nicki Minaj- Bom bidi bom (Evet eklemek çok sonradan geldi beni affedin!)

*

Jimin hissettiği bunaltıcı havayla gözlerini araladı. Üzerindeki ağırlık kaşlarını çatmasına sebep olurken küçük hareketlerle kurtulmaya çalıştı fakat nafileydi. Gözlerini ovuşturup bakışlarını aşağıya indirdiğinde Jungkook'un kolu ve bacağını üstüne atmış olduğunu fark etti, sızlanarak onu saran kolları itekledi. Jungkook, tıpkı oyuncak ayıya sarılır gibi Jimin'i boğarcasına sarılmıştı.

''Of!'' diye mızırdandı Jimin ve Jungkook'un kolunu üstünden atmaya çalıştı. ''Öküz gibi ağır!''

Jungkook'un kolunu debelenerek üstünden attı, yüzüne yerleştirdiği zafer gülümsemesiyle derin bir nefes aldı ve gücünü toparlayarak Jungkook'un bacağını atmaya çalıştı. ''Bunu yapabilirim, bunu yapabilirim!''

Jimin, Jungkook'un bacağını atmaya çalışırken Jungkook kaşlarını çatarak homurdandı ve eskisinden daha beter hale gelecek şekilde Jimin'e daha çok sarıldı.

''Hay böyle işin!'' diye yakındı Jimin, eskisine göre nefes alması daha çok zorlaşmıştı. ''Öleceğim şimdi!''

Jungkook halinden memnun bir şekilde yatmaya devam ederken Jimin bakışlarını etrafta gezdirdi. En son kendisi bu şekilde Jungkook'a sarılmışken nasıl bu hale gelmişlerdi aklı almıyordu.

Jimin, Jungkook'un saçlarını okşayarak onu uyandırmaya çalıştı. ''Kook, nefes alamıyorum.''

Jungkook yine homurdandı fakat bu sefer Jimin'in üstünden çekilerek ince bedenin rahat bir nefes almasını sağladı. Jimin üstünden çekilen bedenden kendini yuvarlayarak uzaklaştı, Jungkook hala uyuduğu için onu dinlemeyip sarılmaya çalışması oldukça yüksekti.

Jungkook'la sarmaş dolaş yattığı için sıcaklayan bedeni, yatağın kullanılmamış tarafına geçmesiyle rahatladı. Soğuk çarşaf bedenini gevşetirken bakışlarını aynalı tavana çevirdi. Ayna dümdüz değildi; her bir parçası altıgen şekilde kesilmiş, sivri kısımların iç içe geçmesiyle kırık bir görüntü oluşturulmuştu.

Jimin şişmiş yüzünü görünce burnunu kırıştırdı, sabahları her zaman yüzü şişer, dudakları tıpkı bir ördek gibi ortaya çıkardı. Beyaz çarşafların arasında öylece kendini süzerken bakışları yanında uyuyan Jungkook'a kaydı. Aynadan görüntüsü oldukça çekiciydi, Jimin gibi yüzü şişmek yerine karın kasları şişmiş; kiraz dudakları yan yattığı için öne doğru çıkmıştı.

Jimin bu görüntü karşısında kalbi tekledi ve bakışlarını aynadan çekip Jungkook'a döndü. Üstsüz bedeni terlediği için parlıyor, bu da Jimin için daha da karşı konulmaz hale geliyordu.

''Adamı uykusundayken dikizliyorum resmen.'' diye kendine kızsa da Jungkook'tan uzaklaşan bedeni yavaş yavaş ona yaklaşmaya başlamıştı. ''Sadece bir kere dokunmak istiyorum.''

Ağzından çıkanlara inanamadı. Uzun süredir cinsel ilişkiye girmemesiyle birlikte Jungkook'un cazibesi onu baya etkilemiş, parıldayan kasları ise hiç de ona yardımcı olmamıştı.

Ellerini tüy dokunuşlarla karın kaslarında gezdirdi. Jungkook'u uyandırmamak için parmaklarını olabildiğince yavaş bir şekilde gezdiriyor, elinin altında hissettiği sıcacık tenle dudaklarını dişliyordu.

''Tanrım.'' diye fısıldadı Jimin. Yumuşak dokunuşlarını bir kenara bıraktı ve elini bastırarak okşamaya başladı. Jungkook'un uyanacağı tamamen aklından çıkmış bir şekilde aç bakışlarını göğsünde ve karın kaslarında gezdiriyor, dilini alt dudağında gezdiriyordu.