Bölüm şarkısı: Meg Myers- Desire (Hucci remix)
Dikkat! Bu bölüm cinsellik ve bolca aşağılanma içermektedir! Rahatsız olacakların okumaması önerilir!
*
California'da sıcak ve nem geçen aya oranla daha da fazlalaşmıştı ve bu Jungkook'un takım elbisesi içerisinde bunalmasına sebep oluyordu.
Sıkıntıyla kravatını bollaştırdı ve odasına gitmek için asansörlere yöneldi. Bu aralar işleri oldukça yoğundu, inşaat şirketleri ve özel müşteriler onu oldukça yoruyordu.
Bir de Jimin.
Asansörün gelmesiyle içeriye adımladı ve en üst kata bastı. Asansör belirli katlar da dururken, çalışanlar Jungkook'u görmesiyle hafifçe eğiliyor ve selam veriyordu.
Jimin'le son yaşananlardan hiç pişman değildi ve açıkçası Jimin'in hamlesini merakla bekliyordu.
Taehyung'la ilgilenmez hale gelmişti.
Asansörün son katta durmasıyla indi ve odasına yöneldi. Asistanı Jungkook'a seslenerek, ''Efendim, Bay Jung içeride sizi bekliyor.'' dedi.
Jungkook kaşlarını çattı. Hoseok acil bir durum olmadığı sürece yanına gelmezdi.
Anladığına dair kafasını salladı ve kapıyı açarak içeri girdi.
Büyük odanın ortasında duran fıçıyla, bakışlarını deri koltukta oturan Hoseok'a çıkardı. ''Neler oluyor burada?''
Hoseok dilini şaklattı ve kaşlarıyla fıçıyı işaret etti. ''İkinci yasak aşkın Jimin'den küçük bir hediye.''
Jungkook fıçıya doğru ilerlerken, ''Ona böyle seslenme.'' dedi ve fıçının üstündeki notu okudu. ''Özelimizi güvenmediğin kimseyle paylaşma Jungkook-ah. Sevgilerle, küçük Minie'nin xoxo.''
Hoseok oturduğu yerden kalktı ve yavaş adımlarla fıçıya yaklaştı. ''O da mı kafa gönderdi dersin?''
Jungkook başını sallayarak, ''Hayır, kafa göndermek isteseydi dört fıçı birden gönderirdi. Bunun içinde başka bir şey var.'' diye mırıldandı.
''Bu herif beni ürkütüyor.'' dedi Hoseok ve fıçının kapağını kavradı. ''İçinde ne var görmek istiyorum.''
Jungkook fıçıdan uzaklaşarak deri koltuğa oturdu. ''Sahne senin.''
Hoseok fıçıyı açtığında suyun içerisinde yüzen gül yaprakları görmeyi beklemiyordu. Beyaz gömleğini sıvadı ve elini suyun içine daldırdı. Eli sert bir cisme değerken kaşlarını çattı ve yavaşça dışarı çıkardı. ''Siktir, adamım!''
Jungkook şaşkınla heykele bakarken ayağa kalktı.
Hoseok'un elinde tuttuğu Medusa'nın kafasıydı.
Jungkook, Hoseok'un elinden heykeli aldı ve incelemeye başladı. Yılanlar, Medusa'nın başında dağılmıştı ve hepsi Jungkook'a bakıyordu.
Jungkook parmaklarını Medusa'nın kıvrımlı burnunda ve dolgun dudaklarında gezdirdi.
Jimin'e benziyordu.
''Bu herif kaçık!'' diye gülen Hoseok'u umursamadı ve bakışlarını yılanın gövdesinde yazılı yazılara çevirdi. ''Medusa'nın sevgili aşkı yüce Perseus'a...''
Jungkook hafifçe güldü ve parmaklarını yazının üstünde gezdirdi.
Bu bir meydan okuma değildi.
Bu barıştı.
Jungkook'un bakışları yumuşadı. Üzerindeki bütün yorgunluğun geçtiğini hissediyordu. Aklında dolaşan tek şey Jimin'di.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitches and Riches
Fiksi Penggemarİnsanoğlu dediğimiz aciz varlık, her şeyden habersiz kadehlerini tokuştururken Sen ve ben, aşkımız için kanlar döküyoruz. Birbirimizi tutkuyla öpüp yangınlar içerisinde sevişirken Veylin karanlığında, yaşadığımız şehvetin günahları yankılanıyor. Bi...