Bölüm 12: Mühür

13.3K 1.4K 1.2K
                                    

Yıl 2016, Park Jimin 20 yaşındayken.

Günümüzden 3 yıl öncesi.

Jimin yaşlı gözlerle önündeki malikaneye bakıyordu. Ağlamaktan göz ve burun kenarları kızarmış, dudaklarını dişlemekten parçalanmıştı. Bakışlarını aynadan çekti ve tekrar malikaneye baktı.

Min Yoongi'nin malikanesi.

Burası onun son şansıydı fakat bu görüntüyle nasıl Min Yoongi'nin karşısına çıkacağını bilemiyordu.

Güçlü durması gerektiğini biliyordu. Bu yüzden büyük bir hırsla gözyaşlarını sildi. Kızarmış gözlerine yapacak bir şeyi yoktu.

Arabasını çalıştırdı ve malikanenin kapısına sürmeye başladı. Gözüne tutulan ışıkla arabasını durdu ve camı indirdi. İki güvenlik arabanın içinde bomba var mı diye araştırırken diğeri Jimin'le ilgilendi. ''Size nasıl yardımcı olabiliriz, efendim?''

Jimin ağlamaktan boğuklaşmış sesiyle, ''Bay Min'e geldiğimi haber verin.'' dedi.

Güvenlik, Jimin'in haline bir bakış attı ve konuşmaya devam etti. ''Üzgünüm efendim, Bay Min şu an müsait değil.''

Jimin, güveliğin kendisine attığı acınası bakışı görünce öksürdü ve daha kararlı bir şekilde, ''Mühür için burada olduğumu söyleyin.'' dedi.

Mühür.

Güvenlik, arabadan iki üç adım uzaklaştı ve telsizinden konuşmaya başladı ''Mühür için buradaymış efendim. İçeri alalım mı?'' Karşıdan aldığı olumsuz yanıtla tekrar Jimin'in yanına döndü. ''Bay Min müsait değil efendim. Lütfen daha sonra gelin.''

Reddedilmişti.

Jimin hıçkırmamak için kendini zor tutarken donuk bakışlarını güvenliğe çevirdi. ''Müsait değil, öyle mi?'' direksiyonun üstünde elleri titrerken kahkaha attı ve arabasını geri geri sürmeye başladı. ''O zaman küçük bir rahatsızlıktan kimseye zarar gelmez.'' dedi ve gazı sona kökledikten sonra büyük bir hızla kapıya doğru sürmeye başladı. Demir kapı, aldığı darbeyle açılırken arabanın ön kısmı yamulmuştu. Jimin çarpışmadan dolayı kafasını ön cama çarparken kahkahalarla gülmeye başladı ve malikanenin içine sürmeye devam etti.

Üzerindeki kırmızı saten geceliğiyle arabadan indi ve malikanenin önünde durdu. ''Min Yoongi!'' Etrafı silahlı korumalar ile çevrilirken bunu umursamadı. ''Bay Park hemen malikaneden çıkın. Yoksa sizi vurmak zorunda kalacağız.''

Jimin kanayan alnı yüzünden iyice sinirlenirken, ''Vurmanız umrumda bile değil orospu çocukları! Çık dışarı Min Yoongi! Seninle görüşmeden gitmeyeceğim!''

Yoongi, perdenin arkasından Jimin'e bakarken gözlerini devirdi. Bakışlarını Jimin'in çıplak ayaklarına indirirken bu kadar yıkılacağını düşünmemişti.

Ya da bu kadar delireceğini.

Yanındaki korumaya işaret verdi ve balkon kapısının açılmasını sağladı. Sakin adımlarla korkuluğa doğru yaklaştı ve Jimin'e üstten bakmaya başladı. ''Ne istiyorsun, Jimin?''

Jimin bakışlarını yukarı kaldırdı ve Yoongi'yi görmesiyle derin bir nefes aldı. ''Mührünü.''

Yoongi yüzünü sıvazladı ve ellerini korkuluğa dayadı. ''Evime zorla girerek mi almayı düşünüyorsun? Buradan çık git Jimin senin sadakatine ihtiyacım yok.'' dedi ve içeriye doğru adımlamaya başladı.

Jimin'in elleri sinirden titrerken, ''Hayır!'' diye bağırdı ve arabadan silahını aldı. Silahı Yoongi'ye doğrulttu. ''Beni dinleyeceksiniz, efendim!''

Bitches and Riches Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin